1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. "Bize ev dahi vermiyorlar"
"Bize ev dahi vermiyorlar"

"Bize ev dahi vermiyorlar"

Kıbrıs’ın kuzeyinde okul eğitimi gören öğrencilerin sayısı hızla artıyor… Peki farklı bir ülkeden ve kültürden gelen insanların, burada yaşam ile ilgili tecrübeleri neler? Kıbrıslı Türklerin yabancı öğrencilere yaklaşımını irdeledik…

A+A-

Kıbrıs’ın kuzeyinde okul eğitimi gören öğrencilerin sayısı hızla artıyor… Peki farklı bir ülkeden ve kültürden gelen insanların, burada yaşam ile ilgili tecrübeleri neler? Kıbrıslı Türklerin yabancı öğrencilere yaklaşımını irdeledik… Bakın öğrenciler ne diyor: “Ten rengim daha koyu olduğu için eşit ve adil davranılmamayı kabul etmiyorum”

Dila ŞİMŞEK

Her geçen yıl, Kıbrıs’ın kuzeyine farklı ülkelerden gelen öğrenci sayısı artıyor. Sadece öğrencilik hayatında değil, sosyal yaşamlarında da sıkıntı yaşadıklarını söyleyen yabancı öğrenciler, genelde güzel bir ortam olsa da, yerli insanların kendilerine karşı çoğu zaman farklı yaklaştıklarını anlatıyorlar. Yerli halkın kendilerine karşı çok daha önyargılı yaklaştıklarını belirten yabancı öğrenciler, en çok ev sahiplerinden ve yurt yetkililerinden şikayetçi olduklarını söylüyor.

“Kıbrıslı öğrencilere göstermeyecekleri tutumu bize karşı sergiliyorlar” diye konuşan öğrenciler, yerli halkla yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. YENİDÜZEN, yabancı uyruklu vatandaşlara Kıbrıs’ın Kuzeyinde en çok ne gibi sorunlarla karşılaştıklarını, nelere şahit olduklarını ve bunlar hakkındaki genel fikirlerini sordu.

ÖĞRENCİLER NE DEDİ?

ogrenci-001.jpg

Derrek Rose Zivagwe: “Yerlilerle sosyalleşmek çok zor”

“İki senedir burada öğrenciyim. Kıbrıs’taki öğrencilik hayatım beklediğimden daha kolay geçiyor. Ben sadece kendi adıma konuşacak olursam, yerli halkın bana çok kötü davrandığını söyleyemem. Fakat aynı zamanda her şeyin çok kolay ilerlediğini de söyleyemem. Bazen bizimle sosyalleşmek istemiyorlar, bu belki de İngilizceyi çok iyi bilmedikleri içindir bilemiyorum. Fakat yerlilerle sosyalleşmek oldukça zor oluyor. Bana direkt olarak keskin bir ırkçı tavır sergilenmedi. Fakat daha birkaç hafta önce arkadaşımın başına geldi. Arabayla ilgili bir sorun yaşanmıştı fakat ağır bir suç değildi. Polis, arkadaşıma doğru düzgün açıklama yapmadığı gibi ağır bir para cezasına çarptırdı ve bu cezayı sterlin olarak ödemesini talep etti. Bunları göze alırsam, insanların siyahilere karşı çok da iyi davrandığını söyleyemem. Dili bilmediğimiz için ve bize açıklama yapabilecek bir çevirmen de dairelerde bulunmadığı için, olan biteni anlamıyoruz, neyi yanlış yaptığımızı veya bir sonraki adımımızın ne olması gerektiğini bilmiyoruz çünkü iletişim kuramıyoruz.”

