1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Bit(e)meyen Tartışmaya Başkanlık Sistemine Geçmişten Bir Bakış
Bit(e)meyen Tartışmaya Başkanlık Sistemine Geçmişten Bir Bakış

Bit(e)meyen Tartışmaya Başkanlık Sistemine Geçmişten Bir Bakış

Kıbrıs’ın kuzeyindeki siyasi kültürün ne olduğu, başkanlık sistemi derken hangi başkanlık sisteminin ideal olarak görüldüğüne dair tartışmalar son derece az

A+A-

Hakan Karahasan
[email protected]

İncelenen eser

Tufan Erhürman. Çare Başkanlık Sistemi mi? KKTC’de Hükümet Sistemi ve Başkanlık Sistemi. Lefkoşa: Işık Kitabevi Yayınları, 2011.

 

Kıbrıs’ın kuzeyinde rejim sorunu uzun bir süredir tartışılıyor. Parlamenter sistemin “çift başlılığı”ndan tutun da, uygulanacak politikalarda cumhurbaşkanı ve başbakanın farklı siyasi geleneklerden (görüşlerden) gelmelerinin ülke yönetiminde karar almada ciddi sorunlar barındırdığı, bunun sonucunda da ülkede yönetim zafiyeti olduğu tartışmaları yeni değil (1). Bit(e)meyen tartışma başkanlık sistemi, son zamanlarda bir türlü kurulamayan hükümet ile birlikte, bu tartışmanın alevlenmesine yönelik son çaba, UBP Milletvekili Emrah Yeşilırmak tarafından “En ufak bir olumsuzlukta ülke kaosa sürükleniyor, parlamenter sistem artık sorgulanmalı” sözleriyle yeniden dile getirildi (2).

Tam da burada sorulması gereken soru, her zamanki gibi şu: “Çare başkanlık sistemi mi?” Bu kısa yazıda, 2011 yılında yayımlandığı halde hala geçerliliğini koruyan bir çalışmadan, Tufan Erhürman’ın Çare Başkanlık Sistemi mi? KKTC’de Hükümet Sistemi ve Başkanlık Sistemi adlı çalışmadan bazı notlar aktarmak suretiyle, mevcut sorunun acaba gerçekten bir sistem sorunu  olup olmadığına biraz daha yakından bakmak gerekiyor (3).

Kitabın girişinde başkanlık sisteminin getireceği değişiklikleri abartmamak gerektiğini vurgulayan Erhürman, “Bu konuyu, ‘bu hâliyle olmadı, bir de öbürünü deneyelim’ gibi bir yaklaşımla ele almak doğru değildir” (s. 18) derken, sanki de günümüzdeki ifadelere geçmişten cevap vermektedir. Bugüne bakıldığında, hükümet işleyişindeki neredeyse her tıkanmada başkanlık sistemi tüm sorunları ortadan kaldıracak mucize bir ilaç gibi ifade edilse de, Kıbrıs’ın kuzeyindeki siyasi kültürün ne olduğu, başkanlık sistemi derken hangi başkanlık sisteminin ideal olarak görüldüğüne dair tartışmalar son derece az. Belki de başkanlık sistemi derken, ilk yapılması gereken hangi tür başkanlık sisteminin hayal edildiğinin belirtilmesidir. Alan içinde kısa bir araştırma sonucu görülebilir ki, her ne kadar adına başkanlık sistemi denilse de, ABD, Meksika, Türkiye Cumhuriyeti gibi ülkelere bakıldığında, farklı siyasi kültüre sahip olmalarının sonucu olarak, başkanlık sistemlerinin de birbirlerinden son derece farklı olduğu görülebilmektedir.

Kitabın birinci bölümünde Erhürman, o döneme kadar KKTC’deki hükümet sisteminin ne olduğunu aktarıyor. Başkanlık sisteminin ele alındığı ikinci bölümde ise, sistemin tarihçesi ve tanımlayıcı unsurları yanı sıra, sistemin olumlu ve olumsuz yanları örneklerle anlatılıyor. Başkanlık sistemi konusu açıldığında bir nakarat şeklinde bahsedilen yürütmede istikrardan, güçlü yönetim ve hesap sorabilirlik konularından, kutuplaşma, çift meşruiyet sorunu ve “yürütme organının yasama organı tarafından görevden alınamaması”nın ne anlamlara geldiği konularında son derece önemli bilgiler veriliyor.

