1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. BİR KAYIP ‘DEVLET’
Sami Özuslu

Sami Özuslu

BİR KAYIP ‘DEVLET’

A+A-

Yabancıları boş verelim. Onlar zaten Kıbrıs’ın kuzeyinde ‘devlet’ olduğunu kabul etmiyorlar. Uluslararası hukuk buna engel. 
Bakın, sonunda Tatar da ‘bizim köy’e geldi. “Tanınma beklemek gerçekçi değil” dedi.
Bunu bizden biri söyledi miydi vay hainler, vay içerideki düşmanlar!
Hamasi edebiyatçılar her türden edebi eserle saldırıp dururlar bu gibi durumlarda...
Buyurun Tatar’a da saldırın şimdi!
O da ‘tanınma gerçekçi değil’ gerçeğini anladı.
Zaten ‘KKTC’yi tanıtmak’ diye bir girişim yok ki...
Ankara’ya sorun, söylesinler.
‘KKTC’nin tanınmasını neden talep etmiyorsunuz’ sorusuna cevap versinler.
‘Zamanı gelmedi’ mi diyecekler?
Tabii...
Gelmedi.
Gelecek miydi?
**
İşin bu kısmını geçtim. Bize ne Türkiye tanınma ister miydi, BM bizi tanır mıydı, büyük güçler ister miydi...
Biz Sarayönü’nde geçerli ‘devlet’e de razıyız.
Vallahi razıyız!
Şaka yapmıyorum.
‘Devlet’ isterim ben. 
Hem de iyi bir devlet...
Laik, demokratik, hukuk devleti olmalı...
Hukuk kuralları herkese eşit işlemeli.
Adalet duygusunu köreltmemeli.
Ve sosyal olmalı.
Eğitim ve sağlıkta güçlü olmalı.
Çocuklara eğitim, hastalara şifa vermeli.
‘Param yok’ deyip okulları da hastaneleri de terk etmemeli.
**
Umrumda değil Anastasiadis ‘sahte’ mi der, ‘pseudo’ mu...
Ben bir ‘devlet’ isterim.
Kanser olmuş insanına ilaç verebilen, yoksula aş, evsize barınak sunabilen bir devlet.
Henüz bir yaşına varmamış, daha dünyanın nasıl bir yer olduğunu anlama fırsatı bulamamış, anne sevgisine doyamamış bir bebek ölümle kalım arasındaki ince çizgide yürürken ortadan kaybolmayan bir devlet!..
Sizin olsun ‘eşit egemenlik’ de, ‘bayrak’ da, ‘toprak’ da, ‘mülkiyet’ de ‘garantiler’ ve ‘güvenlik’ de...
Ben seni tanıyorum işte!
O bebeğin ailesi de tanıyor.
Boş ver tanımayanları, ‘sahte’ diyenleri, ambargo koyanları...
Çık ortaya ey ‘devlet’!..
Neredesin sen?
Bak, biz buradayız.
Seni tanıyanlar...
Kendi yurttaşların.
‘Yenile’ ve ‘istisnai’lerden de değil ha!..
Asıl, gerçek, yedi ceddi bu topraklarda doğup gömülen...
Varını yoğunu burası için harcayan...
Gençliğini, ömrünü bu adaya adayan...
Hepimiz buradayız işte!
Sen neredesin ya ‘devlet’?
Nerelerdesin?
Bulamıyoruz seni bir türlü...
Ne yollarda varsın, trafiğe her gün kurban verilen...
Ne eğitimde varsın, ne hastalıkta...
Yoksun sosyal adalette, fakirin yanında değilsin hiç...
Varsıllar daha da varsıllaşır, yoksul sıfırı tüketirken sen neredesin?
Yoksun.
Kayıpsın.
Hep kayıptın.
Asya bebekle tam tükendin.
Tam kayboldun.
Ve artık kimse seni aramıyor!
 

Bu yazı toplam 1447 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar