1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Bir Kıbrıslı Türk Nobel Alınca
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Bir Kıbrıslı Türk Nobel Alınca

A+A-

Yenidüzen’in dünkü manşeti Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın röportajından bir alıntıydı... Sancar, Kıbrıs Sorunundaki çözümsüzlüğü kast ederek “Nobel alan Kıbrıslı Türk biri çıkınca kendinizi kabul ettirirsiniz” dedi…

Anlamlı ve önemi bir söz… Bana göre Nobel alabilmek için iki yol var önümüzde; ya gerçekten nitelikli bir barış yapacağız ve Kıbrıs’ta yaşayan her iki toplum da Nobel Barış Ödülünün sahibi olacak ya da artık gerçekten bilim yapmaya başlayacağız... Hiç kuşku yok ki gerçek başarı bunların ikisini birden yapmaktır.

Bilim yapabilmek için anlayışımızı, eğitime bakış açımızı, bu anlamdaki geleneğimizi değiştirmemiz gerektiği de aşikar. Çünkü Prof. Aziz Sancar’ın “Bilim yapmak zeka meselesi değil, gelenek meselesidir” sözü de anlamlı ve önemlidir… Kaldı ki Kıbrıs Türk çocuklarının, gençlerinin, bireylerinin zekasının oldukça yüksek olduğunu gösteren birçok örnek var… O halde yapmamız gereken şey; anlayışımızı, eğitime bakış açımızı, geleneğimizi değiştirmek olmalıdır…

“Peki, hangi geleneğimizi?” dediğinizi duyar gibiyim… Eğitimi, sınavlardan ibaret, üniversiteleri de para kazandıran ticarethaneler görme geleneğimizden bahsediyorum.

  • Sınava hazırlanmak için çocuğum bir yıldır oyun oynamıyor.
  • Bu kadar yoğun sınavlar yerine başka çareler bulunmalı.
  • Okuldan dershaneye, etütten özel derse koşuşturmaktan başka bir şey yapmıyoruz.

Yukarıdaki söylemler, sınavlarla bezenmiş eğitim sistemimiz için söylenmiş anne-babaların ifadeleridir.  Bu sisteme karşıyız diyoruz ama çocuklarımızı o sistemin içine kendi ellerimizle itiveriyoruz… İşte değiştiremediğimiz geleneğimiz bu… 

Yükseköğretimde de benzer bir durum var… Çocuğumuzun ilgisi, yeteneği, hatta isteği olmadığı halde onu bizim istediğimiz yükseköğretim programlarında okutabiliyoruz.  Bu durumun, onun geleceğini sıkıntılarla dolduracağını, üniversite yönetimlerinin sırf paramızı almak için çocuğumuzu o programa kabul ettiğini bile bile üniversite eğitimi alıyoruz… İşte değiştiremediğimiz geleneğimiz bu…

Peki, Kıbrıslı bir Türk Nobel alamaz mı? Elbette Kıbrıs bir Türk Nobel alır. Ancak bu gelenekle boğuşan Kıbrıs’tan bir Türk’ün Nobel alabilmesi oldukça zor görülüyor.

Zekamızda sorun yok, nitelikli bireyleriz, eğitime, bilime, emeğe değer veriyoruz… O zaman yapmamız gereken şey; toplumsal olarak yeni anlayış, yeni bir bakış açısı, yeni bir gelenek ve yeni bir kültür yaratmak…

Hiçbirini dışarda bırakmadan, eğitim sistemimizdeki tüm öğrencileri; geleceğin bilim insanı, geleceğin edebiyatçısı, geleceğin sanatçısı, geleceğin sporcu olarak görebilmeli, onları bu anlayışla eğitmeliyiz... Ve üniversitelerimiz temel amacı artık para kazanmak olmamalı. Bilim yapmayı, araştırmaları işe koşmayı ve Nobel kazanan nitelikli öğrenciler ve öğretim elemanları yetiştirmeyi dert edinmeliyiz… Yoksa ne geleneğimizi ne de geleceğimizi değiştiremeyeceğiz…


Aklınızda Bulunsun

Dünyanın En İyi Öğrenci Şehirleri

Üniversiteler adası tanımlamasını kendimize yakıştırsak da kentlerimiz için aynı şeyi söylemek pek mümkün olmuyor. Son yıllarda hızla çoğal üniversitelerimiz, bu anlamda ülkemizdeki kentlerin sıralamasını da değiştirmiş durumda. Geçmişte ülkemiz için öğrencilerin en yoğun olduğu kent Mağusa iken şimdilerde Girne ve Lefkoşa, Mağusa’nın önüne geçmiş gibi... Ancak yine de kentlerimizin öğrenci dostu olduğunu söylemek zor…

Hem öğrencilere yönelik yaşam alanlarının fazlalığı, hem öğrenci bütçesine uygunluğu, hem de öğrenci nüfusunun oldukça yoğun olduğu yerler genel olarak en iyi öğrenci şehirleri olarak nitelendiriliyor. Tüm bunlara ek olarak bünyesinde barındırdığı eğitim kurumlarının kalitesi de öğrencilerin şehir tercihinde oldukça büyük bir rol oynuyor. Bu yıl Montreal, Paris’in dört yıllık hükümdarlığına son vermiş gibi görünüyor. Geçtiğimiz sene 7. sırada yer alan Montreal’in, basamakları bu kadar hızlı çıkıp birinciliğe oturmasında çok kültürlü, çok dilli ve yüksek kaliteli eğitim sisteminin bulunduğu üniversitelere sahip olmasını sayabiliriz. İşte dünyanın en iyi öğrenci şehirleri: (1) Montreal/Kanada, (2) Paris/Fransa, (3) Londra/İngiltere, (4) Melbourne/Avustralya, (5) Berlin/Almanya, (6) Seul/Güney Kore, (7) Tokyo/Japonya, (8) Boston/ABD, (9) Münih/Almanya, (10) Vancouver/Kanada.

 


Sıra Dışı Okullar

Uçakta Eğitim

“Sıra Dışı Okullar” köşemizin bu haftaki okulu Gürcistan’dan. Gürcistan’da Tiflis’in 25 kilometre güneyinde yer alan Rustavi kasabasındaki çocuklar, anaokulunda yer alan bir uçağı öğrenme alanı olarak kullanıyorlar.

ss-026.jpg

Sovyet döneminden kalma olan ve hala çalışan uçak, çocukların eğitim ihtiyaçlarına hizmet etmek için anaokulunun avlusuna getirilip yenilenmiş. Çocuklar, Tiflis’te bir öğrenme merkezine dönüştürülen uçağın kokpitinde oyun oynuyorlar. Gürcistan halkı, nitelikli eğitime, bilimsel çalışmalara ve sanata oldukça düşkün… Bu düşkünlük eğitim ortamlarında sıra dışı fikirleri görmeyi de mümkün kılıyor…

Bu yazı toplam 3190 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar