Kıbrıs Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği, bir yıl önce yanan eski Kalp Cerrahisi yerine oluşturulan yeni projenin daha fazla vakit kaybedilmeden hayata geçirilmesini istedi.

Kıbrıs Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Başkanı Dr. Ozan Emiroğlu tarafından yapılan açıklamada, bir yıl önce meydana gelen yangının ardından yapılanlar ve yapılamayanlar sıralandı.

Açıklamada, 2007 yılında Lefkoşa Devlet Hastanesi eski Başhekim ve Kalp ve Damar Cerrahisi Klinik Şefi Op. Dr. Ramadan Kamiloğlu öncülüğünde oluşturulan ve KKTC’ deki ilk kalp ameliyatının yapıldığı yer olan Kalp ve Damar Cerrahisi Servisi’nin bundan tam bir yıl önce anjiyografi laboratuvarından başlayan yangından dolayı  tamamen yandığı, genel ameliyathane, yoğun bakım ve diğer servislerin koridorlarının da oluşan yoğun duman ve isten zarar gördüğü hatırlatıldı.

Yangından kısmi olarak zarar gören genel ameliyathane ve yoğun bakım gibi bölümlerin boya ve alt yapılarının tamamlandığı, tamamen yanan Kalp Cerrahisi Servisi’nin ise birinci katta yeniden düzenlenen yeni yerinde hizmet vermeye devam etttiği kaydedildi.  Bununla birlikte, yangından tamamen yanan tek yer olan Kalp ve Damar Cerrahisi Servisi yerine, geçen bir yıllık sürede yeni bir proje planlandığı ancak bu projenin hayata geçirilemediği vurgulandı.

Projenin hayata geçirilmesi neden önemli?

 Açıklama projenin hayata geçirilmesinin önemine vurgu yapıldı: 

“Sağlık Bakanı Ünal Üstel göreve başladıktan hemen sonra, bir sene önce tamamen yanan eski Kalp ve Damar Cerrahisi Servisini ziyaret edip, yangından sonra planlanan yeni projenin en kısa zamanda hayata geçirilmesi için gerekli işlemlerin başlatılması direktifini vermiştir. Oluşturulan yeni projede yoğun bakım yatak sayısı 7 ve KVC ameliyathane sayısı 2 ye çıkarılmıştır. Yıllık yaklaşık 200 kalp ve 150 damar ameliyatı sayısı ile tüm Kıbrıs adasının en çok ameliyatın gerçekleştiği Kalp Cerrahisi Kliniği olmasından ve yoğun hasta sayısından dolayı ameliyat olacak olan hastaların bekleme süreleri tek ameliyathane ile uzun olmaktadır. Yeni projede oluşturulan iki ameliyathane ile hastaları uzun süre bekletmeden, daha çok hastanın ameliyat olma olanağı olacaktır.”

Ozan Emiroğlu tarafından yapılan açıklamada, Avrupa Kardiyoloji Derneği verilerine göre tüm dünyada şimdiye kadar Covid pandemisinden toplamda yaklaşık 2.5 milyon kişi ölürken, Kalp ve Damar sistemi hastalıklarından her yıl 7 milyondan fazla kişinin öldüğüne, ülkede de oran olarakbenzer biri durumun bulunduğuna dikkat çekildi.  Pandemiye rağmen kalp ve damar hastalıklarının en sık ölüm nedenini oluşturmaya devam ettiği vurgulandı.

“En yoğun hasta sayısı ve buna bağlı olarak günümüzde en çok ölümlerin yaşandığı kalp ve damar hastalıkları için günümüze kadar yeteri kadar yatırım yapılmamıştır” denilen açıklamada, Kalp ve Damar hastalıklarına yeteri kadar yapılmayan yatırımlardan dolayı, hastalığı ilerlemeden önlemek amacıyla yapılması gereken erken tanı hizmetlerinin de yeteri kadar verilemediği kaydedildi.

Erken Tanı Merkezi'nin avantajları

Daha çok ölüme neden olan kalp hastalıklarında da onkolojide oluşturulan erken tanı merkezinin örnek alınıp, düzenlemeler yapılmadı gerektiğine işaret edildi.

Açıklama şöyle devam etti:

“Örneğin ailesinde kalp hastalığı ve sigara, diyabet gibi diğer risk faktörleri olan hastaların 35 yaşından sonra rutin kontrolden geçmesi gerekirken, fiziki şartların ve personel eksikliğinden dolayı hemen randevu alınamamaktadır. Bu da önlenebilir komplikasyonların tanısını geciktirmektedir. Hastalar ancak geçirilen kalp krizi veya başka ağır şikayetler ile hastaneye başvurmakta ve hastalık ilerlemiş aşamalarda teşhis edilebilmektedir.

Hastalığın ilerlemiş aşamasında teşhis edilmesi de, tedaviyi çok zorlaştırmakta, zaman ve mali kaynakların harcanmasına neden olmakta, hastanedeki yoğunluğu artırmakta ve bunlardan en önemlisi kalp ve damar hastalıklarından dolayı oluşan ölümlerin artmasına neden olmaktadır. Unutulmamalıdır ki kalp ve damar hastalıkları erken tanıyla tedavisi olan bir hastalık grubudur. Çok basit olarak gelişmiş ülkelerin yaptığı araştırmaları ve verilerini inceleyerek, yapılacak yatırımlarla, nasıl hayati kazanımlar olacağını anlamak zor değildir.

Bu konuya önem vererek gerekli düzenlemeleri yapmak kolaydır. Sadece Kıbrıs adasında değil, Türkiye’de de takdir edilen kalp nakli, küçük kesi ile kapak ameliyatları, ameliyatsız kapak değişimi, ameliyat olamayacak riskli hastalara koroner stent uygulanması, kalp pili ve ritim sorunu olan hastaların anjiyografi laboratuvarında tedavisi gibi birçok özellikli tedavinin Kalp Cerrahları ve Kardiyoloji ekibi tarafından yapılabildiği bir ülkede, yetkililerin yapacağı bazı düzenlemelerle kalp ve damar hastalıklarının ağır ölümcül seyri azaltılabilir. Umarız ki ülkemizde oluşturulacak yeni projeler ile daha çok hastaya, daha hızlı daha kolay erişebilecekleri hizmet verme olanağı olacak, ve artan kalp krizi ölümlerinin önüne geçmek mümkün olacaktır.”

Yangından sonra tamamen yanan eski Kalp Cerrahisi servisinin yeniden oluşturulmasında yardımseverlerin dernek aracılığıyla yaptıkları katkılar önemli rol oynadığı da vurgulandı. Açıklamada “İş insanı Semral Erel, kalp hastalığından vefat eden kardeşi anısına Kalp Cerrahisi servisinin yeniden oluşturulması için önemli tadilat katkısı yapmıştır.  Yangından hemen sonra  Meryem Hüsnü Falyalı önemli miktarda katkı sağlamıştır. Yangından sonra Londra’dan arayıp yardım etmek istediklerini belirten “Balıkçıoğlu Kabare Tiyatrosu” adına oyuncu Osman Balıkçıoğlu, Londra’da gerçekleştirdikleri bir tiyatro oyununun tüm gelirini yanan Kalp ve Damar Cerrahisi Servisine bağışlamıştır. Ayrıca Dr. Burhan Nalbantoğlu Kalkındırma Derneğinin organizasyonuyla düzenlenen yardım kampanyasında vatandaşlarımızın yaptığı çok değerli katkılar da, yangından sonra servis hizmetlerinin devamı için destek olmuştur”denildi.

Açıklamada, bundan bir sene önce yanan eski Kalp Cerrahisi yerine oluşturulan yeni projenin de devlet tarafından daha fazla vakit kaybetmeden en kısa sürede hayata geçirmesi gerektiği bildirildi.