Bir kadının bir köy kurtarması
Çıplak elleriyle döndürürler dünyayı. Elleri yanar, herkes sadece bakar, onlar dünyayı döndürürler.
Ulaş Gökçe
Aslında dünya asılı ve sabit duran kor ateşten bir yerdir. Ama dünyayı döndürenler vardır. Çıplak elleriyle döndürürler dünyayı. Elleri yanar, herkes sadece bakar, onlar dünyayı döndürürler.
Rusya’da serfliğin kaldırılmasından sonra Kazan Tatarlarının bir kısmı yeni yerlere göç ederler. Bunlar arasında Urallar da vardır. Asya ile Avrupa’nın kesiştiği Uralları içeren bölgeye Sverlovsk, en büyük şehrine Yekaterinburg ismi verilir. Moskova’dan 1800 kilometre uzaktaki bu bölgede Küçük Töreş yer alır. Bu köy ölmektedir. Sadece 69 kişinin yaşadığı, artık köy statüsünden çıkan, yatırım yapılmayan bir yerdi. Tek sokağı olan, minik bir köy…
2000’li yılların ortasında Yekaterinburglu Ravil Sanjapov, anne ve babasını Tataristan’dan Urallara davet eder. Anne-babası yaşlanmıştır, yanında olmasını istemektedir. Bu amaçla yine Tatar olan eşinin köyü Töreş’te bir ev satın alır ve ailesini buraya yerleştirir. Ravil’in babası 150 arı kovanıyla bu köye gelip yerleşir. Ancak birkaç yıl sonra memleketini özleyip eşiyle birlikte geri döner ama arı kovanlarını burada bırakır. Köyden 200 kilometre uzaklıktaki Yekaterinburg’da kalan Ravil bu beklenmedik “mirasla” baş başa kalır.
Urallarda tarım yapmak neredeyse imkânsızdır; uzun ve sert kış, kısa ve sürprizlerle dolu yaz. Ancak bu bölgenin bir özelliği var: Çok özel, eşsiz bitki örtüsü, temiz çevre. Yani arıların leziz bal yapması için her şey var. Fakat bu kadar balı kim ne yapacaktı balın çok fazla olduğu bu bölgede? Ravil her şeyi bırakıp köye yerleşir. Arıları bırakmak olmaz.
KARİYER-PAPYON-ARICILIK
Ravil’in kızı Güzel Sanjapova, Rusya’nın en iyi yükseköğretim kurumu Moskova Devlet Üniversitesi Dünya Politikası Fakültesi’nden mezun olmuş genç bir kadındır. Büyük bir şirkette kariyerine başlamıştır. Çok genç yaşta anne olmuş, eşcinsel biridir. Bir gün şirkete kendi yaptığı papyonla gelir. Patronu ona “Papyonun çok güzel, her gün papyonla gel” der. Bunun üzerine Güzel, bir papyonu iki kez takmama ilkesiyle kendi yaptığı papyonları takıp işe gitmeye başlar. Bir gün gelir ve Güzel’in yüzlerce kadın papyonu vardır. Papyonları herkesçe beğenilmektedir ve bazen de satışını yapmaktadır. Güzel kararını verir ve işinden istifa ederek kadın papyonları tasarlayıp pazarlayan bir şirket açar. Evet, bu dünyada kadın papyonları yapanlara da yer vardır. Evet, bu dünyada kariyerini bir kenara koyup papyon satarak hayatta kalmak isteyenler vardır. 20 milyonluk şehirde bir taşra kızısın. En iyi üniversiteyi bitirip büyük bir şirkette kariyer yapıyorsun. Bir günde işini bırakıp, sakin gölü bırakıp okyanuslara dalıyorsun.
BAĞIŞLARLA KAYNAK
Güzel, bal sevmez. Tadı ona yavan gelir. Elde çok bal vardır. Bal çok, Güzel bal sevmez. Sevse yüzlerce litre balı yiyecek değil elbette. Ama balı sevmemesi ile babasının balı satmakta zorlanması arasında bir bağ kurar Güzel… Balı, krem bal haline getirecektir. Yani bir tür karıştırıcıdan geçirerek, kontrollü olarak kristalleştirecektir.
Güzel’in atalarının köyü ölmektedir. Babası on binlerce arıyla ve yüzlerce litre balla baş başadır. Elde kaynak azdır. Ama en önemli sermaye akıldır. Güzel, hem köyü kurtaracak, hem babasının sorunlarını çözecek, hem balı yenilebilir hale getirecek bir proje üretir ve Kitle Fonlaması, Crowdfunding yöntemiyle, yani minik bağışlarla kaynak bulur. İlk yaptığı şey balı krem haline getirecek aletleri almaktır. Papyon işindeki arkadaşlarıyla birlikte bir marka tasarımı yapar: Cocco Bello. Bu krem bal sade değildir. Sade olması köyü kurtarmayacaktır. Bu nedenle Güzel, Ural-Sibirya’nın en güzel şeyi, Türkçede genelde orman meyvesi olarak adlandırılan, meyveleri ve faydalı, tamamen doğal otları bala eklemeye karar verir.
