Bir Kayıp Daha...
Yeni Doğan uzmanımız Dr. Abdullah Akbaş hastaneden istifa etti. Nicedir yoğun yükün ve olanaksızlar altında S.O.S veriyordu. Ben dahil bakanlığı birçok kez uyarmıştık.
Olmadı; Bakanlığın yapacağı çok daha önemli işleri olduğu için maalesef bu hastane için çok önemli ve çok iyi yetişmiş, en az 12 yıl mesleğinde eğitim almış doktoruna sahip çıkamadı.
Dedim ya Sağlık Bakanlığı’nın yapacak çok daha önemli işleri vardı. Tüm Kuzey Kıbrıs’ta sadece iki tane Yeni Doğan uzmanımız var. Diğer hekimimiz de Devlet Hastanesi Çocuk Servisi şefi...
Dr. Abdullah’ın istifasını öğrendiğimde çok üzüldüm. Devlet hastanemiz ve bebeciklerimiz için gerçekten de ciddi kayıptı. Bakanlığı aradım. Haberleri bile yok. ‘’E biz onun kadrosunu ayarlamaya çalışıyorduk’’ dediler.
Dr. Abdullah’ı aradım. ‘’Üzgün ve kırgındı ama bir o kadar da kararlı... ‘’2010’dan beri yazı yazıyorum, eksikleri anlatıyorum. Hemşirem yok, aletim yok, hastalarımın yaşamını riske atarak ve nefes almadan çalışıyorum. Benim için kadro ya da para önemli değil. Şartlar çok kötü ve bu şartları düzeltmek için kimse uğraşmıyor. Ben bu şartlarda çalışmak istemiyorum. Ve çok üzücü bir şey daha söyledi Dr. Abdullah, ‘’ben yıllardır sözü edilen ama başarılamayan sağlıktaki o değişimi ya da reformu dışarıda serbest hekim olarak çalışarak izleyeceğim. Eğer günün birinde gerçekten bir değişim olur da bana da ihtiyaç var ise; işte ben o gün hizmete hazırım. Ama bu şartlarda Devlet hastanesinde çalışmayacağım’’.
Sözün bittiği yerdi. Bu idealist, her zaman hastasını düşünen hekim gibi hekime sadece başarılar dileyebildim. Ve son söz olarak da ‘’hem siz de aynı şeyi yapmadınız mı?’’ dedi ve beni kilitledi.
Evet, Dr. Abdullah uyarması gereken yerleri tam beş yıl boyunca uyardı. Ne basında popülizm yaptı, ne de facebook’ta canlı yayın... Onuruyla yapması gerekeni yaptı. Ama maalesef onuruyla davranan hekimlerin istifasından bakanlığın haberi bile olmuyor. E dedim ya Sağlık Bakanlığı’nın yapacak çok daha önemli işleri var. Ne olacak ki; idealist, yeni doğan bebeciklerimizin ihtiyacı olan bir hekim gitmişse...
Sistem doğru kurgulanmadığı için üçüncü basamak tek hastanemiz Sağlık Merkezi gibi çalıştırılıyor. Yatak, personel ihtiyacı had safhada... Onkoloji hastanesi bitti ama o da doğru kurgulanmadığı için açılamıyor. Yeni hastaneye takılıp kaldık. İyi de yeni hastane beş yıldan önce bitmeyeceği kesin. Peki bu süre içinde ne yapacağız? Birileri bu sorulara cevap verecek mi?
Sağlıkta sistem çöktü. Birçok kez yazdım. Yazdık. Söyledik. Acı feryatlar yükselttik. Hiç bir ilerleme yok. Her geçen gün daha da dibe vuruyoruz. En önemlisi de artık tünelin ucundaki ışığı da kaybettik. Kapkaranlık bir çaresizlik girdabında el yordamıyla debelenip duruyoruz.