Mmamza Manzungu:  “Gerçekten kendimi kötü hissediyorum ve çok üzülüyorum”

“İki seneden fazladır burada yaşıyorum. Kendi tecrübem olarak kötü bir şey yaşamadım çünkü yerlilerle çok fazla iletişime girmiyorum. Fakat arkadaşlarımın maruz kaldığı ırkçılığı duydum ve şahit oldum. Bu tarz şeyler görüp duyduğumda gerçekten kendimi kötü hissediyorum ve çok üzülüyorum. Sırf farklı bir ülkeden geldiğim için ve ten rengim daha koyu olduğu için eşit ve adil davranılmamayı kabul etmiyorum. İnsanların bu yaklaşımının son bulmasını dilerim.”

Mohamed Abdi: “Basit kontrollerden iki kere geçiyoruz, veya arabada giderken polis mutlaka çeviriyor”

“8 aydır buradayım. Kıbrıs’ı çok sevdim, çok sakin bir yer. Henüz ırkçı diyebileceğim bir şey yaşamadım. Fakat burada yeniyim ve çok fazla insanla tanışma fırsatım da olmadı, önceden tanıdığım birkaç arkadaşım da burada. Onların hikayesi ise benimkinden biraz daha farklı. Belki de benden daha uzun zamandır burada oldukları için daha fazla şey yaşadılar. Onlarla konuştuğumda, yerli halkın zaman zaman arkadaşlarıma kaba davrandığını ve önyargılı olduğunu söylediler. Polisin ise siyahi öğrencilerden daha fazla şüphelendiğini ve bizlere karşı ‘dikkatli’ olmaya çalıştıklarını biliyorum. Çünkü biz basit kontrollerden iki kere geçiyoruz, veya arabada giderken polis mutlaka çeviriyor, bu hiç şaşmıyor.”

Grace: “En çok ırkçı tutum sergileyen kesim ev ve yurt sahipleri”

“Bir senedir burada yaşıyorum. Maalesef bazen ırkçı yaklaşımlara maruz kalıyoruz. Ben yurtta kalıyorum. Bir keresinde bir kız arkadaşım beni görmeye gelecekti ve güvenlik ona izin vermedi, kafeteryaya bile almadı. Fakat Türk öğrencilerin arkadaşları rahatlıkla girebiliyor, güvenlik onlara soru sormuyor bile. Kız yurdunda kalmamıza rağmen, kafeteryaya erkek arkadaşını getiren Türk öğrenciler bile oluyor. Bizim böyle şeylere asla iznimiz yok. Şikayet etmek istediğimizde ise, İngilizce bilmedikleri için anlamıyorlar, anlamaya da çalışmıyorlar. Bizim Türkçe bilgimiz de zayıf olduğu için, yetersiz kalıyor. Mesela en çok ırkçı tutum sergileyen kesim ev sahipleri. Siyahilerin eve ‘zarar vereceğini, pisleteceğini’ savunarak, evi bize kiralamıyorlar. Temizlik ve çevreye saygının ırkla bir ilgisi yoktur ve kişinin kendi hijyenine ve karakterine bağlıdır. Fakat bunu asla kabul etmiyorlar.”

Ada: “Yurtlarda bize hep farklı davranıldı”

“İkinci senemi yeni doldurdum. Geldiğim ilk sene yurtta kalmıştım. Dil farklılığı yüzünden anlaşamamamızın yanı sıra, bize farklı davranılırdı. Türk komşularımız bize özellikle kötü davranırdı ve bizim için güçlük çıkarırdı. Bu tavrı şikayet etmek istediğimde ise, yetkililer beni dinlemeden diğer kızların tarafını tutardı. Bunun yanı sıra, öğrenci olduğum halde her sene düzenli olarak oturum izni yaptırmam gerekiyor. Oturum izni için doktor kontrolünden geçip, belli bir vergi ödemeliyim. Fakat bu vergiler gerçekten çok pahalı. Bu yaz yurtdışına çıkmadığım halde, tekrar doktor kontrolü yaptırmam istendi. Bu sadece zaman değil, çok fazla paraya da mal olan bir şey. Bunun yanı sıra, devlet dairelerine bilgi alma amaçlı gittiğimizde bize doğru düzgün cevap bile verilmiyor. Orada çalışan insanlar, sanki bu onların işi değil de hayır işi yapıyorlarmış gibi davranıyorlar. Son olarak söylemek istediğim, devlet ve polis yapmaları gerekeni yapsın, insanları kontrol etsin, suçluları yakalasın… Ama bunu sadece ve/veya çoğunlukla siyahilere yapmasın. Havaalanında bizim üstümüz iki kere aranacaksa, diğer vatandaşlara da aynısı uygulansın. Eşit davranmak bu kadar zor olmamalı.”

Chuckwuemeka Vincent Mbadiwe: “Bizden daha çok kira ücreti isteniyor”

“Yaklaşık bir senedir burada yaşıyorum. Buradaki çoğu insanın İngilizce bilmemesi benim için çok kötü çünkü insanlarla iletişim kurmak ve anlaşmak çok zor oluyor. Yerlilerin ırkçı yaklaşıp yaklaşmadığı konusunda ise Türkçe bilmediğim için emin olamıyorum. Bazen insanlar bir şeyler söylüyor, iyi mi kötü mü bilmiyorum. Dili öğrenmeye çalışsam da henüz yeterli kadar öğrenemedim. Buradaki en büyük sorunlardan biri ise ev sahipleridir. Hem siyahi öğrencilere ev kiralamak istemiyorlar hem de kiralayacak olsalar bile kira ücretini dolar veya sterlin istiyorlar. Kuzey Kıbrıs’ın kendi para birimleri varken neden ısrarla bizden dolar veya sterlin istendiğini bilmiyorum, bana anlamsız geliyor.”

Khadija: “Yerlilerin çok ırkçı olduğunu düşünüyorum”

“Dört senedir buradayım, bu dönem mezun olacağım. Buradaki insanlar bize karşı çok kaba ve anlayışsız yaklaşıyorlar. Yerlilerin çok ırkçı olduğunu düşünüyorum. Bize karşı hep daha agresif davranıyorlar. Sebebini ise hiçbir zaman anlayamıyorum çünkü biz burada ekonomiye katkı sağlamaktan başka bir şey yapmıyoruz. Bence tam aksine, yurtdışından gelen insanlara daha sıcak davranılması gerekir çünkü bizim sayemizde ekonomileri de kalkınıyor. Tabii ki suç işleyen yabancı öğrenciler vardır fakat bir o kadar Kıbrıslı Türk de var…”

Jemimah Serumunter: “Bize direkt olarak ‘Afrikalılara ev vermiyoruz’ denildi”

“Tam dört senedir Kıbrıs’ta yaşıyorum. Burayı aslında çok seviyorum çünkü küçük ve sakin bir yer. Buradaki kültürel çeşitliliği çok seviyorum. Birçok farklı ülkeden arkadaş edindim. Burada yaşayan Afrikalı bir kadın olarak şunu söylemem gerekir ki, öğrencilik hayatım çok da kolay bir tecrübe olmadı. Biz burada kişiliğimize göre değil, geldiğimiz ülkeye ve klişelere göre yargılanıyoruz. Kıbrıs’a ilk geldiğimde yurtta kalıyordum. Sonrasında ise arkadaşlarımla eve çıkma kararı aldım. Telefonda konuştuğum ev sahipleri ile yüz yüze görüştüğümde, siyahi olduğum için direkt olarak reddediyorlardı. O ana kadar iyi giden her şey ‘bir anda’ tersine dönüyordu. Direkt yüzümüze karşı ‘Afrikalılara ev vermiyoruz’ dedikleri bile oluyordu.  Bunun yanı sıra, iş bulma imkanımız çok zor olduğu gibi, bulduğumuzda ise daha kısıtlı bir maaşla ve sosyal haklarımız olmadan çalıştırıyoruz. Hizmet sektörü dışında iş bulmak ise neredeyse imkansız. Yerli halkın, bizlerin de farklı karakter ve görgü yapısında olduğumuzu anlayabilmesini dilerim.”

 

yeniduzen-satin-aliniz-20181127113726.jpg

 

 

 

Bu haber toplam 3327 defa okunmuştur