“Bir kalemde yıktılar, birilerine rant sağladılar'
Kömür ocakları işletmecileri gaminilerin tamamının kapatılmak istenmesine tepki vererek, bu kararın tüm toplumu etkileyeceğini savundu, kendilerine yaşam alanından uzak yeni ve modern bir üretim alanı gösterilmesini istedi
Fehime ALASYA
Uzun yıllardır tartışılan ve bir türlü çözüme kavuşturulmayan kömür ocaklarının (gaminilerin) tümünün kapatılmasına yönelik Resmi Gazete’de yayınlanan karar, kömür işletmecilerinin tepkisine yol açtı. 4 Ekim tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararında ‘Odun Kömürü Ocakları’nın Kapatılması’ kararında işletme sahiplerine 30 gün süre verildi. 30 günlük süre zarfında tüm odun kömürü ocaklarının çevreye verdiği olumsuz etkiden dolayı kapatılmasına, kapatma ve yıkımla ilgili olarak ise bölge kaymakamlıklarının yetkili kılınmasına ilişkin karar verildi.
Bu kararı tepkiyle karşılayan kömür ocağı işletmecileri, devletin çözüm önerisi olan ‘ithal kömüre’ karşı çıktı. Bunun ‘birilerine rant sağlamak maksatlı siyasi bir karar’ olduğunu ileri sürdü.
“Kapatma kararına şiddetle karşı çıkan işletme sahipleri, devletin göstereceği ve yaşam alanından uzak, rüzgarın yönüne göre yeni ve modern sistemde birer tesis kurarak üretime devam etmek istiyor.
Uzun yıllardır tartışılan ve bir türlü çözüme kavuşturulmayan kömür ocaklarının (gaminilerin) tümünün kapatılmasına yönelik Resmi Gazete’de yayınlanan karar, kömür işletmecilerinin tepkisine yol açtı.
Öncesinde hiçbir bildiri yapılmadan, kapatma kararından önce belirli bir süre tanınmadan, alelacele alınan bu karara karşı çıkan işletme sahipleri, “Dünyanın neresinde 30 günde kapatın deniliyor?” diye sordu.
“Borçlandık, odun satın aldık, ağaç satın aldık. Tüm izinlerimizi verdiler, yeni sisteme geçilmesi, yer tahsisi, düzenlemesi için 2015 yılında alınan Bakanlar kurulu kararı var. Ama haberimiz yok diyorlar.
Hiç kimsenin haberi yok, çocuklarımızın geleceğiyle oynuyorlar” diyen işletme sahipleri, stoklarında bulunan tonlarca odunun ne olacağını, nasıl geçim sağlayacaklarını sordu.
Köylerde olan rahatsızlığın farkında olduklarını belirten işletme sahipleri, yaşam alanından uzak ve daha modern bir sistemle üretim yapabileceklerini savundu.
“Üretimden kopartılmak istenildiklerini ileri süren işletme sahipleri, ithal kömür ile fiyatların ikiye katlanacağını ifade etti.
4 Ekim tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararında ‘Odun Kömürü Ocakları’nın Kapatılması’ kararında işletme sahiplerine 30 gün süre verildi. 30 günlük süre zarfında tüm odun kömürü ocaklarının çevreye verdiği olumsuz etkiden dolayı kapatılmasına, kapatma ve yıkımla ilgili olarak ise bölge kaymakamlıklarının yetkili kılınmasına ilişkin karar verildi.
Tüm bu yapılanların birilerine rant sağlamak amaçlı siyasi bir karar olduğunu savunan işletme sahipleri, “Tamamen kapatırsak sadece biz değil herkes etkilenecek” dedi.
Çalmadık kapı bırakmayan işletmeciler, muhatap bulmakta zorlandıklarını, bunun yanında muhatapların birbirinden farklı ve tutarsız konuştuğunu ifade etti.
İşletme sahipleri kapatma kararını nasıl değerlendirdi?
Önder Zaim: “Kapatma kararıyla ilgili bakan başka söylüyor, başbakan başka söylüyor. Ciddiyetten uzak iş yapıyorlar. 2015 yılında bakanlar kurulunun aldığı kararda yeni bir yer ve modern bir yapı için bize onay verdiler. Bundan haberli bile yoktu, bizimle de konuşmadılar, sonra oturup bir kalemde yıkım kararı aldılar. Bu olur şey değil”
“Daha önce bize hiçbir bildiri yapılmadı, bizim elimizde ham madde var, stoklarımız, bankalarda borçlarımız, teminat borçlarımız var, ailelerimiz var, sipariş sözleşmelerimiz var… Bir anda kapatın demekle olmuyor.
2015 yılında bakanlar kurulunun aldığı kararda yeni bir yer ve modern bir yapı için bize onay verdiler. Bundan haberli bile yoktu, bizimle de konuşmadılar, sonra oturup bir kalemde yıkım kararı aldılar. Bu olur şey değil.
Borçlandık, odun satın aldık, ağaç satın aldık. Tüm izinlerimizi verdiler, yeni sisteme geçilmesi, yer tahsisi, düzenlemesi için 2015 yılında alınan Bakanlar kurulu kararı var. Ama haberimiz yok diyorlar.
