Levent ÖZDAĞ

Girne İnisiyatifinin 1. Yıldönümü nedeniyle dün akşam Girne Barış Parkı’nda etkinlik düzenlendi. Girne’deki çarpık yapılaşmaya karşı eylemler düzenleyerek ismini duyuran Girne İnisiyatifi düzenlenen etkinlikte ayrıca halk meclisini toplayarak bilgi alış verişinde bulunuldu. Etkinliğe, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, CTP Girne Milletvekili Fazilet Özdenefe, CTP Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya, CTP Mağusa Milletvekili Erkut Şahali, TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler, YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı, sivil toplum örgütü temsilcileri ve konuklar katıldı.

Etkinlikte Girne İnisiyatifi’nin bir yılda verdiği mücadeleyi anlatan video konuklara gösterildi.

Paşa: “Girne için bir yıl içinde çok mücadeleler verdik”

Girne İnisiyatifi adına konuşan Halil Paşa bir yılda verilen mücadeleyi özetledi.

Konuşması şöyle:

“Bir yıl önce burada toplandığımızda şunu arzuluyorduk. Girne artık nefes alamaz duruma geldi. Girne’de bu altyapıya ve bu nüfusa karşı betonarme, kısa günün karı olan yapılaşma yaşam kalitesini düşürmektedir. Eğer bir kentin cesur, fedakar insanları yoksa o zaman o kentin de magandalarından, cahillerinden ve en önemlisi de sadece karı düşünen aç gözlülerden çekeceği çoktur. Bunun için her yaştan Girneli buraya toplandık, hatta Girne sevdalısı başka yerlerden gelen arkadaşlar da destek verecek Girne’deki kötü gidişatı nasıl durdurur, nasıl farkındalık yaratabiliriz dedik. Elimizde bir Templos deneyimi vardı. Templos köyüler köy bizim karar bizim deyip hem köyün demokratik yapısını değiştirmediler hem bitki örtüsünü, hem de tarihi dokusuna sahip çıktılar. Bugün burada 14.’ncüsü yaptığımız adına da halk meclisi dediğimiz toplantılarımız ile Girne’yi tartışmaya başladık. Bir yıl içinde çok mücadeleler verdik. Bu mücadelelerin içinde mitinglerimizi sığdırdık, pankartlar açtık, bildiriler dağıttık. İkinci Bölge Kapsamlı Emirnamesi’nde kişiye özel çıkarılacak bir emirnameyi engellemeyi başarabildik. Buraya gelen siyasi partiden arkadaşlara çok teşekkür ederim. Çünkü bize başından beri destek verdiler.

Kentler insan gibidir onların da gözleri kulakları ve aldıkları bir nefes vardır. Akciğerleri belki parklarıdır, solunum yolları belki yolları, caddeleridir. Şehrin girişleridir belki gözleri, dağlarıdır. Şehir nefes almalıdır ki insanlar yaşayabilsin, şehir nefes almazsa içindeki insanlar da nefes alamaz. Bu şehri yaşatmak bizim boynumuzun borcudur. Biz haklıyız biz kazanacağız.”

Erhürman: “İyi İdare Yasası’nı bu ülkeyi yönetenlere öğrettiniz”

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman konuşmasında toplumumuzda ihtiyaç duyulan öz güvenin hatırlatıldığına vurgu yaptı.

Erhürman’ın konuşması şöyle:

“Herkesi yürekten tebrik ediyorum. Az önce Halil Paşa ‘şehirlerin bir ciğeri olur, ciğeri parklardır’ dedi. ‘Yolları olur onlar belki solunum yollarıdır’ dedi. Şehirlerin bir de yüreği ve beyni olur. Ben burada oturanların, Girne’nin hem yüreği hem beyni olduklarına inanıyorum. Bu yüzden son derece katkı koyduğunuza inanıyorum. İyi İdare Yasası’nı biz Meclis’ten getirirken açıkçası bütün bunları ne tahayyül ettik ne de arzu ettik. Bunlar olsun da İyi İdare Yasası olsun diye bir arzumuz yoktu. Ama sizin sayenizde İyi İdare Yasası’nın nasıl uygulanması gerektiğini de bu ülkeyi yönetenlerde öğrenmek zorunda kaldılar. Bu da sizin başarınızdır. Bizim memlekette en çok ihtiyaç duyulan şeyin öz güven olduğuna ‘Biz yapabiliriz inancı’ olduğuna inanıyorum.”

Özyiğit: “Girne İnisiyatifi’nin verdiği mücadele doğrudan tepkidir”

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de yaptığı konuşmada ülkenin her kesimine sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

Konuşmasına şöyle devam etti:

“Vatandaşın kendi içinden gelen tepki ile oluşturulan Girne İnisiyatifi’ni selamlamak istiyorum. Vatandaşın doğrudan tepkisine ihtiyacımız var. Çoğu zaman bu tepkiyi sadece demeçlerle, sadece sembolik eylemlerle yapıyoruz. İhtiyacımız olan şey doğrudan tepkidir. Eğer vatandaş kararlıysa ülkenin dağına, taşına deresine, kaplumbağasına, Karpaz’daki eşeğine hepsine sahip çıkar. İşte o zaman bu memleket tam anlamıyla bizimdir diyebiliriz. Yoksa üzerinde yaşıyor onu kirletiyor, onu hor kullanıyorsak bu memleket bizim değildir, ona kötülük ediyoruz demektir.”