Kıbrıslı Türkler’in şu anda ‘çözüm’ dışında seçeneği yoktur.
Çözüm de bellidir: Birleşik Kıbrıs.
Ayrı değil!..
Dünyada bir yer...
Uluslararası hukuk içinde!
‘Siyasi eşit’, herkesle!

* * *

Tüm ‘kaos’lardan tek çıkış yoludur bu.
Belki sancılıdır.
Çok da kolay değildir.
Ama bu başıbozuk yapı, bu adaletsiz çatı, bu ne idüğü belirsiz düzen ancak böyle son bulur...

* * *

İşte bu nedenle ‘herkesle, her yerde, her koşulda görüşmeli, anlatmalı, sesimizi çoğaltmalıyız” demiştim.

* * *

Akıncı’yı eleştirdik.
‘Statü’ takıntısı ile reddettiği uluslararası aktörler nedeniyle...
Sonra dedik ki, “tutarsızlık değil mi?”
Örneğin, Türkiye Başbakanı ile Saray’da ortak basın toplantısı...
Bir ülkenin BAŞBAKANI...
Bir başka ülkenin BAŞBAKANI ile ‘ortak basın toplantısı’ düzenlemeli...

* * *

Cumhurbaşkanlığı’ndan sevgili Gürdal Hüdaoğlu aradı dün, sohbet ettik.
Bir de “Akıncı’nın penceresinden” anlattı gelişmeleri, şu izlenimleri edindim.

- “Müzakerelerde üstünlük Kıbrıs Türk tarafındadır. Bu dinamiği elimizde tutmak ‘eşitliğimizi’ korumakla mümkündür.”

-  “Burada ‘statü’ takıntısı yapan Akıncı değil tam aksine Kıbrıslı Rum liderliğidir. ‘Akıncı’yı kendi mekanında ziyaret etmeyiniz’ kaprisi vardır.”

- Kıbrıslı Türkler adına ‘verimli’ bir görüşme, müzakereciler ve uzmanların da katılımıyla ancak kendi mekanınızda mümkündür. ‘Ortak görüşme’de Kıbrıs Türk tarafının kendini etkin anlatma şansı yoktur.”

- “Sayın Talat da Denktaş da geçmişte eşitliğin korunması anlamında aynı hassasiyeti göstermiştir ve doğru yapmıştır...”

- “Akıncı ile Davutoğlu’nun ortak basın toplantısı yapması bir tutarsızlık yaratmaz. Başbakanlığı döneminde Erdoğan - Obama görüşmesini örnek verebiliriz. Anastasiadis için de benzer örnekler vardır.”

- “Kıbrıslı Türkler adına seçilmiş bir lider ve onun bir çalışma ofisi vardır. Amerika Dışişleri Bakanı dahi bunu tanımaktadır. Mesele statü takıntısı değil, eşitlik talebidir...”
Akıncı’nın penceresinden de böyle...

* * *

‘Ortak Basın’ toplantısını da izledik, dinledik, birlikte...

Umarız ‘yeni bir Kıbrıs’a varır bu süreç...

Evet, eşitlikle...

Her zaman, herkese...