Bir kenara çekilip beklemekle olmuyor
Geçtiğimiz sabah, gazeteleri gözden geçirirken, yine moralimizin bozulmasına neden olan bir haber okudum. Dışlanmışlığımızı vurgulayan, gerçekten bu dünyada toplumsal bir varlık olmadığımızı gösteren, Kıbrıs konusu çözülmeden sportif alanda hiçbir organizasyonun içerisinde olamayacağımızı hatırlatan bir haberdi bu.
32 yıldır, sadece uzaktan bakıp hayaller kurduğumuz, bir çok neslin yok oluşunu seyrettiğimiz ve başarılı gençlerimizin her geçen yıl heba olup gittiğini görmekten hicap duyuyorum. Böyle bir ülkenin vatandaşı olmak gerçekten acı veriyor.
Haber şu ;
“Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye futbol takımları Larnaka’da karşılaşacaklar”. UEFA 2017, 21 yaş altı Avrupa Şampiyonası eleme turu 8’inci grup mücadelesinde Perşembe günü 14.30’da Larnaka’da karşılaşacaklar.
Siyasi anlamda bir birini tanımayan iki ülke, gözümüzün içine soka soka, spor alanında bir kez daha karşılaşıyorlar. Bizim gençlerimizi suçu ne? Neden bizler de bu organizasyonların içerisinde olamıyoruz. Gerek milli takımlar seviyesinde, gerekse kulüpler bazında siyasi anlamda bir birini tanımayan bu iki ülke defalarca karşı karşıya geliyorlar.
Hep uyutuluyoruz, hep kandırılıyoruz ancak giden ömrümüz oluyor. Yıllardır hayaller kurup belki bir gün gençlerimiz de bu organizasyonların içerisinde olur diye mücadeleler verdik, sabrettik. Vatan Millet Sakarya edebiyatı ile kandırıldık. KKTC’ye sahip çıkılacak dediler çıkıldı. Sahip çıkıldı da ne oldu? Ne değişti? Yıllarca beklentilerimizi yüksek tuttuk ama hiçbir şey olmadı.
Dışlandığımız her olayda ezildik, incindik, aşağılandık, hor görüldük yine de umutlarımızı kaybetmedik. Bu durum daha ne kadar böyle devam edecek.
Siyasi alanda bir birlerini tanımayan ülkeler maç yapabiliyorlarsa, bizlerin de maç yapma hakkımızın olduğuna inanıyorum. Bunun için akılcı girişimler yapmamız gerekmektedir.
Uluslararası alanda hakkımızı aramak lazım. Bizler futbol oynamak istiyoruz. Uluslararası turnuvalarda maç yapmasak bile, özel maçlar yapabilmemiz için girişimde bulunmamız gerekmektedir.
Bir kenara çekilip birilerinin bize el uzatmasını beklersek, daha çok bekleriz. Belli ki KOP’tan bize hayır gelmeyecek. Onlar hayatlarına devam ediyorlar. Her organizasyonun içerisindedirler. O yüzden bizlerin de artık daha ciddi mücadele içerisine girmemizin zamanı gelmiş hatta geçmiştir bile.
Mücadelemizi UEFA ve FIFA koridorlarında yapmalıyız. Onlara bu işin KOP ile olmayacağını, bizlere sadece dostluk maçı yapmamız için izin vermelerini istemeliyiz. Mevcut koşullar bunu gerektiriyor.
Gerekirse spor hukukçuları ile CAS’a başvurmalıyız. Kimse bizim dünya insanları ile maç yapmamızı engelleyemez. Tanınmamış olabiliriz, fakat haklılığımızı ve sadece dostluk maçı yapma arzumuzu onlara anlatırsak, buna olumsuz yanıt verebileceklerine inanmıyorum.
FIFA’nın esas görevlerinden biri de, futbolu yaygınlaştırmak ve daha geniş kitlelere yaymaksa, bizlere de bu konuda çözüm bulmak zorunluluğu vardır.
İyi niyetimiz karşı taraf tarafından suiistimal ediliyorsa, buna çözüm üretmek ve sonuçlandırmak onların görevidir.
Bizler genelde spor yapmak, özelde de futbol oynamak istiyoruz.