Biz kaliteli turist istemiyoruz canım!
Yıldırım Mayruk ve Barbaros Şansal…
Yaklaşık on yıl önce KKTC’ye yerleştiler…
Atölyelerini kurdular, üretimlerini burada yapıyorlardı…
Ülkeden ayrılmaya karar verdiler…
-*-*-
Barbaros Şansal dedi ki; “… Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yerleşmek ve emekli olmak benim değil Yıldırım beyin fikriydi. Çok yoruldu Türkiye’de… Çok üzüldü. Biz onun talepleri doğrultusunda arazimizi Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşından aldık. Evimizi yaptık, atölyemiz var. Biz şundan yorulduk; maalesef Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde işler yürümüyor . Niteliksiz ve liyakatsiz çok insan var. Kaba muamelelere maruz kalmaya başladık. … Sayın (TC Lefkoşa Büyükelçisi) Metin Feyzioğlu, Yıldırım beyi aradı özür diledi ve şunu söyledi; 'Benim özel kalem müdürümün numarası bu, ne talep ediyorsanız evinizden çıkmadan yapılacak.' Yıldırım bey de nazik adam 'Biz hayatta hiç ayrıcalık talep etmedik, böyle bir talebimiz yok. Teşekkür ederim' dedi, kapattı telefonu…”
-*-*-
Yıldırım Mayruk ve Barbaros Şansal gibi isimlerin bu ülkede yaşıyor olması bizim için bir şanstır, nimettir…
-*-*-
Yapmayın!
Gitmeyin Sayın Mayruk!
Sevgili Barbaros Şansal, bir kez daha düşünün lütfen!
-*-*-
Sadece size değil bu yapılanlar!
Biz, “iyi insan, güzel turist istemiyoruz…”
Biz tecavüzcülerle mutluyuz!
Çünkü siyaseten alıştık sürekli tecavüz edilmeye; haliyle onlara daha çok değer veriyoruz!
-*-*-
Bakın dün ne oldu anlatayım:
70 yaşlarında bir Fransız kadın, KKTC’ye geldi…
3 ay kalacak…
Bir ay turist vizesi verdiler…
28’inci gün bir Kıbrıslı Türk arkadaşımızla birlikte güney Kıbrıs’a geçti, alış veriş yaptı, geri döndü!
-*-*-
KKTC’ye yeniden giriş yaparken, giriş kapılarımızdan birindeki memur, “15 günlük vize” uygun gördü!
Yanındaki Kıbrıslı Türk, “neden 30 gün değil?” diye sordu!
Aldığı cevap, “keyfim öyle istedi; git istediğine şikayet et” şeklindeydi!
-*-*-
Sayın Mayruk, sevgili Şansal; lütfen gitmeyin…
Sahte diploma satanlar gitsin; tecavüzcüler de gelmesin…
Kamu İhale Yasası, deprem, okullar…
Yüce Devletimiz ve İnşaat Müteahhitleri Birliği ile Merkezi İhale Komisyonu’ndan ricamdır…
Hiçbir şekilde spekülasyona, sansasyona, para yediydinize, çaldıydınıza, rüşvet meselesine mahal vermemek adına; lütfen okul tamiratlarını usulüne uygun yapın!
-*-*-
Bakın, hepimiz dostumuz kardeşimizsiniz…
Yüce devletimize güvenimiz tamdır!
Timsah tutan bir cumhurbaşkanımız vardır!
Falan ve de filan!
-*-*-
Şaka bir yana ülkede tuttuğumuz zaman elimizde kalmayan bir şey bulamıyoruz ama lütfen, siz olsun doğru yapın!
Ya da en azından artık doğru yapın!
-*-*-
Yapmıyorsunuz!
-*-*-
Bakın, “Lütfen” diyoruz!
Yeter bu kadar kokuşmuşluk!
-*-*-
20 Aralık 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “DEPREM VE DİĞER DOĞAL AFETLERE YÖNELİK MALİ YARDIM KAPSAMINDA KAMU OKUL VE HASTANELERİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ VEYA YENİDEN YAPILMASINDA UYGULANACAK YÖNTEMLER HAKKINDA YASA GÜCÜNDE KARARNAME” der ki, “… Deprem ve doğal afetlere karşı kullanılamayacağı ve/veya güçlendirilmesi gerektiği tespit edilen kamu okul ve hastane binalarının yeniden hizmete
kazandırılmasında bu Yasa Gücünde Kararname ve Kamu İhale Yasası kuralları uygulanır…”
-*-*-
Kamu İhale Yasası diyor ki, ihaleler açık usulde yapılır…
“Açık usul, isteyen herhangi bir iktisadi işletmenin teklif sunabileceği usul olup tek aşamada gerçekleştirilir…”
-*-*-
Yine aynı yasa der ki, “… İhale makamları açık, kısıtlı, pazarlık veya rekabetçi diyalog usulü uyarınca ihale düzenlemek veya çerçeve anlaşması yapmak istediklerini bir ihale duyurusuyla bildirirler.”
-*-*-
Duyuru yapmıyorsunuz!
Bakın bu konuda yasa ne diyor?
“… İhale duyuruları veya bu Yasanın 37’nci maddesi uyarınca belirtilmiş olan formlar, eş zamanlı olarak hem ihale makamının internet sitesinde hem de yerel iki gazetede 1 (bir) gün süre ile yayınlanmak üzere gönderilir.”
-*-*-
Yani işin içinde “iş” vardır!
İndira gandi kokusu söz konusudur!
Evet hassas bir meseledir, acildir, erken bitmelidir falan ama açık usulde, gereken duyurular yapılarak yapın ki, “çalıyorsunuz” demeyelim!
-*-*-
Not: Artık bu türden yazılar yazdığım zaman, ilgili denetleyici kurumlara da yazımın bir kopyasını ve alakalı yasa ya da kararname maddelerini de göndermeye başlayacağım…
Bilginize…
Yeter artık!
No more corruption be kardeşler ha!
Tatar’ı ciddiye almak!
Nikos Hristodulidis, Ersin Tatar'ın, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Holguin’in üçlü görüşme teklifini neden reddettiğini "anlayamadığını" söyledi…
-*-*-
Yapma re Nikos!
Şimdilik, Ankara’daki ağabeyler öyle istedi!
Pazartesi ola hayrola!
Mitsotakis bir gitsin baksın, sorsun, akabinde yine görüşeceğiz!
-*-*-
Ankara, Ankara, Ankara!
Pazartesini bekle!
-*-*-
Asıl mesele nedir biliyor musun sevgili Nikos, talimat değiştiğinde hangi yüzle seninle konuşacağıdır!
-*-*-
“Gızma be baa, gızma be baa, n’apayım, n’apayım isden alsınnar beni görevden?” diyebilir!
-*-*-
Egemen ve eşit devletin cumhurbaşkanıymış gibi konuşan, ama, elalem masgarası olmaya doğru giden biri…
Acın da genne!
Arkhe tarafından bu yıl ilki gerçekleştirilen ve başkenti “diaspora” ana temasıyla çağdaş sanatla buluşturmayı hedefleyen “Eklektik Manifest-Lefkoşa Bienali’ne Giriş” projesi bugün (11 Mayıs 2024, Cumartesi) başlıyor. 22 Haziran’a kadar sanatseverleri ağırlayacak Eklektik Manifest’te, 20 sanatçı, altı istasyon, sekiz sergi, yedi performans ve beş panel yer alacak. TAK Ajansı, Arhke direktörü Halil Duranay, küratörlerden Özlem Ünsal, diaspora ana temasında yer alan sanatçılarından Aslı Bolayır ve Alev Adil ile geleceğin Lefkoşa Bienali’ne giriş niteliğindeki Eklektik Manifest hakkında konuştu. Etkinlik, Arkhe organizasyonunda, Lefkoşa Türk Belediyesi himayesi, Vedat Kaner Vakfı ana sponsorluğu ve Pasha Group ile Türk Hava Yolları sponsorluğunda hayata geçiriliyor… Bu ülkede, bunca kokuşmuşluk içerisinde, önemli bir güzellik… Kolay gelsin…