Dün oynanan maçta Binatlı, Cihangir’e konuk olurken kimse bu kadar farklı ve kolay kaybedilen bir müsabaka bekliyordu dersek yalan olur. Maçın ilk otuz beş dakikası atı alan Üsküdar’ı geçti. Cihangir belli ki maça çok iyi konsantre olmuş, rakibin durumu onları hiç ilgilendirmedi. Yeni gelen hocaları Toygar Davulcu ile de takım yeni bir ivme kazanmıştır. Hoca Yannick’i orta alana, Ertan’ı üçüncü bölge içine monte etmiş. Bu takımın daha derli toplu ve disiplinli oynamasına neden oldu. Sağlı sollu gelen atakların sayısı arttı. Ortadan Yannick kaleyi çok yokladı, iki golü ceza alanı dışından kaydetti. Ayağı çok iyi. Takıma döndükten sonra Cihangir daha güvenli oynamaya başladı. Ortada daha fazla pas yapıyorlar. Takımın güç dağılımı da bölündü. Ertan Bulut takımın bir başka dinamiğidir. Oynadığı zaman takım onla daha güzel işlere imza atıyor. Fırat ,Mete ve diğer oyuncularla aslında bu takım buralarda olmamalıdır. Takımın kemik yapısı hep aynı, bu nedenle bu takımın zirveye oynamaması için bir sebep yoktur. Gelecek yıl bu takımın üzerine doğru üç veya dört transfer yaparak yukarılar hedeflenebilir. Bundan böyle Cihangir, yeni hocası ile gelecek yılın hesaplarını yapmalıdır. Ligde alabileceği puanları toplarken yeni takımını da kafasında yapmalıdır. Dün takım olarak hak ettikleri bir maçı kazandılar. İki haftada gelen altı puan hem takımın havasını, hem de taraftar ile birlikte yöneticinin havasını yükseltti. Dün taraftarın sesi de çıktı. Takımına destek verme konusunda daha etkin destek koydular.

Binatlı dün adına ne yaptı derseniz koskocaman hiç. Maçın hemen başında oyun üstünlüğünü rakiplerine kaptırdılar. Kolay pozisyon veren tel tel dökülen bir takım izledik.defans içinde oynayan herkes hata üzerine hata yaptı. Berkem acemice bir penaltı ile giden maçın daha da gitmesini sağladı. Kaleci Ercan dün adına kaleciliği unuttu. Kolay goller yedi. Takımın yok olan güvenini daha da bitirdi. Bu kaybedilen maçın hikayesi sadece bu iki oyuncu ile sınırlı kalmadı. Orta alan, yani ikinci bölgede top kayıpları bir maçta olması gerekenden çok fazla oldu. Çağdaş, Ömer, Batshi ve Uçaner bu takımın sağlam halkaları gibi duruyor. Bu sağlam halkaların dün adına sağlamlığından bahsetmemiz mümkün olamaz. Oyun içinde onlar da kayboldu.

Hal böyle olunca takımın rakibini yıldırması veya yenmesi imkansızdı.

Dün gördüğüm Binatlı’yı tanımasam, buraya nasıl geldiğini sorgulamadan geçmezdim. İçindeki heyecanını kaybetmiş bir takım. Kazanılan penaltı golünde bile istek yoktu. Bu takım ligin ilk yarısında herkes tarafından alkışlanan, bravo denen takım idi. Bir mağlubiyet ve sonrasında takımın çöküşü ortaya çıktı. Bu dakikadan sonra şampiyonluğu tekrar kovalayabilir mi noktasında ben hem fikir değilim. Oynanan oyun ve öncesinde hep konuştuğumuz kolej havası gitmiştir. Kenar yönetim de çaresiz kaldı. Üçüncü bölge için de iyi şeyler söylemek mümkün değil. Oynanan kötü oyuna rağmen ellerine geçen fırsatları doğru zamanlarda değerlendirebilseler, takım bu kadar yıkılmazdı. Binatlı takımında oyuna sonradan giren Mehmet Neşe ve Mustafa Süzen’i çok beğendim. Bu oyuncuların ilerde top taşıması, takımın daha değerli ataklar yapmasını sağladı. Binatlı bu haftayı geride bırakıp yoluna devam etmelidir. Bu kaza veya farklı mağlubiyet silinmelidir.

Az olan umutlarını devam ettirmeleri için camianın tekrar kenetlenme zamanıdır.