Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiades, en geç salı gününe kadar BM Genel Sekreteri'ne Kıbrıs sorunundaki son durumla ilgili bir mektup gönderileceğini açıkladı.

Lefkoşa'da bugün düzenlenen bir etkinlikte açıklamada bulunan Anastasiades, Kıbrıs BM Daimi yeni Temsilcisi'nin BM Genel Sekreteri'ne sunduğu güven mektubu töreninde mektubun içeriğinde zaten sunulduğunu da söyledi.

Türk tarafının takıp ettiği politikanın amacının ne olduğuyla ilgili bir soruya Anastasiades, bir yandan Türkiye'de bir referandum yapılacağını öte yandan da Türkiye'nin garantiler, güvenlik ve Türk ordusunun adada kalması ile ilgili gerçek niyetlerini açıklamak istemediği yanıtını verdi.

Anastasiades, Türkiye'de yapılacak referandumdan sonra Ankara'nın kendi yükümlülüklerini yerine getirmesi konusunda başka bahane uydurmamasını diledi.

Kıbrıslı Rum lider, devamla, “Sayın Akıncı'nın mektubundan sonra hemen yanıtlamak istedim ancak liderler arası yapılması planlanan görüşmeye katılması dileğiyle zaman vermek istedim. Daha fazla zamana yer olmadığı görünüyor ve bundan dolayı BM Genel Sekreteri'ne en geç salı gününe kadar bir mektup gönderilecek” dedi.

Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı ile her hangi bir temasta bulunup bulunmadığıyla ilgili bir soruya Anastasiades “maalesef hayır” yanıtı verdi.

Anastasiades, Espen Barth Eide'nin müzakere masasından kimin ayrıldığını tarafsızlıkla söylediği için mevcut aşamada BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı'na her hangi bir sorumluluk yüklenemeyeceğini ifade etti.

Yeni metodoloji ve yaklaşım ile ilgili açıklamasına değinen Nikos Anastasiades, bunların uygulanması amacıyla “diyalogun hayatta olması” gerektiğini ve yeni metodoloji çerçevesinde, “şu ana kadar anlaşılan konular bir listeye kayıt edilmesi, küçük ve büyük anlaşmazlıkların kayıt edilmesi, 13 Mart tarihinde yapılması planlanan Kıbrıs Konferansına kadar çalışmaların yapılması ve geriye kalan az veya en az önem taşıyan konuların tamamlanması ve devamla, askıda bulunan önemli konular üzerine tartışmaların yapılmasıdır” dedi.

Anastasiades, ancak sayın Akıncı'nın takip ettiği davranış ve diyaloga katılmayı reddetmesinin ardından “diyalogun sağlanmaması durumunda metodoloji veya sorunların ele alınması ile ilgili her hangi bir yaklaşım yok” şeklinde konuştu.