1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Bir “modern” yolculuk
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Bir “modern” yolculuk

A+A-

Hayatlarımızdan modern dokular eksildi; insanlar, yapılar, suretler, sözler sıradanlaştı. Kabalık, küf, düzeysizlik, yozluk, köhnelik baskın oldu.

Buhran yaşıyoruz.
Bireyci menfaatlerin ve hırsların çatıştığı kalabalıklarda yalnızlaşıyoruz.
Hınç var, garez var, kin ve kir var yaşam alanlarımızda…
Oysa…

Tarih ve coğrafya bizi çağırdığında, geriye dönerek bakarsak biraz, modern insanların adaya kazıdığı zerafet, estetik, ustalık ve adabı da görebiliyoruz.

***

Kaleburnu ya da özgün ismiyle Galinoporni’ye doğru bir yolculuğa çıkalım dilerseniz. Direksiyonda 003 sicil numaralı Kıbrıslı Türk bir mimar var. Yolculuk boyunca bir sonraki köyün ismini sayıyor çocukları...
Trikomo…
Monarga…
Boğaz…
Aytottoro…

***

1940’larda kuraklık var ve yağmur duasına çıkılıyor köyde…
Kıbrıslı Rumlar papazları ve ikonları ile geliyor, taa Apostolos Andreas’tan… Kıbrıslı Türkler camide toplanıyor, hocaları ile yürüyorlar. Bir kalabalık bir kabalık.
Yağmur da geliyor sonra..
Duaya değil…
Muhtemelen “ortaklaşan” umudun hatırına!

***

Mimar Abdullah Onar’ın hayatı Kıbrıs’ın gerilimlerini, zorluklarını, karşıt gibi görünen ama hep yan yana duran öğelerin o çoğulcu güzelliklerini de anlatıyor.

Köydeki kör kemanecinin kemanına bakarak, kendi elleriyle keman yapan bir özel yeteneği keşfediyorsunuz.
At kuyruğundan yayıyla hayata bıraktığı sesler, tam da bu zamanlarda içimize çoğalabilse, keşke…Kıbrıslı Türk, Kıbrıslı Rum, Maronit, Yahudi, Ermeni insanlar bu coğrafyada çatışmadılar sadece birlikte ürettiler de!..
Hem de harika ürettiler!

***

Sanatçı Amber Onar, Kıbrıs adasından yürümüş geçmiş bir mimarın, babasının, Abdullah Onar’ın hayatını bir albümde topladı. Günlük tadında notlar, mülakatlar ve söyleşilerle, resimler ve çizimlerle harikulade bir proje çıktı ortaya, beni aldı, bir başka Kıbrıs gerçeğine taşıdı.

Kıbrıs’ın tarihinde, kültüründe, toplumsal belleğinde kan, barut, entrika, yalan ve riyakarlık yok sadece…
İyi eğitimli, Avrupalı, modern insanlar da var, olağanüstü eserler de…

***

Sahi unutmadan…
“Bir Modern Geçmiş”i okurken özellikle altını çizdim, yeniden anımsadım…
Bir zamanlar, İngiliz ordusuna yazılan Kıbrıslılar, Hitler’e karşı savaşırdı.
Diyeceğim o ki, bu ahalinin tarihinde, “diktatörle” savaşmak da var.
Hem de bölük pörçük değil…
Birlikte…
Umudu hiç yitirmeyiniz o nedenle…

 

 

Bu yazı toplam 1274 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar