Akademisyen-Yönetmen Evren Maner, Yunanistan’daki SYRİZA'nın seçim başarısı ışığında Kuzey Kıbrıs siyasetini ve “solu” YENİDÜZEN’e yorumladı

YENİDÜZEN (ÖZEL)

Akademisyen-Yönetmen Evren Maner,  “Genel bir şemsiye altında bütün Sol'un birleşmesi ancak ada genelinde olabilir. Bu da Federal Kıbrıs şemsiyesi altında bütün adadaki sivil toplum örgütlerinin, sendikaların ve siyasi partilerin bir araya gelerek çözümü zorlamasıdır” dedi.

Maner, Kıbrıs’ta ezber bozmak için ilk atılması gereken adımın her iki toplumun da derhal Yunanca ve Türkçe'yi mecburi ders yapması olduğuna vurgu yaptı.

“Militarist törenler bana hep soğuk savaş'ı hatırlatmıştır” diyen Maner, “şimdilere bu tarz ego şişirme ve gövde gösterileri oyunlarda ve totaliter rejimlerde oluyor. Savaş çığırtkanlığından başka bir şeye değil yaramıyor” ifadesinde bulundu.

• 'SYRİZA benzeri bir ittifak Kıbrıs’ta neden mümkün olamıyor? Sol niye işbirliği yapamıyor?
• Yunanistan'daki koşullar şu anda Kıbrıs'ın kuzeyinde mevcut olmadığından bu şekilde biraz zor. Fakat dönem dönem Kıbrıs'ta sol çeşitli platformlarla bir araya geldi. 2000'li yılların başında "Bu Memleket Bizim Platformu" ve  "Barış ve Demokrasi Hareketi" gibi.  Sol partiler seçim dönemlerinde Sendikalar ile de ittifak kurdular. Genel bir şemsiye altında bütün Sol'un birleşmesi ancak ada genelinde olabilir. Bu da Federal Kıbrıs şemsiyesi altında bütün adadaki sivil toplum örgütlerinin, sendikaların ve siyasi partilerin bir araya gelerek çözümü zorlamasıdır.

• Siyasetimizde ‘ideolojik’ farklar icraatlarda ortaya çıkıyor mu?
• Teori ve pratiğin paralel gitmeyi bir türlü başaramadığı bir ülke burası. Bunun nedeni de zamanın donmuş olması. Seksenli yıllarda birileri "Pause" düğmesine basmış. Etrafımızda yenilenen teknoloji dışında gelişen ve değişen hiçbir şey yok.  Değişim, irade ve savaş vermekle başlar. Ama gelin görün ki bu düzen reformla düzelmez! Bunu ortadan kaldırıp adayı birleştirmemiz ve kendi vatanımızın efendisi olmayı öğrenmemiz lazım.

• Kıbrıs’ta ezber bozmak için ilk atılması gereken adımlar nelerdir?
• Her iki toplumda derhal Yunanca ve Türkçe'yi mecburi ders yapmalıdır. Bu ada genelinde iletişimi geliştirecek ve gelecekte birbirini anlayan bir toplum yaratacaktır. Diğer yandan Tarih kitapları üzerinde vaktiyle kapsamlı çalışmalar yapılmış, bunlar ortak bir gelecek için yeniden hazırlanmıştı. Derhal okullarda müfredatlara girmelidir. 

• İşsizler ve fakirlik için politikalar geliştirilmeye nereden başlanmalı?
• Sağlık ve Eğitim'in tekrardan ele alınıp değerlendirilmesi lazım. Bugün asgari ücretle çalışan bir emekçi özel okul ve hastaneye gidemez. Gitse bile borçlanmak zorundadır. Bu vergi veren her vatandaşın hakkıdır. Ayrıca özelde sendikalaşmanın da zorunlu hale gelmesi şarttır.

• SYRİZA örneğinde görme özürlü bir bakan dikkat çekti. Ülkemizde engelliler ya da pozitif ayrımcılığa ihtiyaç duyan kesimlerin temsiliyeti niçin sağlanmıyor?
• Toplum olarak engelli vatandaşları saklayan ve gizleyen bir yapımız vardır. Ne kadar engelli vatandaşımızın olduğunu bilmiyoruz. Aileler bunun utanılacak birşey olduğunu düşünüyorlar. Bu yanlış birşeydir. Evlerde oluşturulan yapay ortamlarda toplumdan saklanan, sosyal hayattan uzaklaştırılan insanlar var. Öncelikle engelli vatandaşların toplumsal hayata katılımını arttırıp ihtiyaçları doğrultusunda yasalar çıkarılmalıdır. Engelli bir vatandaşın bakan olmasından çok, onun yaşanılabilir bir ülkede aktif rol oynaması ve toplumsal hayatın bir parçası olması daha önemlidir.

• Köylerin isimlerinin iadesi, militarist törenlerin kaldırılması, genel sağlık sigortası, işsizlik ödeneği (bu örnekler çoğaltılabilir) gibi uygulamalar hayal mi?
• Köy isimlerinin iadesinin bir gazete tarafından sorulması bile güzel bir gelecek için umut işaretidir.  Militarist törenler bana hep soğuk savaş'ı hatırlatmıştır. Şimdilere bu tarz ego şişirme ve gövde gösterileri oyunlarda ve totaliter rejimlerde oluyor. Savaş çığırtkanlığından başka bir şeye yaramıyor. Sağlık sigortası ve işsizlik ödeneği sosyal bir devletin, halkından vergi alan her devletin yapması gereken bir sorumluluk... Tabii burada iki şeyi birbirine ayırmamak gerekiyor. Bir yanda Federal bir Kıbrıs için savaşıp ortak bir gelecekte bütün bunlara hem kaynak hem de zemin hazırlamak varken, Kıbrıs'ın kuzeyinde sosyal hizmetlerin iyileştirilmesi ve kaynak ayrılması bizi "besleme" yapmasın!