Bugün sizlerle sinemaya dair, dopdolu bir kitabı paylaşmak istiyorum.  Gerçek bir sinema derlemesi... Kitabın yazarı hiç bitmeyen tutkusuyla yıllardır sinema sanatının detaylarını bizimle paylaşan Ahmet Tolgay... Yazar, Akdeniz’in göbeğindeki bir minicik adadan bizi dünyaya bambaşka bir gözle bakıyor, baktırıyor. 19. Yüzyılın son yıllarında hayat bulan, insanlığın belki de en esrarengiz ve heyecan verici buluşu sinemanın büyüsüyle ve derinliğiyle...

Bu kitapta insanoğlunun sinemayla tanışması, sinemanın dünyayı saran büyüsü, Türkiye sineması ve dalga dalga yayılan bu büyünün biz Kıbrıslıları etkisi altına alması kronolojik sıralamayla öylesine güzel anlatılıyor ki; kitap sinemaya dair tam bir nostaljik belgesel...

Dünya sineması, Yeşilçam ve etkileşimlerinin Kıbrıs adasına ve Kıbrıslı Türklere yansıması; ilk kez sinema filmlerinin Kıbrıslılarla buluşması, ilk sinemalarımız ve beyaz perde büyüsünün halkı tek kelimeyle esir alması, sosyal, içsel ve dünyalı bir derinlikle eğitmesi hep bu kitapta...

Bu kitabı okurken benim neslimin ucundan yakaladığı o nostaljik ama inanılmaz sinema hareketinin Kıbrıslı Türkler üzerindeki etkisini bir kez daha çok derinlerde hissettim. Gettolarda yaşayan, kapalı toplum psikolojisinin dehlizlerindeki Kıbrıslı Türklerin dışa açılabilme, dünyalı olma tutkusunu nasıl da sinemayla özdeşleştirdiklerine bir kez daha satırlar arasında tanıklık ettim. Şimdilerde sinema, yine dünyayı etkileme ve birçok politikanın geliştirilmesinde en etkin sanat dallarından biri olsa da 1950, 60 ve 70’lerde sinema bu adada çok daha farklı anlamların yüklendiği bir sanat dalıydı.

Lefkoşa’da, Leymosun’da, Mağusa’da, Baf’ta ve birçok köydeki sinema hareketi, ilk sinemacılar, sinemalar ve olmazsa olmaz sinema tutkunları ve onların yaşamlarının merkezine oturttuğu sinema sanatı bambaşka bir güzellikle anlatılıyor. Bu kitabı okurken sinemanın Kıbrıslı Türklerin toplumsal dönüşümlerindeki yerine, en gergin dönemlerde bile toplumlar arasında kurduğu köprülere, sanatın barışa ve iletişime olan katkısına  bir kez daha tanık olacaksınız. Elinizdeki kitapta bu adada sinemaya ucundan dahi dokunan herkes ve her şey var.

Ve bu kitabın en önemli ve anlamlı yanı Kıbrıslı Türklerin belki de en kadim, tam bir sinema tutkunu olan gazeteci yazar Ahmey Tolgay’ın kaleminden çıkmış olmasıdır. Ahmet Tolgay’ın sinema konusundaki bilgisi, derinliği ve tutkusu onun yaşam tarzıdır ve çok derindir. Bir toplumun sinema konusundaki deneyimi ve belleği ancak bu kadar detaylı yazılabilirdi. Ben kitabı okurken tam bir sinema tarihi yolculuğu yaptım. Sinemaya ve gönül verdiğim bu topraklardaki sinema tutkusuna dair çok şey öğrendim. Tıpkı Ahmet Tolgay’ın dediği gibi umarım bu topraklar daha çok ‘sinema platosu’ haline gelir. İşte o zaman Kıbrıslı Türklerin dayanılmaz dünyayla bütünleşme tutkusu gerçek olacaktır.
KIBRIS’IN ORTA YERİ SİNEMA, Kıbrıslı Türklerin yazım tarihine çok farklı ve değerli bir belgesel olarak girecektir.
Kitabın kapak tasarımı Doç. Dr. Gökçe Keçeci tarafından yapıldı. 229 sayfa olan bu kitabın basımı Boğaz Endüstri ve Madencilik Ltd. (BEM ltd) tarafından yapıldı.
Şimdiden size keyifli okumalar dilerim.