“Başkanlık sistemi örnekleri ve sistemin KKTC’ye uygunluğu” başlıklı bölümde ise, sürekli en iyi örnek olarak gösterilen ABD’nin başarılı olmasının nedenleri anlatılırken, aynı sistemin olumsuz örnekleri de Latin Amerika ülkeleri üzerinden aktarılıyor. Bunların yanında, Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki başkanlık sistemine de değinen Erhürman, özellikle ABD’de istikrarın sembolü olarak gösterilen durumun (iki partili sistem) güney Kıbrıs’ta olmamasından ötürü, iki büyük parti olmasına rağmen, başkanlık seçimleri söz konusu olduğunda, küçük partilerden gelecek desteklerin son derece önemli bir rol oynadığından hareketle, her ülkenin kendine özgü şartlarının başkanlık sistemine yansıdığını ifade etmektedir.

Kitabın sonuna doğru, “Başkanlık Sisteminin KKTC’ye Uygunluğu” adlı bölümde, farklı örnekler ve KKTC’deki siyasi yapıyı kıyaslayan Erhürman, başkanlık sisteminin sanıldığı gibi sihir içermediğini vurgularken verdiği bir örnek son derece dikkat çekicidir:

“… KKTC’deki siyasi parti sistemi dikkate alındığı zaman, başkanlık sitemine geçilmesi hâlinde, başkanla Cumhuriyet Meclisi çoğunluğunun farklı partilerden olması durumunda sistemin tıkanması ve devletin işlememesi, başkanla Cumhuriyet Meclisi çoğunluğunun aynı partide olması durumunda kuvvetler ayrılığının ortadan kalkması ve iktidarın kişiselleşmesi, dolayısıyla muhalefetin sistemden kopma noktasına gelmesi, başkanın partisinin Cumhuriyet Meclisi’nde çoğunluğu sağlayacak kadar sandalyeye sahip olmaması durumunda da, başkanın koalisyona zorlanması ve dolayısıyla güçlü ve hesap sorulabilir yürütme avantajlarının yitirilmesi gibi sorunlarla karşılaşılacağı öngörülebilir.” (s. 91)

Diğer bir deyişle, mevcut koşullar göz önünde bulundurulduğunda, sorunu çözecek olan unsurun ‘bu hâliyle olmadı, bir de öbürünü deneyelim’ değil, siyasi kültürün gerçek anlamda demokratikleşmesiyle mümkün olacağı iddia edilebilir. Tam da o yüzden, çareyi başkanlık sisteminde görenlere bazı soruları hatırlatmakta fayda vardır: Çare gerçekten başkanlık sisteminde mi? Başkanlık sistemi sihirli bir değnek ile bütün sorunları bir anda ortadan kaldırabilecek mi? Bunu nasıl yapacak? KKTC’deki mevcut siyasi kültür, başkanlık sistemi ile bir anda tamamen değişip ABD örneği gibi mi olacak? Mevcut sorunlar, gerçekten parlamenter sistem kaynaklı mıdır? “En ufak bir olumsuzlukta ülke kaosa sürükleniyor, parlamenter sistem artık sorgulanmalı” sözü, yukarıdaki alıntıda bahsedilen sorunun üstesinden nasıl gelebilecek?

Son olarak; tartışmalar devam ediyor ve edecek. Kitabın yazarı Erhürman, yıllar sonra bir konuşmasında, başkanlık sisteminin tartışılmasına açık olduğunu ifade ederek konunun tartışılmasının önemli olduğunu belirtmiştir (4). Ancak, diğer açıdan bakıldığında, kitabın yayımlandığı dönem söylemiş olduğu bir söz, sanki yine geçmişten gelip bugünlere uyarı yapar niteliktedir: “Kısacası, KKTC’deki siyasi sistemin özellikleri ve başkanlık sistemine ilişkin doktrin ve uygulama dikkate alındığında, bu sistemin KKTC’ye umulan değişimi getirmesinin son derece güç olduğunu söylemek sanırım yanlış olmayacaktır.” (s. 93)


Notlar

1. Başkanlık sistemi ile ilgili olarak dönem siyasetçilerinin bazı demeçleri için, bkz: Tamer Garip. (der).  Bir Ülke Düşünün Ki. Lefkoşa: Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Yayınları, 2008.

2. Fehime Alasya. “UBP’li vekiller de ‘hükümet krizi’ne tepkili: ‘Zaman kaybı.’” https://www.yeniduzen.com/ubpli-vekiller-de-hukumet-krizine-tepkili-zaman-kaybi-152153h.htm. (27 Nisan 2022).

3. İlgili çalışma için, bkz: Tufan Erhürman. Çare Başkanlık Sistemi mi? KKTC’de Hükümet Sistemi ve Başkanlık Sistemi. Lefkoşa: Işık Kitabevi Yayınları, 2011.

4. Erhürman: "Başkanlık sistemini tartışmaya açığım." https://www.kibrispostasi.com/c35-KIBRIS_HABERLERI/n282951-erhurman-baskanlik-sistemini-tartismaya-acigim. (20 Nisan 2019).

 

Bu haber toplam 2925 defa okunmuştur
Gaile 492. Sayısı

Gaile 492. Sayısı