Bir Singer satıcısının ölümü…1
1963 yılında Lefkoşa’da hisar üstünde bir evde “Teşkilat”ın adamları tarafından şişlenerek ve vurularak öldürülen Plutis Yeorgiadis, Singer dikiş makinelerinin Lefkoşa sorumlusuydu… Çağlayan Çocuk Bahçesi’nin arka merdivenlerine atılarak orada bırakılmıştı…
1963 yılında Lefkoşa’da hisar üstünde bir evde “Teşkilat’ın adamları tarafından şişlenerek ve yüzünden vurularak öldürülen Plutis Yeorgiadis, Singer dikiş makinelerinin Lefkoşa sorumlusuydu…
En yakın arkadaşlarının Kıbrıslıtürkler olduğu biliniyordu…
Plutis Yeorgiadis, ekibiyle ve Singer servis aracı Morris Van’ıyla birlikte Lefkoşa bölgesinde her tarafa gidiyor, dağıtım yapıyor, satış yapıyor, sattıklarının parasını topluyor, gerektiğinde servise gidiyordu…
O günler herkesin dikiş-nakış yaptığı, “hazır giyim”in yaygın olmadığı, terziliğin bir meslek olduğu, köylerde terzilik okullarının bulunduğu günlerdi… Bu yüzden Singer dikiş makineleri bol bol satılıyordu…
Plutis Yeorgiadis, Lefkoşa’da hisar üstünde Singer sanayi tipi dikiş makineleri almakta olan bir müşterisinin evine, onu aramaya gitmişti…
Bilmediği şey, bu evin yanındaki evde “Teşkilat”ın bir “ekibi”nin konuşlanmış olduğuydu…
Onu içeri davet ettiler ve şişleyerek ve yüzünden vurarak onu öldürdüler…
Tek “suçu” farklı bir toplumdan olmaktı, yalnızca Kıbrıslırum olduğu için ve bu “Teşkilat” adamları “fırsatı yakaladıkları” için öldürdüler onu… Cansız bedenini Çağlayan Çocuk Bahçesi’nin arka merdivenlerine atarak onu öylece bıraktılar…
Bu “Teşkilat”a yakın bir genç adam, cansız bedeni Çocuk Bahçesi’nin arka merdivenlerinde yatan Plutis Yeorgiadis’in kolundaki saati çıkarıp kendi koluna takmıştı…
Birkaç gün öylece kaldı Plutis Yeorgiadis o basamaklarda…
Sonra Kızılhaç’tan bir ekip gelerek onu aldılar ve Lefkoşa Genel Hastanesi’ne götürdüler…
Plutis Yeorgiadis tanınmayacak vaziyetteydi…
Teşhis için Singer Genel Müdür Yardımcısı Hristodulos Evgeniu’yu morga davet ettiler…
Polis ona o tarihlerde öldürülmüş Kıbrıslırumlar’ın cansız bedenlerini gösterdi…
Bay Evgeniu, Singer Lefkoşa sorumlusu Plutis Yeorgiadis’i tanıyarak onu teşhis etti…
Elli Hanım’la evli ve iki küçük kız çocuğu olan Plutis Yeorgiadis, Strovulos’ta bir mezarlığa defnedildi…
Aradan kısa bir süre geçtikten sonra, küçük çocukları olan, öldürüldüğü gün Plutis Yeorgiadis’in cansız bedenine yaklaşıp kolundan kol saatini çıkarıp kendi koluna takan o genç Kıbrıslıtürk “Teşkilat” adamı da öldü… Uykusunda kendi kusmuğunda boğularak ölmüştü… Kolunda da Plutis Yeorgiadis’in kol saati vardı…
Tıpkı Plutis Yeorgiadis’in evlatları gibi, kendi evlatları da öksüz, kendi eşi de dul kaldı… Doğa kendi “dengesi”ni böyle mi kuruyordu?
Plutis Yeorgiadis’in öyküsü yıllardır kalbimde yer etmiş durumdaydı, bulmacanın kah bir, kah diğer parçasını yıllardır çözmeye çalışıyordum…
Bir gün Komikebirli arkadaşım, “kayıp” yakını Hristina Pavlu Solomi Patça bana öldürülen bir Kıbrıslırum’dan, bu cinayete uzaktan tanıklık etmiş olan bir Kıbrıslıtürk arkadaşından söz etti.
Birlikte o Kıbrıslıtürk’ün evine gittik, onu ziyaret ettik…
Plutis’in başına gelenleri ondan dinledik…
Uzunyol’da Ledras 55’te canyoldaşımla otururken, masamıza gelen bir başka Kıbrıslıtürk de Plutis Yeorgiadis’in öldürüldüğü günü hatırlıyordu – kapıda nöbetçiydi ve olup biteni görüp duymuştu… Uzunyolda oturup Plutis’in öyküsünü bir de ondan dinledik…
Plutis Yeorgiadis’in Singer’de çalıştığını öğrenmiştim ve Mehmet Birinci arkadaşımız, babası Tekin Birinci’nin Singer’den arkadaşları olduğunu, bu konuda onu aramam gerektiğini söyledi…
Tekin Birinci’yi aradım, hiç ikiletmeden alıp beni Singer’in Lefkoşa’daki merkezine götürdü – orada Bay Hristodulos Evgeniu’yla tanıştırdı.
