Bir de şu top kayıpları olmasa
Son haftalarda çok iyi bir çıkış yakalayan lider Yenicami, geçen hafta ilk galibiyetini alan Dumlupınar’la karşılaştı. En yakın takipçisi GAÜ Çetinkaya'nın, Cumartesi günü BÜY karşısındaki farklı galip gelmesi, Yenicami’nin de bu karşılaşmaya, mutlak kazanma düşüncesinde çıkmasına neden oldu.
Aslında Yenicami her maçı mutlak galibiyet parolası ile oynuyor. O yüzden şu anki görüntüsü ve ortaya koyduğu performansa bakıldığında, şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Yenicami, rakibi Dumlupınar karşısında kendi evinde oynamanın avantajını çok iyi kullanarak rahat ve farklı bir galibiyet imza attı.
Oyuna Yenicami tempolu başladı. Ancak tempolu oynamak; topa fazla sahip olmak anlamında olmamalıdır. Oyunun kontrolünü elinde tutmak demek, topun kontrolünü iyi kullanmak demektir.
Oyunda üstünlük kurmak, sadece fizik gücü ile değil, yapılan pasların doğru zamanda ve isabetli olmasıyla eşdeğerdir. Şampiyonluğa oynayan bir takımın bu kadar pas hatası yapmaması gerekir. Özellikle ilk yarıda saydım, 50'ye yakın top kaybı yaptılar.
İkinci devre farkın açılması ve oyunun kopmasıyla birlikte, yapılan olumlu pasların, bence çok da büyük önemi yoktur. Önemli olan dengeler eşit olduğu zaman, pas trafiğinin olumlu kullanılmasıdır.
Fizik gücü konusunda diyebilirim ki, ligin en güçlü takımı Yenicami’dir. Ancak bu gücü olumluya çevirmek pas trafiğinin olumlu kullanılmasıyla sağlanabilir.
Dumlupınar haklı olarak savunma ağırlıklı bir oyun tercih etti. Çünkü rakibinin gücünün farkındaydı. Zaman zaman geliştirdiği kontra ataklar ise hep Yenicami’nin orta sahada kaybedilen toplarından kaynaklanmıştır. Fizik gücü bakımından çok da güçlü olduklarını söyleyemem. Birçok mücadelede hep yerde kaldılar.
Yenicami fizik gücü yüksek bir takım. Genellikle oyunu ikinci devre kendi lehine çevirmesini biliyor. Dün de böyle oldu. İkinci devre farkın açılması, Dumlupınar’ın ikinci golü yedikten sonra, oyundan hem fizik hem de motivasyon olarak kopmasından kaynaklanmıştır.
Genel olarak oyunun mutlak hâkimi Yenicami’ydi. Fazla top kayıplarına rağmen, özellikle mücadele hırsları ve kazanma arzuları oyunun kontrolünü ellerinde tutmalarına neden oldu.
İddia ediyorum ki; Mehmet Altın, Ünal ve Adil Uçar güçlü fiziklerini ve mücadele azimlerini tek top oynama yönünde kullanırlarsa, yani ayaklarında fazla top tutmazlarsa, bu fizik güçleri ile memleketin en iyi futbolcuları olacaklarından eminim. Yeter ki bu tavsiyeme uysunlar.
Unutulmasın ki sadece fizik gücü ile futbol bir noktaya kadar oynanır. Futbolda önemli olan pasları olumlu ve isabetli kullanabilmektir. Bunu başarabilen futbolcular, oyun içerisinde kendini çok net bir şekilde fark ettirirler.
Evet, Yenicami galibiyetler serisini dün de farklı bir skorla sürdürmeye devam etmiştir. Özellikle ikinci devrede atılan goller, vasatın üzerine çıkılmayan oyuna bir nebze olsun renk katmıştır. Hiç olmazsa maçı izlemeye gelen seyircilere teselli olmuştur.
Mehmet Altın attığı iki golle kendine olan güvenini artırmış oldu. Erbay ve Halil her zamanki gibi güven veren oyunlarını ortaya koydular. Hascan doksan dakika oynayıp hem golünü attı hem de her zamanki gibi takımın en az pas hatası yapan oyuncusu oldu. Yusuf'a fazla iş düşmese de, artık kalede daha güven veren bir konuma geldi. Çağdaş ve Hüseyin Sadıklar her zamanki gibi savunma güvenliğinin temel taşları olduklarını gösterdiler. Oyuna giren Ömer bir gol bir asist ile kendini göstermiştir.
Bireysel olarak herkes görevini yapıyor. Sadece sıkıntı top kayıplarıdır. Bunu çözdükleri zaman Yenicami’nin bileği çok zor bükülecek. Tabi burada da görev Sedat hocanın. Artık bu konuyu antrenmanlarda çözmek kaçınılmaz bir gereklilik olmuştur. İzleyenlere iyi futbol göstermek istiyorsanız bu sorunu çözmeniz gerekecek.
Maçın hakemine gelince, oyunu etkileyecek önemli bir karar vermedi. Ancak fazla düdük çalarak, oyunun gereksiz yere durmasına neden oldu. Oyun zaten yavaş oynanıyor, bir de gereksiz düdüklerle sıkıcı hale gelmesine neden olunuyor.