BİR SİTEM…

Doğancı’dan geçtiğimiz yazın ortalarında  gelen cinayet haberi büyük yankı uyandırmıştı…

52 yaşındaki Nigar Tevfik Erhalk, eşi İbrahim Tevfik Erhalk tarafından vurulmuş, olay yerinde yaşamını yitirmişti.

İngiltere’den tatil için adaya geldikleri ifade edilen çiftin yaşadıkları şok etkisi yaratmış, ardından ortaya çıkan ayrıntılarda aslında ayrılma eşiğinde oldukları da öğrenilmişti.

Bugünlerde yargılanmasının sonuna gelinen cinayet sağını eş İbrahim Tevfik Erhalk’ın bizzat kendisi arayarak polise eşini öldürdüğünü itiraf etmişti.

O gün bugündür süren mahkeme sürecinde karar aşamasına gelindi…

Davanın önceki günkü oturumunda cinayet sanığı İbrahim Tevfik Erhalk’ın Avukatı Mustafa Asena hitabını, yani mahkemeye müvekkiline ilişkin son savunmayı yaptı.

Herkesin savunma hakkı olduğu kuşkusuz… Ancak Avukat Asena’nın adeta ‘iyi ki öldürdü’ mealindeki savunması adeta bir cinayeti meşrulaştırma çabası olarak büyük tepki topladı…

Mahmekeye olayın olguları üzerinden savunma yapan Avukat Asena, müvekkilinin Nigar Erhalk’a zarar vermek istemediğini ancak tahrik ve hakaret sonucu maktulü öldürdüğünü söyledi.

Nigar Erhalk’ın sanığı aldattığını söyleyen Avukat Asena, sanığın bu suçun hem faili hem de mağduru olduğunu savundu…

Asena’nın büyük tepki toplayan sözleri ise basına yansıyan “Hukuk başka bir şey söylüyor ama toplumun %80’i bu olayı dinlese belki de iyi etti diyecektir” ifadeleri oldu.

Onlarca kişi sosyal medyada paylaşılan haberlerin altına yorum yaptı, bu savunmanın ‘kabul edilemez’ olduğuna vurgu yaptı… Bazı kadın inisiyatifleri Avukat Mustafa Asena’yı öldürülen kadının ailesinden özür dilemeye ve bu savunmayı geri çekmeye çağırdı.

Avukat Aslı Murat sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla üzüntüsünü belirtti, bu savunmadan utandığını ifade etti.

“Herkesin savunma hakkı vardır. Bunun tartışmaya bile açılmaması gerekir. Ama o savunma, başka birinin en temel hakkının (yaşam hakkı) keyfi bir şekilde elinden alındığı bir davada, bu kadar pervasız bir şekilde kullanılması, cinayetin meşrulaştırılması anlamına gelir” diyen Avukat Aslı Murat’ın, “Avukatlık mesleği bu kadar da ucuz değil, üzgünüm. Sadece utandım. İnsan hak ve özgürlükleri çerçevesinde görevlerini yerine getiren tüm hukukçulara sevgiler. Daha da çoğalmalı, adaletin ne demek olduğunu herkese (hatta meslektaşlarımıza da) anlatmalıyız” sözleri dikkat çekti.

Mahkeme’nin söz konusu meselede en doğru kararı vereceği şüphesiz… Ancak kadın cinayetlerinin bu kadar arttığı şu günlerde, bu tür ataerkil zihniyet içeren savunmaların yapılması gerçekten kabul edilemezdir…

Bir avukatın, bir müvekkilini savunmak adına sarf ettiği bu cümleler, ‘hastalıklı’ birçok beyine kadınlara şiddet uygulama mazareti vermekten başka bir şey de değildir…

BİR ELEŞTİRİ…

İtfaiye ‘rahat’ bulundu

Güne uyandığımız Lefkoşa’daki üzücü yangın olayından ne yazık ki trajedi çıktı dün… İkisi ağır zihinsel engelli bakıma muhtaç çocuğun olduğu sekiz kişilik bir ailenin yaşadığı evde çıkan yangın, neredeyse herşeyi kül etti…

YENİDÜZEN yangının alevlenmeye başladığı ilk andan itibaren gelişmeleri an be an, canlı yayınlarla internet sitesinden aktardı.

Üzücü olayın ardından, canlı yayın görüntelerine sosyal medyadan yapılan itfaiyeyi eleştiren onlarca yorum dikkat çekti. O anları YENİDÜZEN’den canlı yayında izleyenler, itfaiyenin yetersiz kaldığını savundu…

İtfaiye ekiplerinin müdahalesini ‘oldukça yavaş’ bulan onlarca kişi, ‘neden müdahale için bekleniyor’ diye isyan etti.

Bir araçla olay yerine gelen itfaiye, olayın boyutu ortaya çıkınca ekibi ve müdahaleyi güçlendirdi.

Canlı yayından da görüldüğü üzere onlarca kişinin ‘isyanına’ neden olan itfaiye memurlarının ‘yavaş’ hareketlerinin ve ‘geç’ sayılabilecek müdahalelerinin gerekçesinin bir ‘önlem’ nedeniyle mi olduğu açıklamaya muhtaç…