Biz ne zaman?
İçimizdeki “ben” ne zaman bu kadar çok büyüdü?
Ne zaman böylesine hunharca katlettik ve toprağa verdik “biz”i !
Elbirliğiyle toprak attık üzerine, gömdük, tek bir merkeze döndük.
“Benmerkezcilik” bu yerin ismi.
İnsanlığını yitiren bir vatanın başşehri!
Zehir bu!
Epeyce kibirli...
* * *
“Beni aday yapacaksınız” diyor bir siyasetçi, partisine!
Yapmazsa eğer…
Kendi kendini yapıyor!
O parti, bu parti fark etmiyor.
Olmadı “bağımsız” kalıyor.
Olmadı, kendi partisini kuruyor.
* * *
“Benim dediğim olacak” diyor, bir başkası…
Olmazsa eğer…
Yürüyor, gidiyor, bölüyor, tüyüyor.
* * *
O nedenle bu bir avuç toplumda bunca siyasi parti var, onlarca gazete, her alanda üç beş dernek, binlerce başkan!
Her mahallede bir kulüp var, her köşede bir vakıf!
O nedenle…
* * *
Tek amacı toplumda kendine daha yüksek bir yer edinmek olan vurdumduymazlar ya da kendini beğenmişler cehennemindeyiz.
O dev aynası var ya hani, masallardan aşina olduğumuz, “söyle benden daha güzel var mı” diyen!
Yüzlercesinin içinde o dev aynası gizli!
* * *
“İnsanın gözünün önüne ayna takılmıştır” der, Mevlana.
Nereye bakarsa baksın, kendisini görür.
* * *
“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” tayfası güçleniyor git gide… “Öküz ölünce ortaklığı bozanlar” çoğalıyor.
Yere göğe sığmıyor bencillik, kolektif kültür ve biz aşkı kayboluyor.
“Biz” ne zaman böyle olduk!
“Ben”leştik.
“Ego”landık, şiştik, patladık!
Ne zaman böylesine zehirlendik?
Yazık!
Siyasete dair ezberler
Siyaset biraz dağıldı ya!
Hele de partiler...
Bize özgü değil, Avrupa'nın da derdi.
En son örneği, İtalya'da…
4 Mart'ta seçim yapıldı, hiçbir parti ya da ittifak hükümet kuracak orana ulaşamadı.
Muhtemeldir, birkaç ay içinde yeniden seçime gidecekler.
Cumhurbaşkanı "tarafsız hükümet" öneriyor, partiler "erken seçim..."
Almanya'yı herhalde unutmadık.
5 ayda kurulabilmişti, koalisyon!
Bizde olsa, çokbilmişler korosu başlardı şakımaya: Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olmaz.
* * *
Dünyanın pek çok yerinde bizden farklı bir hayat var.
GERÇEK BİR İRADE!
GERÇEK BİR DEVLET var!
Evet de!
Siyaset, dünyanın pek çok yerinde artık böyle...
Sancılı.
Yeniden yazılıyor siyasi örgütlenmenin ya da hareketin tanımı...
Dünyada duvarlar yıkıldı, şimdi, siyasete dair ezberler yıkılıyor.
Değişmeyen tek gerçek değişimin kendisi, biliyoruz.
Siyasetin ezberleri de değişiyor.
Ve ancak kendini yenilemesini bilenler ilerliyor.
Neler neler !
Brüksel’de çimlerin üzerine yayılmış gençlere ya da meydanda öpüşenlere baktığım zaman şu soru geldi aklıma: Bu insanların ne dertleri var acaba?
O kadar “yerli yerinde”, öylesine “aşırı düzenli” ki hayat!
İnsan şaşırıyor.
Gazeteci dostum Kayhan Karaca’nın örneği geliyor aklıma! Strasbourg gazetesi… Manşet de kocaman bir haber:
En önemli sorun "çınar dantel böceği."
“Broglie meydanındaki çınar ağaçlarında ciddi zarara neden olan dantel böcekleri ekolojik yöntemlerle temizleniyor...”
Ve biz halen ‘sivrisinekler’ biraz canımızı yaktığı zaman “ilaçlayınız” diye kazan kaldırıyoruz… Hem de “eski” yöntemlerle…
Zehirle yani!
Kansere onca can vermişken, umursamadan!
Anneler...
En sıkıntılı ve zor anlarımda, en umutsuz ve yılgın zamanlarımda gülüşüne sarılırım annemin...
Annem, her zorlukta gözlerime bakar, başaracağımı söyler.. Israrla ve inatla başaracağımı…
Ve güç verir…
Tüm anaların yüzünde görürüm, aynı umudu, aynı gülüşü, aynı sevgiyi ve güzelliği…
...
Hep aynı çocuğum...
Hep aynı çocuklarız...
Ve hepimiz biliriz ki, annelerin gözünde, her daim bebekleriz...
...
Ana yavru öyküsü tektir.
Gerisi sıkıcı bir ezberdir...
Notçuklarım
- KF 714!
Hem de araç çekici...
Lefkoşa’nın en büyük ana caddesinde, kırmızı ışıkta geçmek, nasıl bir duygu?
- Bir BAKANLIKTA üç basın görevlisi var, pek çok gazetede tek muhabir yokken! Özel medyadan yetişenler, KAMUYA akıyor. “Kamu” şişerken “özel” daralıyor!
- Dört parti “yeni müşavir yaratmayacağız” dedi. En az YÜZ isme büyük bir AYRICALIK yaratmaktan vazgeçmektir bu! Önemli bir VAZGEÇİŞTİR. Takdir etmek gerek.
- Yani şimdi isteyen, istediği plaja, ya beleşe girecek mi? Halen inanamıyorum!
- PLAJLARA girişle ilgili atılması gereken ikinci en önemli adım, pilot uygulamalarla, her plaja “halk girişleri” yaratmaktır. Bunun örnekleri Limasol’da, Baf’ta var!
Özdemir Asaf
Benim söylemek için çırpındığım gecelerde, Siz yoktunuz.