Bu köşede dün çıkan 'Ekonomik başarısızlığın suçlusu kim' başlıklı yazıya önemli bir katkı geldi.

Çok değerli akademisyenlerimizden Prof. Dr. Mustafa İlkan, kendine özgü üslubuyla konuyu ekonomiden aldı, 'kimlik' sorunsalına bağladı, yaşamakta olduğumuz sürecin 'yok ediciliği'ni bütün çıplaklığıyla yüzümüze vurdu.

Lafı uzatmadan sizi Mustafa hocamın yazdıklarıyla baş başa bırakıyorum...

***

"Aslında ortada başarısızlık falan yok. Hele ekonomik başarısızlık hiç yok Kültürel, yaşam kalitesi, yaşam seviyesi, çağı yakalama başarsızlığı da yok.

Projenin tanımından yola çıkarsak uygulanan proje 'toplumu ve üretimi' bitirme projesidir. Dolayısı ile aslında ortaya konan ve yıllardır sahibinin de net olduğu projenin hedefleri ortadadır. Ne itirafçı ne de suçlu aramaya gerek yok. Proje de başarılı, ortaya koyan da başarılı, projeyi yürüten de başarılı. En önemlisi sonuçlar tam istedikleri gibi...

'Keşke ‘ekonomik başarısızlığın gerçek sorumlusu’nun kim olduğunu itiraf edebilseler.'

Yukarıdaki cümlenizin cevabı da nettir: Tek başarısız olan ve net suçlu olan Kıbrısın kuzeyinde yaşayan ve 'ganimetçiliği' üretime tercih eden bizleriz. Bizler derken bunu da sınıflandırabilir ve hangi 'bizleri' açabilirim. 

Özker hocam nur içinde yatsın davul örneğini vermişti.

Bizler, yani bizi yönetenler ve onları seçenler (bu daha doğru oldu, en azından oy vermemişsek suçluların dışında kalalım) 'mış' gibi, 'miş' gibi yapa yapa ve el şeyi ile gerdeğe girmeyi erkeklikten sayanlar olarak...

Sorumluyuz.

Suçluyuz.

'Müstehakımızdır. Daha beter olalım, belki başımız tokuşa tokuşa aklımız başımıza gelir' mi diyelim? Ama çocuklara yazık. Daha yaşamamış,doğmamış çocuklara...

Ne dersek deyelim tek kaybeden vardır. O da bu durumdan rahatsız olanlar ve bunu yaratanlara oy vermeyenler.

Yani toplumun yüzde 39'udur kaybedenler. Nasıl olmasa yüzde  61 hayatından memnun.Onlar için hava hoş.

Yazıklar olsun böyle topluma. Tartışmaya bile değmez. Bu toplumu hiçbir bilimsel kategoriye koyup tanımlayamazsınız.

Öncelikle şunu yapmalıyız: Biz Kıbrıslılar mıyız, KKTCliler miyiz, TCliler miyiz? Yoksa neyiz?

Adı olmayan insan nasıl insan olur?Hayata doğar doğmaz ilk iş bir isim bulmak değil midir?

Bizim hala adımız yok."