1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. ‘BİZDEN’ OLMAYAN KIRMIZI PASAPORT
Sami Özuslu

Sami Özuslu

‘BİZDEN’ OLMAYAN KIRMIZI PASAPORT

A+A-

‘Tarih 25 Eylül 2020...

Yer İstanbul Atatürk Havaalanı...

KKTC Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanı Ali Bizden THY uçağıyla geldiği havaalanında işlemlerini yapmaktadır.

Muhaceret memuru, Ali Bizden’in uzattığı kırmızı pasaportu görür görmez biraz paniklemiştir.

“Efendim Türkiye’ye hoş geldiniz” der, saygısını gösterir.

Süratle işlemleri yapmak üzere bilgisayar ekranına gerekli bilgileri girer, “Buyurun efendim, işlemleriniz tamam” der, pasaportu geri verir. Ali Bizden teşekkür eder, gümrük noktasından geçer, ‘gelen yolcu salonu’ndan çıkar, bir taksiye biner ve gideceği yere doğru yola çıkar...’

***

Yukarıda anlatılanlar tamamen bir kurgudur. Yani gerçek değildir.

Ali Bizden 25 Eylül 2020 tarihinde böyle bir seyahate çıkmamış, İstanbul Havalanı’na uçmamıştır.

Muhaceretteki polisin pasaportun rengini görünce kendisine çeki düzen verdiği, nezaket gösterdiği şeklindeki detaylar da kurgunun daha gerçekçi olmasını amaçlayan kimi uyduruk detaylardır.

Ama bu uydurulmuş senaryoda yine de ‘gerçek’ bir unsur vardır.

O da kırmızı pasaporttur.

Evet, o tarihlerde Ali Bizden diplomatlara verilen kırmızı pasaportlardan kullanmaktadır.

Uluslararası seyahatlerde devleti temsil eden üst düzey zevata verilen bu kırmızı pasaportun üzerinde TÜRKİYE CUMHURİYETİ yazısı vardır.

Zira tanınmamış KKTC’nin uluslararası kabul gören bir seyahat belgesi yoktur. KKTC’li devlet yetkilileri ve diplomatların kullandığı seyahat belgesi TC pasaportlarıdır.

Yani TC’de herhangi bir üst düzey görevli ya da diplomatın kullandığı pasaportun aynısı...

***

Dolayısıyla 25 Eylül 2020 tarihinde, ya da 30 Eylül’de veya 5 Ekim’de, yahut 15 Ekim’de Ali Bizden THY veya Pegasus uçağına atlayıp gerçekten de Türkiye’deki herhangi bir havaalanına inebilirdi.

Mustafa Akıncı’nın göreve gelmesinin ardından getirildiği görev icabı Bizden’e de bir diplomatik pasaport verilmiş ve beş buçuk yıl boyunca da bu belgeyle uçmuştu.

Müdahaleli seçimden hemen sonra da, 19 Ekim günü Ali Bizden görevden ayrıldığı için gidip TC Lefkoşa Büyükelçiliği’ne pasaportunu iade etmişti.

Yani istese ya da gerekli olsaydı Ali Bizden gerçekten de 25 Eylül 2020’de diplomatik pasaportuyla İstanbul Havaalanı’na inebilir, görevliye kırmızı belgeyi uzatabilirdi.

***

Acaba yukarıdaki ‘kurgu’ gerçekleşmiş olsaydı neler yaşanacaktı?

6 Temmuz 2021 günü olup bitenler o gün de yaşanacak mıydı?

Ali Bizden’e göre G-82 koduyla ismine konulan ‘giriş yasağı’ 8 Eylül 2020’de başlamıştı. Yani Ali Bizden, kendisine diğer ülkelere de kolaylıkla giriş imkanı sağlasın diye bizzat Türkiye Cumhuriyeti tarafından verilen pasaportun sahibi olmaya devam ettiği günlerde, yine bizzat Türkiye Cumhuriyeti tarafından ‘yasaklı listesi’ne konulmuştu!

Ve muhtemeldir ki 25 Eylül 2020’de öyle bir seyahat olsaydı “Cumhurbaşkanlığı görevlisi TC kırmızı pasaportu ile TC’ye giremedi” şeklinde haberler yazacaktık.

Ve anlayacaktık ki üstünde Ali Bizden yazan o pasaport ‘Bizden’ değil...

Bu yazı toplam 4508 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar