“Bir bayan ‘harita yoktur’ diyor”
Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Eroğlu, Mağusa bölgesini ziyaret etti
Cumhurbaşkanı ve bağımsız cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu, Rumların Mağusa belediye sınırlarını istediğine işaret ederek, “Bu aşırı taleplerle karşımıza geliyorlar. Mağusa belediye hudutları içerisinde yaşayan halkımız bir kez daha göçe mecbur bırakılmak isteniyor. Biz halkımızın bir daha göç etmeyeceği bir anlaşma arayışındayız” dedi.
Eroğlu’nun seçim bürosundan yapılan açıklamaya göre, Eroğlu, dün Mağusa bölgesindeki Korkuteli, Anadolu Mahallesi, Veyselliler Mahallesi, Antalyalılar Mahallesi ve Harika Mahallesi’ni ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi.
Eroğlu’na ziyaretleri sırasında UBP Genel Sekreteri ve Milletvekili Sunat Atun, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı ve DP-UG Milletvekili Hakan Dinçyürek, UBP Mağusa Milletvekilleri Hamza Ersan Saner, Dursun Oğuz, Ahmet Kaşif ve Erdal Özcenk, DP-UG Milletvekili ve İlçe Başkanı Fikri Ataoğlu, Mağusa Belediye Başkanı İsmail Arter ile UBP Mağusa İlçe Başkanı Resmiye Canaltay eşlik etti.
Yaklaşık 5 yıldır müzakere masasında oturan bir kişi olarak, halkın düşünce, beklentileri doğrultusunda görüşme yaptığını anlatan Eroğlu, “Halkın sesini müzakere masasına taşımak amacıyla en iyisini yerine getirmeye çalıştım” dedi. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rumların sismik araştırma gemisini bahane ederek kaçtıklarını ifade etti.
“MASADAN KAÇMAK İÇİN BAHANE ARIYORLARDI”
BM Genel Sekreteri’nin Özel Danışmanı Eide’nin de bulunduğu bir toplantıda, Anastasiadis ile sıkı pazarlıkların yaşanacağı üçüncü safhaya geçilmesi konusunda anlaştıklarını söyleyen Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Maalesef bu pazarlıkların yaşanacağı aşamada masadan kaçtılar. Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisini bahane ettiler. Bahane diyorum, çünkü esas amaçları masadan kaçmaktı. Rumların doğalgaz konusunda adım atmaları halinde, ne yapacağımıza yönelik Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile bir plan yaptık. Sonuçta tüm ikazlarımıza rağmen onlar adım attı; karşılığında da biz adım attık. O dönem Piri Reis gemisi denizdeyken masadan kaçmadılar. Neden şimdi kaçtıkları açıktır. Sonuç alıcı bir noktaya geldiğimiz için, pazarlıktan kaçtıkları için masadan kalktılar.”
“CTP, ANASTASİADİS’İ ELEŞTİRECEĞİNE BENİ ELEŞTİRİYOR”
Rum liderliğinin “Türkiye bizim egemenliğimizi tanısın” yönündeki açıklamalarını da eleştiren Eroğlu, bunun mümkün olmadığını söyledi.
Rum egemenliğinin tanınmasının, Kıbrıslı Türkleri, Rumların işgalindeki Kıbrıs Cumhuriyeti altında azınlık durumuna getireceğine işaret eden Eroğlu, “Bize azınlık haklarını önerememelerinin ve masada elimin güçlü olmasının nedeni KKTC’nin varlığıdır” dedi.
Bunu söylediği zaman da özellikle CTP-BG’nin kendisini “Eroğlu çözüm istemez” şeklinde suçladığına dikkat çeken Derviş Eroğlu, “Anastasiadis masadan kaçtı. Ona ‘anlaşma istemez’ diyen yok. Masada oturan mı, yoksa kaçan mı anlaşma istiyor? Maalesef Rumlar söylemeden bizimkiler söylüyor. Akıllarınca benim aleyhime kampanya yürütecekler. Seçimlerde bunu söyleyip puan toplayacaklarını sanıyorlar. Buna herkes güler. Masadan kaçan onlar olduğu halde çözümü benim istemediğimi söylemeleri komik.
