1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. BİR 15 KASIM YAZISI
Sami Özuslu

Sami Özuslu

BİR 15 KASIM YAZISI

A+A-

 

Bugün 15 Kasım… Yaşasın KKTC!..
Yaşasın tabii…
Viva TRNC…
Sonsuza dek yaşasın!
İstemez misiniz?
Bakın zaten 36 yaşında olmuş bile!..
Daha ‘dün’ gibi hatırlıyorum o günü…
Anafartalar Lisesi’ndeydik.
Lise 1…
“Toplanın” dediler bize, “Şeher’e gideceğiz…”
Ne kadar da sevinmiştik.
Neden gideceğimizi bilmiyorduk, ama ne fark ederdi?
Okulu ekecek, derslerden kurtulacaktık.
Dahası, yılda birkaç defadan fazla gidemediğimiz Şeher’i görecektik!
Dolduk otobüslere, geldik Lefkoşa’ya.
Bir kalabalık, bir cümbüş…
Meğer ‘yeni bir devlet’ kurmuşuz!
Bizim haberimiz olmadı tabii…
Onayımız da…
Yıllar sonra öğrenecektik ki, zaten topluma soran da olmamıştı!
Hatta siyasi partilerden karşı çıkanlara da “ya evet dersiniz, ya da siyasi hayatınız biter” türünden tehditler savrulmuştu.
Gece yarısı telefon irtibatı kesilmiş.
‘Kripto’ gelmiş, devlet öyle kurulmuş.
Dolayısıyla bu devleti, yani KKTC’yi kuranlar arasında o meydandakiler de varsaydı, biz de ‘kurucu’ sayılıyor olmalıyız, değil mi?
Kurucuları olarak ‘yaşasın’ diyoruz haliyle…
Yaşasın KKTC!..
**
Yaşasın tabii de, biraz da büyüsün.
‘Yavru’ doğdu, ‘yavru’ kaldı bugüne kadar hep…
‘Ana’ diye diye ‘ana kuzusu’ olmaktan kurtulamadı.
Hala ‘mama’ ile besleniyor. Kimileri de ‘mamma’ ile tabii!..
Yıllar geçti de ‘ev’de kaldı bizim devlet. Kimseye ‘tanınamadı’ 36 senede… ‘Tanışık oldu’ da, ‘tanınmış’ olamadı bir türlü…
Hiç ‘kısmet’i açılmadı. Bir ara görücü usulüyle Pakistan’a falan ‘başgöz’ edilmek istendi ama, olmadı. Hala ‘baba evi’nde oturuyor, gözü pencerede…
Ne bir posta adresi oldu ömr-ü hayatında, ne de adresi…
‘Bayrağı’ oldu ama bizim devletin... Lakin hep ‘iki bayrak’ kullanıldı. Tıpkı Kıbrıs’ın diğer yakasında olduğu gibi…
‘Milli günler’ hep çifte çifte…
Ayrı bir ‘kimlik’ var cepte de, biz bize olunca geçiyor sadece. Pasaport desen, o da öyle… Çulli pirillideki gibi…
O yüzden en az iki, bazen üç, hatta dört pasaportla gezen bir toplum olduk biz.
KKTC, TC, KC, UK…
Kimlik ve pasaport bolluğuna sahip olduk KKTC sayesinde…
Yaşasın o yüzden 15 Kasım!..
**
İlkokul 1’deyken KTFD’yi, Lise 1’deyken KKTC’yi ilan ettik de, sonra öyle kaldı. ‘Sırada ne var’ diye bekledik hep. Belki bu sefer ‘Federal Kıbrıs’ı ilan ederiz diye geçti seneler. Yoksa yine 1’inci sınıfa kayıt mı olmak lazım?  Üniversite biteli çok oldu gerçi…
Fenerbahçe top oynamaya gelirdi Girne’ye eskiden, sevinirdik. KKTC’yi kurduk, onlar da gelmekten vazgeçti. Sonra yıllarca ‘spor ambargosu’ diye kızdı ağabeylerimiz yabancılara… Ambargoyu meğer TC koymuş bize.
TRNC mührü vurduk ürünlerin üstüne, üretimi sıfırladık. Fabrikalara kilit vurduk, tek tek bütün KİT’leri kapattık, ustaları memur yaptık, mamur ettik!..
Ankara’dan ‘abim’ geldi “Merak etmeyin, size biz yollarız, siz yersiniz” dedi.
Bizdekiler önce ganimeti, sonra Türkiye’den geleni paylaştılar. Halka da kırıntılar düştü.
Sonra Türkiye’den de geldiler, buradakileri ve Türkiye’den geleni beraber paylaştılar. Halka gene kırıntılar düştü.
‘Kalabalık’ bir nüfusumuz, suçu bol bir sosyal yaşantımız, belirsiz bir geleceğimiz oldu.
36 sene geçti üstünden bakın, ne de güzel yaşıyoruz, değil mi?
Hele bir de ‘tanıtacağız’ falan diyenleri duydukça dağlara çıkıp bağırası geliyor insanın.
K-K-T-C sen çok yaşa!
 

Bu yazı toplam 2653 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar