Yeni bir “kandırma” mevsimi!
Kendimizi...
Yeni bir “uyutma” dönemi...

*  *  *

Hemen herkesin “şu Kıbrıs meselesini çözmeden de olmaz” diyerek... “Çözüm de olmaz”a yattığı yeni bir bahar...

*  *  *

Diyelim ki “federasyon” olmadı.
“İki devlet” istedik.
Hatta “KKTC” tanınacak (!)
“Toprak” senin olmuyor!
“Garanti” devam etmiyor!

*  *  *

“Ayrı devlet” için dahi...
Hani şu elinde tuttuğun toprağın en azından bir kısmını geri vermek zorundasın!
Geride kalacak için de “uzlaşmak” zorundasın, yine...
Federasyon da olsa...
Konfederasyon da...
İki devlet de...
Fark etmiyor...
Ne sanmıştın sahi?

*  *  *

“Garantörlük” meselesi de aynı...
Çünkü “1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası” garanti ediliyor.
Türkiye o devletin garantörü!
“KKTC”nin değil.
Liderler bu gerçekleri nedense saklıyor.
Duydunuz mu?
“KKTC”nin garantörü falan yok.
Yalan söylüyorlar.
O garantörler var ya o garantörler!
“Kıbrıs Cumhuriyeti”nin garantörü...
Hani “Rum yönetimi” diyorlar...
“Rum Kesimi” diyorlar...
“Güney Kıbrıs” diyorlar...
Diyorlar da...

*  *  *

Kimse şu soruyu yüzlerine soramıyor nedense...
“İnsan, garantörü olduğu bir devletin adını dahi anmaya neden utanır acaba?”
Ah keşke herkes çok daha yüksek sesle konuşabilse, gerçekleri...
Bitse şu “kandırma” mevsimi!