Zam gündeminden siyaseten nemalanmaya çalışanları bir yana bırakırsak toplumda elle tutulur bir uzlaşıdan söz edilebilir: Herkes mevcut ücretlerin yüksekliğinden yakınmakta, eski borçların ödenmesi konusunda hassasiyet sergilemekte ve borcunu ödemeyenlerin hizmetten faydalanamayacağı koşulların oluşturulması üzerinde durmaktadır.

Kamuoyu somut adımları görmeden rahatlamayacaktır.
Hayata geçirilmesi gereken çok boyutlu süreci kamunun yönetebilmesi için Enerji Politikaları Merkezi’nin oluşturulması gerekmektedir. Ardından da KIBTEK’in özerkleştirilmesi süreci başlatılmalıdır. Mali ve idari yönden sürdürülebilir yapılar oluşturabilmek için üretim ve iletimin gelir-gider dengesinin sağlanması ve yatırım imkânlarının artırılması öngörüsüyle teknik master plan hazırlanmalıdır.

Tahsilâtı da içeren dağıtıma ilişkin yeniden yapılandırma sürecinde Türkiye ile önceki iktidar döneminde imzalanan protokoldeki hedef mi gözetilecektir yoksa yeni iktidarın Türkiye ile yapacağı istişareler sonucunda farklı bir uygulamaya mı gidilecektir? Bu konu siyaseten hassastır ve atılacak adımları doğrudan etkileyecek bir unsurdur; temize havale edilmeli ve siyasi iradenin işaret edeceği doğrultuda uluslararası alım-satım işlemlerinin pürüzsüz gerçekleşebileceği koşulları sağlayacak biçimde neticelendirilmelidir. Bu yapılanma TÜM eski borçların tahsilini ve her abonenin akıllı sayaç kullanacağı koşullarda tahsilâtın etkinleştirilmesini gözetmelidir.

Hızlıca başta konutlar olmak üzere sanayi, turizm ve diğer alanlarda alternatif enerji kullanımı mümkün kılınmalıdır. Bu konuda teşvik sistemleri geliştirilmeli ve teknik imkânlar ölçüsünde yurttaşlarımız alternatif enerji kullanımına özendirilmelidir. Konutlarda sınırsız, büyük ölçekte ise imkânlar geliştikçe kontrollü şekilde toplam üretimin en az %20’sine kadar artırılacak alternatif üretim ve kullanım koşulları düzenlenmelidir.

Kablo projesi için siyasi ve teknik girişimler hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Bu sayede üretim kapasitemize 2-3 yıl içerisinde 200 MW eklenerek çevre kirliliği ile mücadele, arz güvenliğinin artırılması ve maliyetlerin düşürülmesinde dev bir adım atılmış olacaktır. 2-3 yıllık sürenin uzunluğu dikkate alınarak verimlilik öngörüsüyle KIBTEK’e ait 55*2 MW’lık buhar tribünlerinden biri veya ikisi birden soğuk yedek olarak bekletilebilir; bunlar yerine iki veya dört tane yeni Wartsila motorun devreye sokulacağı bir yatırım planlanabilir veyahut bu 2-3 yıllık sürede Güney ile kurulacak enterkonnekte bağlantısıyla yatırım yapmadan ihtiyaç duyulacak enerji doğrudan Güney’deki üretim kaynaklarından temin edilebilir.

İdealde soğuk yedekler dâhil olmak üzere en az 550 MW’lık bir kapasiteye ulaşmamız gerektiği üzerinde durulmaktadır. Kablodan 200 MW, Teknecik’in 6-10 Warsila motorundan 102-170 MW, alternatif enerji kaynaklarından 110 MW, toplamda ise 412-480 MW üretim kapasitesi oluştuktan sonra AKSA’nın 118 MW’lık kapasitesi devre dışı bırakılabilecektir. Maliyetlerin düşmesinden elde edilecek gelirle hem faturalarda indirime gitmek hem de KIBTEK’in buhar tribünleri yerine yeni bir 140-150 MW kapasiteli gaz santrali yatırımı yapmak için imkânlar çoğalacaktır. Buna göre toplamda 552-630 MW’lık bir kapasite oluştuğunda ise uzmanları kaygılandıran kabloya bağımlılık olgusu ortadan kalkmış olacaktır.

Arz çeşitliliğine ilişkin alternatif projeler de değerlendirilebilir ancak dağıtım ve kablo mevzularını temize havale edip 2-3 yıllık ara döneme ilişkin olası yatırım ihtiyacını finansman sağlayıcı kurumlarla sağlıklı zeminde ele almamızın koşulları hassaten oluşturulmalıdır.

Sürdürülemez yapısı nedeniyle sürekli özelleştirme tartışmalarıyla anılan KIBTEK’in çalışanları MUTSUZDUR.

Mevcut siyasi ve ekonomik koşullarda inadım inat diyerek düşük maliyetli, kesintisiz elektrik arzını engelleyecek yaklaşımlar serdedenler YANLIŞ YAPMAKTADIR. Bu yol haritası çalışanları her yönden çok daha iyi koşullara kavuşturacak bir aşamaya geçişin habercisidir. Eğer yanlışta ısrar edilir ve siyasi irade de manipülasyonlara yenilirse, ELEKTRİK ENERJİSİ ALANIMIZIN TAMAMEN ÖZELLEŞECEĞİ VAHİM BİR TABLO ile karşı karşıya kalacağız.
Top, 8 Aralık iradesinde ve hükümettedir…