Bir Kaşık Suda Boğulan Siyaset
Toplum binbir sorunla boğuşuyor ve CTP-DP hükümetinden sabırla çare bekliyor.
Bu arada, Kıbrıs’ta çözüm için tüm dünyanın desteklediği bir plan ve iki toplum arasındaki görüşmeler, takvimler ciddi ciddi ilerliyor.
Böyle bir ortamda hiç yoktan hükümet sorunu yaratılmış, herkes için yıkıcı ve umutsuz hava yaratılmıştır.
28 Temmuz erken seçim sonrası ortaya çıkan aritmetik sonucuna dayanarak ve toplumun beklentileri de dikkate alınarak CTP-DP koalisyonu kurulmuştu.
Daha kurulma aşamasında başlayan dıştan ve içten dürtmeler meyve vermeyince geçen hafta UBP ve DP’nin yerel seçimlerde işbirliği yapma konusunda prensip kararı alması, hükümetin yıkılmasını ve kaos yaşanmasını dört gözle bekleyenlerin ekmeğine yağ sürmüş gibi görünüyor..
Bilinmesi gerekir ki, UBP ve DP birbirinden kopmuş iki ayrı partidir. Zaman zaman bir partiden diğerine geçişler yaşanmaktadırır. Benzer dünya görüşüne sahip bu kişilerin arasında şahsi ve eski çekişmeler vardır. Bu partilerin tek parti haline gelmeleri mümkün olmamıştır ve olacağa benzemiyor.
Yine biliniyor ki, UBP Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu destekliyor DP ise Rauf Denktaş sonrası Eroğlu’nu desteklemiştir.
UBP ile DP tabanında, partilerin birleşmesini isteyenler olabilir. Güçbirliği yapmalarını haydi haydi isteyebilirler.
Yaklaşan yerel seçimlerde, bu iki partinin ayrı ayrı göstereceği adayların seçilmeme olasılığı güçlüdür. Böyle bir durumda aradan CTP adayı sıyrılacaktır. Herhalde bu düşünce ile yerel seçimlerde birbirinin adaylarını destekleme fikri ortaya atılmıştır.
Yalnız öyle tek parti adı ve amblemi altında, başka partilere üye olmuş kişiler seçime katılamaz. İki parti ortak liste de yapamaz..Bu partilere seçim yasasını okumalarını öneriyorum. DP’nin çıkaracağı adayı UBP’liler, UBP’nin çıkaracağı adayı DP’liler destekleyebilir. Geçmişte yaşanmış örnekler vardır..
DP ile UBP yerel seçimlerde ittifak için toplanınca kıyamet kopmuştur.
Kışkırtmalardan bunalan CTP yetkilileri, parti meclisini toplamak zorunda kalmıştır. Başkan ve MYK, DP ile görüşüp rahatsızlıklarını belirteceklermiş..Herhalde başka şikayetlerini de yapacaklardır. DP’den olumsuz yanıt alınması halinde hükümet bozulabilirmiş. CTP başka hükümet alternatiflerine yönlenebilirmiş, olmazsa erken seçime gidilebilirmiş..
Yani insan, hükümetin büyük ortağı olan CTP’nin erken seçim telaffuz etmesine akıl erdiremiyor..Bozuk düzeni düzeltme sözüyle toplumun %40 oyunu alan bir partinin ekonomik ve idari sıkıntılar yaşayan topluma, erken bir seçimle binde bir oranında değişebilecek bir siyasi tablo çıkacağı hesaplanmadan, borç batağındaki devletin olmayan parasını harcatacak bir öneri nasıl yapılabilir?
Başbakan dediğinden hiç de etik sayılmayan hatta insafsız bir tutumdur.
Siyasetin sadece dedi-kodusu ile nemalanan kesimler şimdi çok mutlu..Hiç bir zaman doğru çıkmayacak öngörüler öne sürüyorlar. DP yerel seçimde UBP ile işbirliği yapacak diye CTP’nin hükümeti bozmasını isterken, CTP’nin UBP ile koalisyon kurabileceğini söylüyorlar! Ne yaman çelişki...Ya da CTP-TDP ve (uzaylılar)ın koalisyonu olabilirmiş..Ya da bir partiden diğerine transferler yapılabilirmiş..
Sol seçmenler, CTP’nin yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sol partilerle, gruplarla işbirliği yapma olasılığını beklerken, o partiler, UBP-DP ve CTP arasında hiçbir farklılık yoktur diye demeç vermişlerdir. Bu inanılmaz değerlendirme, ülkede en tartışılacak ve güvenilmeyecek kurumun siyaset kurumu olduğunu kanıtlayan bir örnektir.
Bunun tek nedeni vardır: Siyaset ve siyasiler başarılı değildirler. Başarısızlık, kavga ve kabalığa neden olur...