Hiç kimsenin haberi yok, çocuklarımızın geleceğiyle oynuyorlar. Kahve ortamında kahve içerken herkesin ekmeğiyle nasıl onarlar. 900 bin ton odunum var, ne yapacağım? Bankada borcumuz var, kim ödeyecek? Ne iş yapacağım, 30 kayıtlı personel, 15 yerli istihdamım var, bu aileler kim ekmek verecek? Yoksa siyasiler de mi kömür işine giriyor?
Medeni ülkelerde olduğu gibi kararlar alınması gerekir. Bizi çağırıp başka bölge göstersinler. Güneyde 50’yi aşkın kömür ocağı var ve Pirgo köyünün üst kısmında yapılır. Esinti dağa doğru olduğu için rahatsızlık olmuyor.
Denetim olmadığı için köyün içine kadar kömür ocakları yapılıyor. Biz vergisini ödeyen kaydı olan düzenli bir şirketiz, bizi de aynı kefeye koyuyorlar. Bir kişi hırsızlık yaparsa tüm köyü mü tutuklarlar.
Biz kömür ocaklarımızı kapatmaya hazırız ama bize yeni yer göstersinler. Kimsenin huzursuz, rahatsız olmasını istemeyiz.
Yerli üretici olarak bizden kömür talep eden Güney’de 3 kiloluk bir paket kömür 25 TL’dir. Erülkü’de ise 10 TL’ye satılıyor. Güneyden alışveriş kimseyi kurtarmaz. Bu tüm Kıbrıs’ı etkileyecek, insanların cebi yanacak.
Benim bu iş içerisinde 4 Milyon yatırımım var. Bizim kapatmamız her alanda bu sektördeki her kesimin ekmeğini etkileyecek.
Hafta sonu mangallar yanmayacak, bu iş tüm ekonomiye etki edecek.
Kapatma kararıyla ilgili bakan başka söylüyor, başbakan başka söylüyor. Ciddiyetten uzak iş yapıyorlar.
Rahatsızlık vermek istemiyoruz, rahatsızlık varsa yeni bir yer gösterin, yarından faaliyetlerimizi durdururuz.”
Saffet Binatlılı: “Bizi üretimden kopartmak istiyorlar. Ortada olan rahatsızlığa saygı duyuyoruz, bize yaşam alanlarının dışında olan bir bölgeye yerleştirsinler. Neden illa ki kapatmamızı istiyorlar anlayamıyoruz…”
“Bakan önergeyi ben sunmadım diyor, belgede bakanın önerge sunduğuyla ilgili yasa var, ne diyorlarsa yalan çıkıyor, böyle yalancı bir düzen olamaz. 2015’te gaminileri azaltalım dediler ve yer vereceklerdi, makineleşmemiz için yardım edeceklerdi, onu da yapmadılar. Israrla bizi kapatmaya çalışıyor. Kapatıp yurt dışından kömür mü getirecekler?
Yanımda 15 kişi çalışıyor, bu aileler ne yapacak? Dünya kadar yatırımım var, onlar ne olacak? Güzelyurt’ta biz gidip insanların bahçelerini temizliyoruz, buduyoruz, kuruyan ağaçların köklerini temizliyoruz ve tüm bunları oduna karşılık bahçe sahiplerine yapıyoruz.
Çevre bakanı bize yurt dışından kömür getirin dedi, 8 TL’ye 3,5 kilo kömür alıyorken, fiyatlar iki katına gelecek.
Bize ithal edin derler ama maliyet çok artacak. Kıbrıs’ın güneyinde 50’yi aşkın kömür ocağı var.
Ortada olan rahatsızlığa saygı duyuyoruz, bize yaşam alanlarının dışında olan bir bölgeye yerleştirsinler. Neden illa ki kapatmamızı istiyorlar anlayamıyoruz… Önce ocak sayılarını azaltın, sizi yeni yere aktaracağız dediler, şimdi de bize durun kapatın diyor. Zararım çok ama çok büyük, tüm yatırımım gider… Bizi üretimden kopartmak istiyorlar.
Gelin yardım edin bu rahatsızlığı ortadan kaldıralım. Bize başka bir yer versinler, bizi de mağdur etmesinler…”
Osman Gezer: “Kömürün tamamen ithal edilmesine karşıyız. Görüşme talep ediyoruz ama muhatap bulamıyoruz. Bu siyasi bir karardır, birilerine rant sağlamak amacıyla yapıldı”
“Bize 30 gün zarfında kapatacağımıza dair bildiri verdiler. Böyle adalet mi olur, 30 gün içerisinde tüm işimiz duracak, nasıl geçineceğiz? Elimizdeki ürünler ne olacak? Bizim sayemizde geçinen veya maddi kazanç sağlayan insanlar ne olacak? Bunları hiç mi planlamadılar? Kapatın der demez olmuyor, plan program yapılmalı… Tamamen kapatırsak sadece biz değil herkes etkilenecek.
Yurt dışından ithal edilmek isteniyor, bazı kişilere büyük rant sağlayacaklarını tahmin ediyor.
2015’te eski sistemden vazgeçip yeni sisteme geçmekle ilgili görüşüyorduk, aniden kapatma kararı alındı… Bu ocak sayısı 150 civarındaydı, 50’ye düştük, sayımızı 10’a kadar düşürdük ama yine de çözüm bulunmadı. Kömürün tamamen ithal edilmesine karşıyız.
Görüşme talep ediyoruz ama muhatap bulamıyoruz. Bu siyasi bir karardır, birilerine rant sağlamak amacıyla yapıldı”