Bir canın hesabı!
Biz Eroğlu’nun hesabını konuşurken, unuttuk.
Siyasi komplo ve senaryolar daha çok ilgimizi çekti.
Dahası Eski Rum Bakan’ın cinsel kimliği her şeyi gölgede bıraktı. Ağzı sulanmış bir arsızlıkla günlerdir manşetlere yerleştiriyoruz SarrisR
Biz Eroğlu’nun hesabını konuşurken, unuttuk.
Siyasi komplo ve senaryolar daha çok ilgimizi çekti.
Dahası Eski Rum Bakan’ın cinsel kimliği her şeyi gölgede bıraktı. Ağzı sulanmış bir arsızlıkla günlerdir manşetlere yerleştiriyoruz Sarris’i.
Cinsel kimliği üzerinden, “sapına kadar erkek” bir milliyetçilik geliştirdik.
Ama nedense manşetlerimizde bu topraklarda can veren, üstelik askerlik görevini yapmak üzere gelmiş ama işkencede ölmüş gencecik bir insan hiç gündemimiz olmadı.
Yazılı basında 13 tane günlük gazete var. Uyduda yayın yapan 9 kanal. Mecliste 50 milletvekili, 5 siyasi parti.
Siz kaç manşet haber okudunuz Uğur Kantar ile ilgili? Kaç açıklama duydunuz?
Uğur Kantar size ne ifade ediyor?
Tanıyor musunuz?
Birileri için çok şey ifade ediyordu. En azından birilerinin çocuğuydu, Uğur. Torunu, arkadaşı, dostu. Yarın planı yapan gencecik biriydi.
Bizim hiç tanımadığımız, tanımak da istemediğimiz...
Genel Kurmay Başkanlığı olaydan günler sonra ilk açıklamasını yaptı. Uğur “hoşnutsuzluk” yaratmış. Bölük komutanı 7 gün oda hapsi vermiş.
İşte burada, disko denilen oda hapsinde uğradığı işkence sonrasında, 78 gün GATA’da komada tedavi gördü.
İki buçuk ay!
Kurtulamadı!
TBMM İnsan Hakları Komisyonu, kendi bünyesinde bir alt komisyon kurdu konuyu araştırmak üzere.
Konuyla ilgili 6 gardiyanın görevden alındığını, 2 gardiyanının tutuklandığını Genelkurmay Başkanlığı açıkladı. Ama asker ve devlet ayrı ya... Hele bizim ülkede...
Hiçbir yetkili açıklama yapmadı. Pervasızca harcanan bir canın hesabını sormadı siyasi partiler, basın ya da sivil toplum örgütleri.
Ama toplum olarak bizim de gündemimize hiç gelmedi.
Uğur askerde can verdi. Dayakla, işkenceyle öldürüldüğü için şehit mertebesinde değil. Sıradan bir ölü.
Sevgili Cenk, “Rum kurşunuyla ölse her yıl anacaktık” diyor. Doğru...
Şimdi kendi ellerimizle öldürdüğümüz için aklımıza gelmiyor. Gündemimize bile girmeyen konu, iki güne tamamen unutulacak.
Belki yıllar sonra ailesi verdiği uzun ve zorlu bir hukuk mücadelesini kazanınca hatırlayacağız yeniden. Muhtemelen çok zorlanarak.
Konu münferit olarak da anılsa, asker disiplini altında canların hesabı ört bas edilmemeli. Şeffaflık ve açıklık temel olarak algılanmalı ve belki artık vicdani ret de gündeme gelebilmeli.
Bütün dünyada yapılan uygulamalar marjinallerin tabulaşmış talebi olmaktan çıkarılabilmeli.
Bunu da gündeme getirecek olan sivil yönetimlerdir.
Toplumun bakış açısıdır. Toplum için mecliste koltuk tuttuğunu iddia eden vekillerdir.
Bakalım bir canın hesabı ne olacak? Bakalım kim soracak?