Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları, yeni dönem çalışmalarını daha çok üretip, halka sunma isteğiyle sürdürüyor.

“Üretiyoruz ve çok yol aldık. Bir şeyler başarıyoruz duygusuyla mutluyuz. Binamıza, personelimize, en önemlisi Kıbrıs Türk halkına değer verdiğimizi hissettirmek amacındayız” diyen Devlet Tiyatroları’nın yeni müdürü, öğretmen İlknur Işıl Türkmen, Devlet Tiyatroları’nın yanan binasıyla değil, sahnelediği oyunlarla, yaptığı projelerle anılmasını istiyor.

Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Müdürü İlknur Işıl Türkmen ve sanatçılar ve diğer tiyatro personeli, bugün basınla sohbet toplantısında buluştu, yaptıklarını ve projelerini paylaştı.

İKİ OYUNA HAZIRLIKLAR SÜRÜYOR

Yeni dönemde beş sözleşmeli oyuncu ve bir efektör aldıklarını, bir yıl süreyle AKM salonunu kullanacaklarını belirten Türkmen, Nehir Demirel’in yönettiği “Şahane Düğün” oyununun ve Nergül Tuncay’ın yönettiği “Bremen Mızıkacıları” oyunlarının provalarının devam ettiğini söyledi.

Bir personeli yurt dışı eğitime göndermeye hazırlandıklarını, ayrıca yasa taslağı üzerinde çalışmaların devam ettiğini kaydeden Türkmen, yeni bina inşaatı için bakanlığa projeler sunulduğunu, inşaat uygunluğu ve maliyet toplantılarının sürdüğünü, bina bahçesinin düzenlenmesine de başlandığını anlattı.

Bir tiyatro çalıştayı düzenlemek için ön görüşme başlattıklarını açıklayan Türkmen, BRT’de haftada bir tiyatro temalı bir program yapacaklarını, tiyatro çalışanları derneğinin canlandırılması için girişim başlattıklarını, ayrıca oyun seçme kurulu oluşturduklarını kaydetti.

Devlet Tiyatroları Müdürü Türkmen, demirbaş dökümü yaparak, ihtiyaçları tespit ettiklerini, tiyatro oyunu yazma yarışması açmak için çeşitli kuruluşlarla görüştüklerini belirtti. Lise düzeyindeki öğrencilerle drama çalışmalarını hayata geçirmek için gerekli izinleri ve yeni eğitim yılının başındaki yoğunluğu atlatmalarını beklediklerini kaydeden Türkmen, tüm liselerdeki müsamere gecelerini de desteklemeyi arzuladıklarını dile getirdi.

Diğer tiyatro emekçileriyle iletişime geçtiklerini ve kırsal kesimdeki kadınlara yönelik bir çalışma planladıklarını ifade eden Türkmen, hizmet içi eğitim ve farkındalık kursları açacaklarını söyledi. Türkmen, “Birçok yol aldık. Bir şeyler başarıyoruz duygusuyla mutluyuz. Binamıza, personelimize, en önemlisi Kıbrıs Türk halkına değer verdiğimizi hissettirmek amacındayız” dedi.

“BİZİ ENKAZ ALTINDA BIRAKMAYIN”

İlknur Türkmen, Devlet Tiyatroları’nın yanan binasıyla anılmasını istemediklerini belirterek, basın mensuplarına “İçinde yanık bina olmayan bir haber yazın, bizi enkaz altında bırakmayın. Binamız yok ama oyunlarımız var” diye seslendi.

Türkmen, bina yapımı için gerekli projelerin üretildiğini, kendisinin de iş yaparken “daha önce şöyle olmuş” gibi bir mazerete sığınmadığını ifade ederek “Bu işi yapacak olanların üstünde baskı unsuru da medyadır” dedi. 

Kendisinin geçen ay müdürlüğe atandığını ve o günden beri tüm personelin zaman mevhumu tanımadan çok çalıştığını anlatan Türkmen, “Her işi bu gördüğünüz personel yapıyor” dedi.

Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Müdürü Türkmen’in ardından tiyatro sanatçıları da söz aldı, sorunlara işaret etti ve görüşlerini paylaştı.

Zehra Evliya, basın aracılıyla halka daha çok ulaşmak istediklerini, oyunlar sahnelemek dışında da bazı projeleri olduğunu belirtti.

Özlem Özkaram, okullara ve kadınlara yönelik projeler hakkında bilgi verdi. 

İslam Bahçe, eğitimde dramanın yerinin ve sorgulamanın yetersiz kaldığını, Türkiye’de de eğitim sisteminin bilinçli olarak bozdurulduğunu ifade etti. Bahçe, “Para da önemli ama daha trajiği, devletin tiyatroya bakışıdır. Tiyatrodan korkuyorlar” dedi. Bahçe, iki kez para bulunduğu halde Devlet Tiyatroları’na yeni bina yapılmadığını kaydetti.

14 yıldır Devlet Tiyatroları personeli olduğunu ifade eden Hüseyin Özinal ise bütçe yetersizlikleri yüzünden “bu işi nasıl kotarırım” noktasına geldiklerini belirterek, oyunların kostümlerini tasarlarken yaşadığı zorluklardan örnekler verdi. Özinal, “Yoktan var edemiyoruz ama kişisel ilişkilerimizle malzeme sağlıyoruz” dedi.

Niyet olursa iş üretilebileceğini vurgulayan Özinal, üretimlerinin de basın tarafından görülmesini ve doğru dille aktarılmasını istediklerini belirtti.