1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Birilerini kızdırmayalım veya statükoyu bozmayalım endişeleri vardı”
“Birilerini kızdırmayalım veya statükoyu bozmayalım endişeleri vardı”

“Birilerini kızdırmayalım veya statükoyu bozmayalım endişeleri vardı”

Ayşegül Baybars ‘Yurttaşlık Yasası’yla ilgili kendisine baskı ya da müdahalenin değil farklı endişelerin ağır bastığını söyledi

A+A-

“…“Yurttaşlık yasa tasarılarıyla ilgili Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nden herhangi bir baskı ya da müdahale görmedim. Tasarılar bakanlık görevini yürüttüğüm her iki hükümet döneminde de tam bir konsensüs ile çıkmadığından ilgili paydaşlarla taslak metinleri paylaşma imkanım olmadı… Bana baskı gelmedi, Başbakanlara gelmişse bilemem…”

“…Genelde hükümet partilerinin önyargıları veya birilerini kızdırmayalım veya mevcut statükoyu bozmayalım endişeleri yüzünden toplumdan gelen bu talep bir türlü sonlandırılamadı…”

“…Ben en nihayetinde iki hükümet döneminde de, seçim öncesi topluma verdiğimiz sözleri tutmak için çaba sarfederek bu ülkeye fayda sağlayacağını düşündüğüm, ülkenin nüfus politikasının ülke gerçekleri ile uyumlu bir şekilde oluşturulmasını sağlayacak, insan hakları ve yurttaşlık hakları ile uyumlu iki tane yasa tasarısı hazırlayarak Bakanlar Kurulu’na sundum. Bu konuda vicdanım rahat, fakat sonlandırabilmeyi çok isterdim…”

Aysu Basri AKTER

 

Baskı Ya Da Müdahale Görmedim

Cumhuriyet tarihinin ilk kadın ve en genç İçişleri Bakanı olan Ayşegül Baybars, iki hükümet döneminde görev yaptı.

Şubat 2018 ve Aralık 2020 tarihleri arasında önce, CTP-HP,TDP-DP 4’lü Koalisyon, ardında da UBP-HP Koalisyonu döneminde yaklaşık 3 yıl boyunca İçişleri Bakanlığı görevini yürüten Ayşegül Baybars, üzerinde çalışılan yasa tasarılarının çalıştığı her iki hükümet döneminde de tam bir konsensusla çıkmadığı için paydaşlarla paylaşma şansı olmadığına işaret ediyor ve Türkiye tarafından da herhangi bir baskı ya da beklentinin kendisine iletilmediğini belirtiyor.

Ayşegül Baybars şunları kaydediyor;

“Yurttaşlık yasa tasarılarıyla ilgili Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nden herhangi bir baskı ya da müdahale görmedim. Tasarılar bakanlık görevini yürüttüğüm her iki hükümet döneminde de hükümetten tam bir konsensüs ile çıkmadığından ilgili paydaşlarla taslak metinleri paylaşma imkanım olmadı. Tabi ki bunu şahsım adına söylüyorum. Dönemin Başbakanları ile bu konular üzerine görüşülmüş veya müdahale oluşmuşsa bu konuda herhangi bir bilgim yok.”

Ayşegül Baybars, aynı zamanda, “elbette Türkiye yetkilileri veya ilgili diğer sivil toplum örgütleriyle de kendilerini ilgilendirdikleri ölçüde görüşleri almak için görüşmek gereklidir. Ülkenin nüfus politikasını ve ülkede bulunan oldukça önemli bir kesimi etkileyecek bir tasarıda bu diyalogların kurulması son derece önemlidir. İmar planı yaparken de ilgili paydaşların tümü ile istişare ettiğimiz gibi, yurttaşlık yasası yapılırken de paydaşlarla istişare edersiniz ve elbette en sonunda karar verirken önceliğiniz her zaman halkınız ve devletinizin çıkarları olur” ifadelerini kullanıyor.

Birilerini kızdırmayalım…

Baybars, Yurttaşlık Yasası’nın toplumdan gelen bir talep olduğuna işaret ederken, çalıştığı hükümetler döneminde yasayla ilgili çeşitli endişeler gözlemlediğini anlatıyor.

“Genelde hükümet partilerinin önyargıları veya birilerini kızdırmayalım veya mevcut statükoyu bozmayalım endişeleri yüzünden toplumdan gelen bu talep bir türlü sonlandırılamadı” şeklinde konuşan Ayşegül Baybars, bakanlığı döneminde yapılan çalışmalar konusunda vicdanının rahat olduğunun altını çiziyor.

“Ben en nihayetinde iki hükümet döneminde de, seçim öncesi topluma verdiğimiz sözleri tutmak için çaba sarf ederek bu ülkeye fayda sağlayacağını düşündüğüm, ülkenin nüfus politikasının ülke gerçekleri ile uyumlu bir şekilde oluşturulmasını sağlayacak, insan hakları ve yurttaşlık hakları ile uyumlu iki tane yasa tasarısı hazırlayarak (Daimi İkamet İzinleri –beyaz kimlik- Yasa Tasarısı ve Yurttaşlık Yasa Tasarısı) Bakanlar Kurulu’na sundum” diyen Baybars, “bu konuda vicdanım rahat, fakat sonlandırabilmeyi çok isterdim” diyor.

Bazı Hükümet Ortakları Adım Atma Konusunda Kararlılık Gösteremedi

Baybars’a göre, hazırlanan yasa tasarılarının geçirilememesinin sebepleri arasında hem hükümetlerin genel işleyişinde yaşanan sorunlar nedeniyle konunun öncelikler arasında alınamaması hem de bazı hükümet ortaklarının ise bu yasal değişiklikleri istemelerine rağmen, adım atma konusunda kararlılık gösterememesi olduğuna işaret ediyor. Ayşegül Baybars, bazı hükümet ortakları olarak tanımladığı koalisyon ortaklarıyla ilgili yaşadıkları görüş ayrılıkları ya da tutumlarıyla ya da bunların kim olduğuyla ilgili de yorum yapmaktan kaçınıyor.

Ayşegül Baybars şöyle konuşuyor;

“Biliyorsunuz ki yasaların sadece bir bakanın imzası ile Bakanlar Kurulu’ndan geçmesi veya mecliste yasalaşması mümkün değil. Bir şekilde de gerek hükümetin genel işleyişinde yaşanan sıkıntıların bu konuyu önceliğe almaması, gerekse bazı hükümet ortaklarımızın bu konuyla sohbette ilgilenmeleri, gerçekte istemeleri ama adım atma konusunda kararlılık gösterememeleri sebebiyle meclise sevk edilemedi ve yasalaşamadı.”

Mevcut ortamda da çoğunluğun konuya yeterince ilgi göstermediğini de söyleyen Ayşegül Baybars, bu dönemde meclis çalışmalarının azınlık hükümeti döneminde oldukça yavaşladığına da vurgu yapıyor.

Ayşegül Baybars, “muhalefette olduğumuz bu dönemde de meclisteki tüm partilere bu konuda destek olmaları halinde birlikte nihayete erdirebileceğimiz teklifinde bulunmama rağmen bu dönemde de çoğunluk, ki zaten meclis çalışmaları bu azınlık hükümeti döneminde çok yavaşladı konuya yeterince ilgi göstermedi” şeklinde konuşuyor.

 

 

yd-destek-gorseli-2-229.jpg

Bu haber toplam 4138 defa okunmuştur