“DİK OTURMASINI BİLEN BİRİ MASADA OLMALI”
Biz anlaşma istiyoruz. Ama nasıl olacağı önemlidir. Şimdi gelecekler ve iki kesimli, iki toplumlu, siyasal eşitliğe dayalı federal çözüm diyecekler, ama bunun altının nasıl doldurulacağını söylüyorlar mı? Ben Rumların bundan neyi kastettiğini söylediğimde de ‘Eroğlu bunları söylememeli’ diyorlar. Bir referandum olsa oy vermeye gidecek olanlar sizlersiniz. O yüzden bunları bilmeniz lazım. Altında neler var? 1968’den beri masada oturan ve hiçbir anlaşmaya imza koymayan bir Rum tarafı var. Her türlü iyi niyetimize rağmen ambargolar altında kalan bizleriz. Üzerimizde ambargolar olduğu sürece, BM Barış Gücü askerleri bu topraklarda kaldığı sürece Rumların bizimle anlaşması mümkün değildir. Masaya da nazlanarak geldikleri zaman önümüze olmayacak şeyler koyuyorlar. Rumların oynadığı bu oyunu engellemek için masada dik oturmasını bilen bir kişinin bu dönemde masada olması gerekiyor.”
“BİR BAYAN ‘HARİTA YOKTUR’ DİYOR”
“Bir bayan dolaşıyor ve ‘harita yoktur’ diyerek bizi yalancı çıkarmaya çalışıyor” diye sözlerini sürdüren Eroğlu, Rumların hazırladığı haritanın var olduğunu söyledi.
Cenevre’de yapılan üçlü zirvelerin birinde, Türk tarafının toprak konusundaki kriterlerini masaya koyduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, BM Genel Sekreteri’ne ‘diğer başlıklarda anlaşma olmadan harita gelemez’ dediğini anımsattı.
Bunun da BM kayıtlarına girdiğini anlatan Eroğlu şöyle devam etti:
“İSTEDİKLERİ KÖYLERİ YAZ, HARİTA ZATEN ORTAYA ÇIKIYOR”
“İşte bunu bilen Anastasiadis bu kez köy isimleriyle geldi. Biz bunları yok saydık. Mağusa belediye hudutlarının tümü Rumlara bırakılacak. Güney Mesarya, Alayköy’den Güzelyurt’a, Kumyalı’dan itibaren Karpaz’a kadar istiyorlar. Bunların yanında turistik eski eserler ve dini yerleri ve etrafındaki köyleri de. Değirmenlik, Minareliköy, Demirhan ve Gökhan. Bunları yan yana koyduğunuzda bir harita ortaya çıkmıyor mu? Bununla da kalmıyorlar bize kalacak topraklara göçmenlerini yerleştirecekler.”
“EN TECRÜBELİ BENİM”
Türkiye’nin garantörlüğünü, Türk askerinin varlığını ve Türkiye’den gelen göçmenleri kabul etmediklerini de anlatan Eroğlu, Rumların toprak konusunda da dahil bütün bu aşırı taleplerinin kabul edilemeyeceğini söyledi.
Şu an anlaşma noktasından uzak olunduğunu söyleyen Derviş Eroğlu, 1974 öncesini yaşatmayacak, bugünün gerçeklerini yok saymayacak, Kıbrıs Türk halkının huzur ve güven içerisinde yaşayacağı bir anlaşmayı hedeflediklerini belirtti.
Önümüzdeki dönemin Kıbrıs konusunda oldukça hassas bir dönem olacağına işaret eden Eroğlu “Sadece bugünü değil, geçmişini de bilen bir kişi lider olmalı. Yıllardan beri siyasetin içindeyim. 1963’te olayların içinde bulundum. Ben iddia ederim ki diğer arkadaşlardan çok daha tecrübeliyim. Benim iddia etmeme de gerek yok zaten siz bunu biliyorsunuz. Ben Rum’un da halkımın da ne istediğini biliyorum. Hedefim KKTC halkının istekleri doğrultusunda bir çözüme ulaşmaktır” diye konuştu.
(tak)