1. YAZARLAR

  2. Onur Olguner

  3. BİNALARI YEŞİLLENDİR, ŞEHİRLERİ YEŞİLLENDİR, ŞEHİRLERİ SERİNLET, YAŞAMI GÜZELLEŞTİR
Onur Olguner

Onur Olguner

BİNALARI YEŞİLLENDİR, ŞEHİRLERİ YEŞİLLENDİR, ŞEHİRLERİ SERİNLET, YAŞAMI GÜZELLEŞTİR

A+A-

Bu köşe yazısını okumaya hayal ederek başlamanızı istiyorum.

Düşünsenize bir şehirde yürüyorsunuz ve o şehirde çiçekler, yeşil sarmaşıklar ve bitkiler binaların cephelerinden ve duvarlarından taşıyor.

Sokakta yürürken binalara baktığınızda betonu değil de yeşili görüyorsunuz.

Sonra yaşadığınız apartmana girdiğinizi hayal etmenizi istiyorum.

Balkonlarınızın mermer ile değil de toprak ile örtüldüğünü düşünün.

Mutfağınızdan kapıyı açıyorsunuz ve 20 metrekarelik yeşil bahçenizin ortasında bir yemek masanız var.

Apartman dairesinde oturuyorsunuz ama akşam yemeğinizi bitkilerin süslediği bahçenizde yiyebiliyorsunuz.

Hayal etmeyi bence burada bitirmeyelim, her apartmanda çatıda ortak bir bahçe olduğunu hayal etmenizi rica ediyorum.

Bu sayede hem binanızın hem de şehirlerimizin yaz aylarında daha serin olduğunu hayal edin.

İşte bunların hepsi gerçekleştirebileceğimiz hayallerdir.

Aslında bunların hepsi şehirlerimiz için tasarlanan imar planlarından talep edebileceğimiz mimari öğelerdir.

Etrafınızdaki beton, sıva ve kompozitle kaplı binalar yerine sizlere yeşillerin taştığı bina örneklerini anlatmak istiyorum.

Ve bu binaları önerirken mahallenizin bu ve buna benzer tarzda binalar ile dolu olduğunu hayal etmenizi istiyorum.

Mesela Milan’daki Dikey Orman binasını örnek verelim. Dünyanın dört bir yanından mimarları çeker bu bina.

Her katında balkonlarından dışarıya doğru ağaçlar fışkırır.

Bitki örtüsü o kadar yoğun taşar ki, binanın yapısal sistemini görmezsiniz bile.

Sanki de demirler ve betonlar değil de ağaçların gövdeleri taşıyordur bu binayı.

Bu bina sadece içerisinde yaşayan insanlara değil, tüm mahalleye yeşil ve huzur katar.

Yakınlarımızda bir diğer örnek ise Larnaka Şehri’nin girişinde gözümüze çarpan binadır.

Binanın bir metre önüne her kattan çıkan çelik kirişlerin desteklediği bir tel örülmüştür.

Bu çelik kirişlerin üzerinde ise sarmaşıkların bulunduğu saksılar vardır.

Her katta bu saksılardan çıkan onlarca sarmaşık tüm binayı yemyeşil kaplar.

Şehre giren insanlar düz beton bir duvar görmek yerine yemyeşil bir bina ile karşılaşır.

Singapur Havalimanı ise yeşillerle bezenmiş bina adımının ticari olarak ne kadar başarılı olduğunu adeta bize gösterir.

İÇ MEKAN ORMANI diye tanımladıkları binanın içerisindeki orman son altı yıldır Singapur Havalimanı’nı dünyanın en güzel havalimanı olarak seçtirir.

Bu konu ile ilgisi olan bir diğer örnek ise Paris Şehri’dir.

Bu şehirde binaların çatısının %30’unu solar panel veya çatı bahçesi ile kaplamanız zorunludur.

Bu zorunluluk hem hava kalitesini arttırır hem yenilenebilir enerji sağlar hem de yaz aylarındaki yüksek sıcaklıkları ciddi oranda azaltmayı başarır.

Peki, Dünya bu yönde ilerlerken bizler ne yapabiliriz?

 

  • Öncelikle binalarımıza yeşil çatıları entegre etmeliyiz.

 

Yeşil çatı sistemleri aslında bina yapılmadan önce planlanırsa mümkün olabiliyor.

O yükü kaldıracak taşıyıcı sistem, bitkilerin ihtiyaç duyacağı sulama sistemi ve suyu toprağa ulaştıracak arıtma sistemleri her zaman ilk adım olarak tasarlanmalı.

Dahası yeşil çatı sadece çatılarda değil, Milan Dikey Orman Gökdeleni örneğinde olduğu gibi yükselen binalarımızın balkonlarında da uygulanmalıdır. Böylece bu adım apartman dairelerine en fazla ihtiyaç duyacakları bahçeleri sunabilecektir.

 

 

  • Özellikle binaların yoğun olduğu şehir merkezlerinde yeşillerle bezenmiş cephe uygulamalarını arttırmalıyız.

 

Çünkü bu binaların dış görünüşleri yarı-kamusal alanlardır.

Dıştan tasarlanacak yeşil cepheli binalar o bölgenin yaşam kalitesini ve sağlığını artıracaktır.

Sarmaşıklar ve çiçekler bu bağlamda hem tasarımlarımızın hem de şehrimizin en önemli öğeleri sayılabilir.

 

  • Binalarımızdan geriye kalan alanlarda, her ne kadar az bile olsa ağaç ekmeyi ve bahçe tasarlamayı artırmalıyız. Bu yaklaşım hem binamızı daha değerli hale getirecek, hem de bölgeye değer katacaktır.

 

  • Son olarak yollarımızı yeşillendirmemizin öneminin artık net bir şekilde farkına varmalıyız dostlar. Yeşil ile donatılmış yollar hayat kalitemizi artıracak, yaz sıcaklığını düşürecek ve yürümeyi teşvik edecektir.

 

 

Bu maddeleri yapmak sadece mimarların görevi değil aynı zamanda şehir planlama dairesinin, belediyelerin ve merkezi yönetimlerin görevidir.

Mimarimize yeşili eklediğimiz takdirde devlet kurumları imar teşviği, vergi indirimi veya ruhsat katkısı gibi bir seri teşvikler sunabilir.

Bu teşviklerin kamuya geri dönüşü inanın ki çok daha yüksek olacaktır.

Bu bağlamda Singapur örneğinde de olduğu gibi verilecek teşvikler yaşam alanlarımızı doğa ile bütünleştirecektir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün söylemi nettir “Bir insan pencereden dışarıya baktığında en az üç ağaç görmelidir. Eğer görmez ise o şehirde yaşam kalitesi düşük, insan sağlığı zayıf ve ömür beklentisi kısa olur”

Gelin doğayı şehirlerimizle entegre edelim, sokaklarımızı bitkilerle taçlandıralım ve yaşam kalitemizi kat be kat artıralım.

Çünkü mimarimizi ve bölgemizi yeşillendirecek hayalleri gerçekleştirmek ve yeşil mahalleler yaratmak bizim elimizdedir!

1d62637625bd18180987f3b5d4afae82.jpeg3ce6c08900000578-0-image-a-13-1486460667797.jpgonur-foto-4.jpgstefano-boeri-architetti-misr-italia-il-bosco-egypt-new-administrative-town-3-1.jpg

 

Bu yazı toplam 1601 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar