“Olduydu, oluyordu; adaydı aday değildi;  seçilecekti seçilmeyecekti; barajı geçecekti, geçemeyecekti” derken, nihayet ‘Sandık Günü’ de geçti gitti.  Bunca zamandır sorulan çok sayıda soruya cevaplar, seçmenler, yahut seçmen olmak istemeyenler tarafından verildi.  Şimdi,  daha farklı sorularla, yepyeni bir döneme girilmiş durumda.

Kalıcı mı geçici mi bilinmez ama belli ki bir ‘Koalisyon Hükümeti’ kurulacak.

Bakanlıklar nasıl paylaşılacak ?   Kurulacak koalisyon hükümetinin ömrü ne kadar olacak ?  Böyle bir Hükümet’in başarısı ne olacak ? Bir ‘erken seçim’ kararı daha mı alınacak ?  Yeni bir erken seçime gidilse bile, küskün-kızgın-umutsuz  boykotçuları sandığa çekmek için ne yapılacak ?

Günlerce bunlar konuşulacak emin olun...

Haaa...... Bir de ‘Başkanlık Sistemi’ tartışması başlayabilir, koalisyon tartışmaların tam ortasında.. Ve/veya hemen sonrasında. Şaşırmayın... Ve de sıkılmayın sakın...

Boykot

Bana sorarsanız bu seçimin galibi boykotçular... Böyle küçücük bir ülkede, önemli sorunlar varken,  oy kullanmaya gidenlerin oranı kabaca % 65’lerde  kalmışsa, ortada büyük bir sorun var demektir. Kaba hesapla 65-66 bin kişi sandığa gitmemiştir yani. Bir başka şekilde söyleyelim. Sorucuklara...

Bu,

Ülkedeki  sayısı 60 bini aşkın kişinin, politikacılarımızdan umudu kestiği anlamına gelmez mi ?  

Veya,

Ükedeki 60 bini aşkın  kişinin,  ‘birbirlerinden hiç farkları yok’ görüşünde olduğu anlamına gelmez mi ?

Veya,

60 bini aşkın kişinin,  umudunu tamamen yitirdiği,  “başımıza ne gelirse çakeceğiz” diyerek kaderine razı olduğu anlamına gelmez mi ?

Sonuç

Sonuçtan, bazı Partilerimiz hayal kırıklığına uğradı.  Bazıları ise aslında gülemedi,  sadece tebessüm etti... 

Ne sandığa gidenler mutlu, ne de gitmeyenler... Gidenler, çıkan sonuçtan memnun değil. Gitmeyenler ise statükodan zaten memnun değildi,  şimdi de değil. Çıkış formülü ne isterse olsun,  yine de memnun olmayacak...

Şimdi, herkesin ama herkesin düşünme zamanı geldi çattı... Tam da “Nerede hata yaptık ?”; “Ne yapmalıydık ?” ; “Ne yapmalıyız ?” , “Nasıl yapmalıyız ?” sorularına doğru cevapları arayıp bulma zamanı.

Sokak Ağzı

“Bugüne kadar kaç tane seçim yaşadım saymadım.  Bütün bu seçimlerde, şimdiye kadar  gördüğüm, duyduğum her aday,  hep,  bozuk düzeni düzeltmek, yolsuzluklara son vermek için aday olduğunu söyledi.  Ama her seferinde de, hiçbir şey değişmedi. Ne yolsuzluklar bitti ne de bozuk düzen, düzgün düzen oldu...” (Ayşe-Lefkoşa)

***

“Umudu kesme yurdundan...Bir gün gelecek herşey düzelecek elbet...” (Nafiz Karal-Lefkoşa)

***

“Gülmekten öldüm bittim haberi görünce...  Türkiyede bir yobaz,  elinde sopa dama çıkmış saatlerce nöbet beklemiş. Noel Baba gelirse bacadan giremesin diye.. Olamaz dedim kendi kendime.  Gerçek değil bu haber herhalde, gerçek olamaz dedim. Ama gerçekmiş... Bu kadarı da olamaz.  Pes. ” (Nesrin- Girne)

***

“Çinlilerin sekiz ton ağırlığındaki uzay istasyonu kontrol dışına çıkmış, dünyaya düşmek üzereymiş. Bazı hesaplamalara göre de buralara bir yerlere düşecekmiş.  Yarım asırdır başımıza düşenlerden sonra istemez misiniz Kıbrıs’ın üstüne düşsün ?” (Mustafa Sergen-Mağusa)

***

Bir yıl daha bitti. Bir yılı daha yedik. Yahut da bir yıl daha, bizi yedi...Herkesin yeni yılı kutlu olsun... (Neşe Karaca-Girne)

***

“İran’da, okullarda  İngilizce ders yasaklanmış... Yakında Türkiye’de de yasaklanır... Arkasından da Arapça zorunlu ders olur herhalde... Gözünüz aydın.” (Abdülkadir-Gönyeli)

***

“Seçim bitti... Sandıktan, kimilerine göre sürpriz kimilerine göre sürpriz olmayan bir sonuç çıktı.  Şimdi ayıklasınlar pirincin taşını da görelim...” (Aynur Şafak- İskele)

***

“Bayıldım ben bu seçime.  Bazı isimlerin yeniden seçilmesine sevindim. Yeni isimlere de sevindim. Ama en çok sevindiğim bazı seçilemeyenler oldu...” (Işılay-Güzelyurt)

***

“Koalisyonlardan hayır gelmez. Sadece bizim buralarda değil , dünyanın her yerinde net olarak ortaya çıktı bu. Başkanlık sisteminin getirilmesi şart oldu artık.” (Necmettin Günsay)