Oturup konuştuk…
Bay Evgeniu, hatırladıklarını anlattı…
Daha sonra Tekin Birinci’yle de bir röportaj yaptık: Çünkü Plutis Yeorgiadis, Tekin Birinci henüz ticaret yaşamında değilken, şöför okulu sahibiyken, Tekin Birinci’nin iş yaşamına atılmasına vesile olmuştu… Lefkoşa’da Tekke Bahçesi’ne dönen Girne Caddesi üzerinde 180 numaradaki köşe başı dükkanına gelmişti Plutis Yeorgiadis ve “Bir Singer dikiş makinesi getireyim, reklam olarak bu dükkana koyalım” demişti… “Satılırsa, yenilerini getiririm… Hem sana Singer bayiliğini da vereceğim…”
Dostlukları böylece gelişmiş, Tekin Birinci iş yaşamına böylece adım atmış, Singer dikiş makineleri satmaya başlamış, Plutis Yeorgiadis ona Singer bayiliğini vermiş ve ondan sonra Tekin Birinci’yi iş yaşamında tutabilecek olan birisi olmamıştı – hızla işlerini geliştirip çeşitlendirmiş, dikiş makinelerinin yanısıra buzdolabı, televizyon, çamaşır makinesi, hatta araba satmaya başlamış, adanın dört bir yanında şubeler açmıştı…
Tekin Birinci’yle bunları konuştuk… Şimdi o artık emekli ama 10 yaşında küçük bir çocuk olarak Baf’ın Aynikola köyünden Lefkoşa’ya gelip Abdi Çavuş Sokağı’nda bir eve annesiyle birlikte yerleşmesini, okula gidişini, ardından Baf’ta Fehmi Usta’nın yanında makinistliği öğrenmesini, hemen ardından yaşını büyüterek İngiliz sömürge döneminde “Special” polis olarak polis garajında çalışmaya başlamasını konuştuk… Şöför okulu günlerini ve Değirmenlikli Plutis’le tanışmasını… Plutis’in öldürülmesini… Plutis’in kullandığı Singer servis aracına “Teşkilat” el koymuştu – Tekin Birinci, Türk tarafından sorumlu Singer bayisi olduğu için bu Singer Morris van aracı onlardan isteyip almıştı…
Yarından itibaren Hristodulos Evgeniu ve Tekin Birinci’yle röportajlarımızı yayımlamaya başlıyoruz…
Galatya’da iki “kayıp”tan geride kalanlara ulaşıldı…
Galatya gölünde Kayıplar Komitesi’nin yürütmekte olduğu kazılarda dün ikinci “kayıp” şahıstan geride kalanlara ulaşıldığı öğrenildi.
Kazılar, daha önce kazılarak 11 “kayıp”tan geride kalanların bulunmuş olduğu ilk toplu mezarın yanında devam ediyor.
Kazı ekiplerinde bulunan tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara “Çok kolay gelsin” diyoruz.
Bu konuda yardımlarını bizden ve Kayıplar Komitesi’nden esirgemeyen okurlarımıza da sonsuz teşekkürler…
BASINDAN GÜNCEL
Dillirga çarpışmaları sırasında ölen Yunanlılar için kazılar başladı…
Lefkoşa, 5 Nisan 2017 (T.A.K): Dillirga çarpışmaları sırasında, 1964 yılında, Türk savaş uçakları tarafından bombalanan “Faethon” devriye botunda görev yapan 6 Yunan askerinin tespit edilmesi için dün Konstantinos ve Eleni Mezarlığı’nda, kazı çalışmalarına başlanıldığı belirtildi.
Politis gazetesi ve diğer gazeteler, Konstantinos ve Eleni Mezarlığı’nda kazı çalışmalarının başlamasına ilişkin habere geniş bir şekilde yer verdiler.
Gazete, Dillirga bölgesindeki olayların ardından, yarım asır sonra, 6 Yunan askerinin akıbetinin belirleneceğini yazdı.
Gazete, kazının yapılacağı noktada, 11 Yunan askerinin gömülü olduğunun tahmin edildiğini, bunlardan 6’sının ise “Faethon” adlı devriye botunda görev yapan Yunan askeri kişiler olduğunun düşünüldüğünü de anımsattı.
“Faethon” devriye botunda hayatını kaybedenlerin ailelerinin geçmişte yanlış kemik kalıntılarını teslim aldıklarını da belirten gazete, kazı çalışmalarının başlamasıyla bu yanlışların düzeltilmesinin de beklendiğini yazdı.
Habere göre kazı çalışmaları, antropologlar, genetik uzmanları, arkeologlardan oluşan grup tarafından yürütülecek.
Gazete haberinde ayrıca “Faethon” devriye botunda hayatını kaybedenlerin gerçekten söz konusu mezarlıkta gömülü olup olmadıklarını hiç kimsenin bilmediğini de yazdı.
(TAK Ajansı Rumca Haber Bülteni’nden – 5.4.2017)