Tüm bu işleri babası, nenesi, köyde kalan yaşlı kadınlar yapacaktır. Herkes yaşlıdır. Günde sadece 4-5 saat çalışabilecek durumdadırlar. Böyle bir kadrodan, balı krem haline getirip içine ot ve meyve katarak bir ürün ortaya çıkararak para kazanmak mümkün olur mu? Olur!
Köylüler ovalara hücum ederler. Ağaççık ve çalı bitkilerinin meyvelerini, şifalı bitkileri toplarlar. Güzel’in nenesi ise bitkileri kurutur. Her şey hazırdır. Bal sadece kavanozlarda olmayacaktır. Bir de tahta kaşıklar üzerine ballı meyve ve otlar konulacaktır. Çay yapıyorsun, tamamen doğal ahşaptan yapılan, meyve ile baş ve ot içerek kaşığı çaya koyup karıştırıyorsun. Güzel mi? Çok güzel.
GÜZEL’İN KOOPERATİFÇİLİĞİ
Güzel, Kitle Fonlaması ile halktan aldığı paralarla üretimi artırır. 3 olan işçi nine sayısı 7’ye çıkar. Bunun ardından Güzel için, köyün canlanması anlamına gelen bir şey olur ve iki genç Cocco Bello’da işe başlar.
Cocco Bello ürünleri artık büyük şehirlerde ve özellikle internet üzerinden satılmaya başlamıştır. Devlet Başkanı Putin maddi destek ödülü vermiş, büyük şirketler bu projeden ilham alıp köylere yatırıma başlamış, Lipton gibi üreticiler on binlerce ballı kaşık siparişi vermiştir. Artık komşu köyleri bu işin içine çekmenin vakti geldiğini anlar Güzel…
Daha çok meyve ve ota ihtiyaç vardır. Diğer köylerde de yaşlılar kalmaktadır. Güzel onlardan ürün almak ister ama şartı vardır: ürünlerinizi düzenli sağlamanız için ciddi bir yapılanmaya ihtiyacınız var. Üretim için istikrar gerekir. Bu nedenle kooperatif kurunuz.
2017 yılında civar köylerden sadece meyve ve ot sağlayıcı 200 kişi örgütlenmiştir artık. Köylüler artık emekliliklerinde evde oturup ölümü beklemeyi değil iş planlarını düşünmektedirler.
Güzel, köydeki birkaç çocuklu aileyi tutabilmek için önce güzel bir çocuk parkı yaptırır. Tek sokaklı köye renk gelmiştir. Geceleri çocuk parkından garip sesler duyar. Bir gece baktığında yaşlıların salıncakta sallandıklarını, sohbet ettiklerini görür. Köydeki “kültür evi” 50 yıl önce yıkılmıştır. Çünkü köyde artık çok az insan yaşamaktadır. Güzel, hem Cocco Bello, hem de halkın yardımıyla yaşlıların buluşup sinema izleyeceği, müzik dinleyeceği bir yer yaptırmaya başlar. Bunun için dünyanın dört bir tarafından gönüllüleri köye çağırır. Amerikalı, Alman, Fransız gençler gelir ve hep birlikte çalışırlar.
Artık üretim de çeşitlenmiştir: Kır otlarından çay, yalancı iğdeli, tarçınlı, karanfilli, karamel, yabani çilek reçeli gibi ürünler vardır artık.
KADIN KÖYÜ KURTARDI
Güzel, aklına koyduğu sosyal girişimcilik, yani sosyal faydası olan ticareti başarmıştır. Bu işi para için yapmamış ama toplumsal sorumluluklar adına para kazanmayı bir şart görerek bu işte başarılı olmuştur. Şimdi hem ülkesinde, hem de yurtdışında sosyal girişimcilik, kitle fonlaması, yardımlaşma, ekoürünler gibi konularda konferanslar veriyor. Artık istediği her kaynağa ulaşabiliyor. Bankalar ona kredi sağlıyor, geniş kitleler ona karşılıksız yardım yapıyor, iş çevreleri ortaklık teklif ediyor. Güzel, sosyal faydası olan işler yapmaya, projeler üretmeye devam ediyor ve başkalarının bu tür projeler üretmesine yardımcı oluyor.
Genç bir kadın, anne. Kariyerini kadın papyonu üretmek için bırakıyor. Bir köyü kurtarmak için her işini bırakıyor. Siz kendinizi cesur mu görüyorsunuz? Bir kadın birkaç köy kurtarıyor. Yüzlerce köyün kurtarılmasını, küçük üreticilerin birleşmesini, doğal ürünlerin insanlara ulaşmasını sağlıyor? Siz kendinizi başarılı mı sanıyorsunuz?
Bu dünya belki kötü bir yerdir. Ama kadın papyonu satarak, yaşlı kadınlarla ballı ürün yaparak hayatta kalmak isteyenlere bu dünyada hala yer var.