Gençlik Gücü çok önemli bir avantajı kaçırdı. 57’nci dakikada Berkem’in ikinci sarı karttan oyun dışında kalmasından sonra, şuursuz bir biçimde baskısını artırdı, ancak gol atmayı beceremeyerek, bir puana razı olmak zorunda kaldı.

Kazanılan bir puan, sıralamada sondan ikinci durumda olan bir takım için yeterli değildir. Üstelik ikinci yarının büyük bir bölümünü on kişi oynayan bir takım karşısında mutlak galip gelmesi gerekirdi.

Üç puanlık sistemde bir puanın hiçbir avantajı yoktur. Üstelik de küme düşmeme mücadelesi veren bir takımın kendi evinde oynadığı maçlarda mutlak üç puanı düşünmesi gerekirken.

Bağcıl on kişi kaldıktan sonra çok yoruldu. Sürekli baskı altında olmasına rağmen iyi savunma örneği gösterdi. Tabi buna bir de G.G ileri uç adamlarının beceriksizliği de eklenince puanları paylaşmak zorunda kaldılar.

Aslında oyunun genelinde G.G daha mücadeleci ve arzulu oynadı. Özgür gol atmasına rağmen, takımın hayal kırıklığı yaratan oyuncularının başında geliyordu. Eski gücünden çok uzak görünen Özgür kazandığı her topu ayağında ezdi, pas vermedi ve takımının birçok atağını heba etti. Boris hiçbir topu değerlendiremedi, sürekli top kaybı yaptı ve her pozisyonda yerde kaldı. Borga oyuna geç alındı. Bağcıl on kişi kaldıktan sonra Özğür’ün yanına alınmalıydı.

Buna karşın genç yaşına rağmen Ahmet Tokmak, doksan dakika boyunca çok koştu, iyi mücadele etti ve atılan golde önemli payı vardı. İyi bir gelecek vadeden bir oyuncu olarak kendisini listeme aldım. Bundan sonraki maçlarda özellikle kendisini takip edeceğim.

Bağcıl iyi oynamadığı karşılaşmada, doksan artı dörtte kazandığı penaltı vuruşundan yararlanamadı. Son dakikada eline geçirdiği bu önemli fırsatı Ertaç gole çeviremeyince üç puanı elinin tersi ile yitmiş oldu.

Maçın orta hakemi Olkan Özyanık, iyi bir maç yönetti. Son dakikada verdiği penaltıyı her babayiğit veremezdi. Bu cesaretli kararından dolayı kendisini kutluyorum. Deniz’in ceza alanı içerisinde eline vuran topu çok iyi süzdü ve penaltıyı verdi. İsteseydi veya eyyam yapacak olsaydı, maçın son saniyesinde gerçekleşen bu elle oynamayı çarpma olarak değerlendirebilir ve oyunu sonlandırabilirdi. Fakat cesaretli düdük çalarak bunu yapmadı ve doğru karar vererek maçın birinci dakikası ile son dakikası arasında kural olarak hiçbir fark olmadığını gösterdi.

Ayrıca Raif’e de bir tebrik göndermek gerekiyor. Penaltı vuruşunda çok iyi hamle yapıp, Ertaç gibi bir kralın penaltısını kurtarmakla takımının bir puan almasına neden oldu.

Bağcıl, kaliteli oyunculardan oluşan bir takım. Ertaç, Hakan Altın, Erbay, Samory, Jeffrey, Coşkun, Devrim, Berkem, Cenker gibi topu bilen ve teknik kapasiteleri yüksek oyunculardan oluşuyor.

Ancak dünkü maçta bu becerilerini ortaya koyamadılar. Özellikle Ertaç gol dışında pek varlık gösteremedi. Samory ve Erbay çok iyi mücadele ettiler. Coşkun oynadığı sürece çok verimsizdi. Hakan Altın ileride ve orta alandaki mücadelesi ile G.G’ye zor anlar yaşatan oyuncuydu. Üstelik Ertaç’ın attığı golde mükemmel bir pas verdi.

Genel olarak kötü bir oyun oynamasına rağmen yine de galibiyeti kaçıran taraf oldu. Bu yıl küme düşecek veya şampiyon olacak takım Bağcıl vizesini almak zorundadır. Çünkü bu kadro ile ağırlığını koyduğu her maçta etkili sonuçlar alabilecek bir takımıdır.