1. YAZARLAR

  2. Fatma Azgın

  3. Bir Tutam Adalete İtiraz!
Fatma Azgın

Fatma Azgın

Bir Tutam Adalete İtiraz!

A+A-

İnsan duyduklarına inanamıyor. Ülkede ilk kez yapılacak küçücük bir sosyal adalet uygulamasına bazı sendika ve kuruluşlardan itiraz geldi..
Üstelik, 2011 yılından sonra kamu görevine getirilen genç ve eğitimli kadroların eski kadrolardakilerinden çok daha düşük maaş almalarına aylardır karşı çıkıp eylem yapan gruplar tarafından..
Aslında, sendika ve diğer kurumlar “Göç Yasası” dedikleri kesimin haklarını, son bir yıl içinde şiddetle savunmaya başlamıştı. Halbuki yasa geçeli ve uygulanalı epeyce zaman geçmiş..
Hiç unutmam birkaç yıl önce yazdığım bir makalede,  kamu görevine alınan genç kuşaklara uygulanan bu ayırımcılık için “TMT’ciler ve solcular bir oldu ve gençleri açlığa mahkum etti” demiştim..
CTP-DP koalisyonu başlayalar başlamaz, 2011 yılından sonra işe alınanlara barem ve maaş artışı yapılması konusunda hükümete baskı yapılıyor.
Hükümet mevcut mali kaynakların yetersizliği nedeniyle 2015 yılında hayat pahalılığı ödeneğinin oransal olmaktan çıkararak çalışanlara eşit artış vermeye karar verdi. Yüksek maaş alanlar hayat pahalılığını maaşlarına göre değil herkese eşit biçimde dağılacak miktarda alacak..
Bu uygulamanın 20015 yılı için geçerli olacağı yönünde bakanlar kurulu kararname yayınladı..Bu kararın meclisten geçmesi daha uygun olurdu ama yıl sonu geldi, ayrıca hükümet bu gibi tartışmaların uzayıp uygulanmasının gecikmesi riskini göze alamadı sanırım..
Hükümetin ülkedeki ekonomik sıkıntıları aşma ve Türkiye’den yardım ve borç almayı sona erdirmesinin en iyi yöntemi, rasyonel ve adaletli biçimde bu toplumun birkaç yıl sürecek bir fedakarlığa katlanması gerektiğini açıklamalıdır. Böylesi bir eylem hem dengeli-adaletli kalkınmaya yol açacak hem de Türkiye önünde “boynu bükük” kalınması engellenecek. Siyasi kamu görevlileri ve yüksek baremde çalışanların maaşlarından en az %20 kesilmesi lazım. Siyasi partilere verilen yardımlar da düşürülmelidir. Siyasi partilere verilen yardımlar, seçim propagandalarında sokağa atılmaktadır. Bu küçücük yerde tantanalı propagandaların anlamı yoktur. Üstelik çok sayıda gazete, TV kanalları ve yaygın bir şekilde kullanılan sosyal medya olduğu bir çağda.
Birkaç yıl için yüksek baremlilerin maaşlarından kademe kademe kesinti bir önlemdir. Halkı ikna etmesi kolaylaşır. Siyasilerden %25, daha alt baremlere, %20, %15, %10  gibi. En düşük maaş çekenlerden kesinti yapılması adaletli olmaz. Bütün bunlar yapılırken, hükümetin kayıt dışı ekonomiyi ne yapıp edip kayıt altına alması lazım. Yurttaşa güven verilirse, faturasız iş yapan bir sürü esnaf ve iş adamını isimlerini ele geçirebilirler. Diğer taraftan, herkesin ve sendikaların  en büyük isteği vergi kaçıranların saptanması. Kara paranın peşine düşülmesi. .Yolsuzluk yapanlara para cezası kesilmesi..
Bütün bu “kaçak” kazançlar ortada dururken adaletli bir uygulamaya geçmek inandırıcı olmuyor. Baksanıza, hayat pahalılığının baremlere göre değil de eşit dağıtılmasına karşı çıkan sendikalar, hükümetin yüksek kazanç sağlayan özel sektöre karşı önlem alamadığını dile getiriyor.
Hükümetin son uygulama ile yaptığı adaletli tutumu diğer konularda da yapması hem eleştirileri kesecek hem de toplumun tüm kesimleri, eşit ve adaletli bölüşüme razı olacaklardır. Hükümet ilk adımı daha güçlü ve başka biçimde ve alanlarda gösterip güven yaratmalıdır. Bu güven duygusu, hem halk hem hükümet için çok gereklidir.

Bu yazı toplam 3133 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar