“Birbirinin dilini bilenler, birbirlerini ötekileştiremezler”
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi.
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi.
ELAM olayının değerlendirmesini bir kez daha yapan Talat, meydana gelen olayda ELAM’ın istediğinin olmadığını, konferansın tamamlandığını ve olayın çok farklı çevrelerden tepki gördüğünü ifade etti.
Hrisostomos’un tepkisi
Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’tan gelen tepkilerin normal olduğunu ancak Güney Kıbrıs’tan gelen tepkilerin son derece önemli olduğunu söyleyen Talat, bunların içinde ise Hrisostomos’un hem telefon ederek, hem de mektup yazarak olayı kınamasının önemini vurguladı.Kıbrıs Rum tarafından çeşitli kesimlerin, radyo ve basın organlarının kendisini aradığını belirten Talat, ELAM’ın hedeflediğinin tam tersi olduğunu söyledi ve bu örgütün büyük tepki aldığını kaydetti.
Nefret söylemi yasaklansın
Bir başka soru üzerine Talat, ırkçı, şoven çevrelerin kuzeyde de olabileceğini hatırlatarak, marjinal olarak bilinen örgütleri bunun dışında tuttuğunu, onların da görüşlerini şiddete dayanmadan, demokratik yoldan açıklayabilmelerinin normal olduğunu, ancak nefret söyleminin ve karşılıklı olarak toplumlara hakaret eden söz ve eylemlerin yasaklanması gerektiği üzerinde durdu. Böyle bir durumda bu tür örgütlerin tecrit edileceğini ve marjinal olarak bir köşede kalacağını kaydeden Talat, bunların yapılması halinde ELAM gibi bir örgütün ortadan kalkmayacağını ancak etkisinin azalacağını anlattı.
Kilisenin konumu
Kilisenin konumunun sorulması üzerine Talat, eğer bir çözüm olacaksa ve buna kilise destek verecekse bunun çok olumlu olacağını belirtti ve din adamlarının diyalogu sürdürmesiyle bugünkü duruma gelindiğini belirtti. Kilisenin Anastasiades’e yakın olmasının da bir etken olduğunu söyleyen Talat, bu çerçevede güven yaratıcı önlemlerin önemli olduğunu ve daha fazla güven yaratmanın çarelerinin aranması gerektiğini ifade etti. “Birbirimizin dilini öğrenmeliyiz” diyen Talat, iletişim için telefon sistemlerinin uyumlaştırılması gerektiğini de belirterek, bunun bugüne kadar başarılamadığını ancak tekrar gündeme getirilebileceğini söyledi.
BRT ve RİK
BRT ile RİK’in işbirliği yapabileceğini belirten Talat, başlangıç olarak kültürel miras ve sanat gibi konularda çeşitli ortak programların yapılabileceğini belirtti ve “Güven yaratıcı önlemler bunlardır” dedi.
Çok şey yapılabilir Ş
İki toplumlu, iki kesimli federasyon dendiğinde her iki tarafın da aynı şeyi anladığından kuşkulu olduğunu söyleyen Talat, bunların giderilmesi için diyaloga ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Müzakereler
Liderlerin ayda bir görüşmelerinin yeterli olup olmadığının sorulması üzerine Talat, aslında liderlerin müzakere etmesi diye bir durumun olmadığını kaydederek, görüşmelerin bir alt düzeye indirildiğini belirtti.Çok taraflı görüşme diye bir şey icat edildiğini, her türlü diplomatik faaliyet, hatta bilgi aktarmanın bile tek bir kişi tarafından yürütüldüğünü söyleyen Talat, zaman harcamanın başka bir modeli olarak nitelediği bu faaliyetin Kıbrıs Türk tarafının potansiyeline güvensizlik ve hatta saygısızlık olduğunu anlattı. Talat, “Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığının diğer elemanlarının diplomatik faaliyetlerinin dışlanması tam bir aymazlık örneğidir”, diye konuştu.
Yakınlaşma görünmüyor
Talat, ayda bir görüşmenin bir işe yaramadığını söyleyerek, durumun vahim olduğunu belirtti veHaziran’da referandum olasılığı için, “Ne Haziranı? Haziran kapının arkasında. Henüz bir yakınlaşma bile görünmüyor” dedi.
Al ver
Başka bir soru üzerine 2. Cumhurbaşkanı Talat, al ver sürecinin ciddi yakınlaşmaların sağlanmasından sonra azalan anlaşmazlıklar konusunda olabileceğini ve bunun bu aşamada mümkün olmadığını anlattı.