Trafik kazasında abisi ve yengesini kaybeden Uğur Amasyalı “Bize kimse duyarlı yaklaşmadı” dedi, küçücük bir ülkede canların yandığını ama “siyasilerin bu korkunç olayı uzaktan izlemeyi tercih ettiğini” söyledi.

 

Amasyalı, “Acı bir olay yaşandı. Burası küçük bir ülke, cenazemize yedi kat hiç tanımadığımız insanlar katıldı, sosyal medya hesaplarından bizlere yüzlerce mesaj geldi. Tek bir siyasi gelip de taziyede bulunmadı” diye konuştu.

 

“Seçim zamanı evimiz dolup taşarken bu acı günde kimse kapımızı görmedi. Yollar canımızı aldı, belki karşıdan gelen rahmetli sürücü arkadaş da hatalıydı ama o çocuktan daha da suçlusu devlettir”

 

Kazanın gerçekleştiği yolun korkunç bir yol olduğunu ifade eden Uğur Amasyalı, KKTC genelinde olduğu gibi bu yolun da 25 yıldır hiçbir şekilde yapılmadığını ileri sürdü.

 

“Kıbrıs’ın güneyine bakın, yollara bakın artık bu yollar için bir önlem alın. Büyük acı kimse kapımızı çalmadı, kimseye evlat, kardeş acısı yaşatmasın”

 

“Devlet devlet değildir, biz bunu yaşadık, bizim acımıza kimse saygı göstermedi.”

Devrim DEMİR

Turunçlu kavşağı yakınlarında 6 Ekim’de yaşanan korkunç trafik kazası sonrası hayatını kaybeden Yahya-Aysın Amasyalı çiftinin yakınları ilk kez konuştu, duyarsızlıktan yakındı.  

Amasyalı ailesinin en büyük isyanı ise, sosyal medyadaki kaza görüntüleri…

Birçok yere ulaşmalarına rağmen, görüntülerin kaldırılmadığına isyan eden aile, geride iki çocuğun kaldığını ve görüntülerin büyük travmalara neden olacağını ifade etti “duyarlılık” istedi.

Yahya Amasyalı’nın kardeşi Uğur Amasyalı, YENİDÜZEN’e konuştu, bilinçli veya bilinçsiz yayılan görüntülerin kaldırılmasını rica etti.

18 yaşındaki İlayda’dan sonra,  13 yaşındaki yeğenleri Hasan Amasyalı’dan sevindirici haberi alan ailenin yüzü biraz daha güldü.

Abilerinden geriye kalan iki emanete sıkı sıkı sarılan aile, çocuklar için seferber oldu.

“Kaza yerindeki yayınlar ailemizi derinden yaraladı”

Uğur Amasyalı, kardeşlerinin çocuklarına hayırlı bir iş için evden çıktıkları akşam evlerine ateş düştüğünü anlattı.

“Canımız yanıyor, bizler toplum olarak cinayetleri, kazaları ve ölümleri acı veren her şeyi akıllı telefonlarımızla sosyal medyaya yaymayı sever olduk. Yayınlarken, geride kalanları ne yaşadıklarını hissetmeden yaptıklarımız o insanların acısına acı katıyor. Eskiden biri öldüğü zaman bizler televizyon açıp gülmezdik insanlara dert olmamak için. Kaza zaten bizim ciğerimizi söktü, atılan görüntüler ve videolar bizim canımızı eziyor. Orada üç kişi öldü, hepimizin ailesi yandı kavruldu açıp rica ettiğimiz halde kimse kaldırmadı. Geride iki çocuk kaldı ve bu çocuklar yarın kalkacak onlarda bu görüntüleri yeniden görerek aynı travmaları yaşayacaklar. Yayınlar ailemizi derinden acıtıyor” dedi.

Amasyalı: “Biz bu çocuklara ne deriz?”

Acılı aile yayınlar nedeniyle çok tedirgin olduklarını, ileride İlayda ve Hasan’ın kazayı merak ederek sosyal medya üzerinden araştıracaklarını ifade etti.

Amasyalı, “İki çocuğumuz da telefon kullanabilecek yaşta. Bu olayı mutlaka öğrenmek isteyecekler. Biz ne zaman bu kadar duyarsız bir toplum olduk. Bizim ciğerimiz yanıyor, başka canların yanmamasını istiyoruz. Çocuklarımız anne ve babasız kaldılar. Abimi ve yengemi kendi ellerimle toprağa koydum, herkesi duyarlı olmaya çağırıyorum, kaza resimlerini ve videoları artık silin.”

İlayda psikolog yardımı ile öğrendi

6 Ekim tarihinden bu yana yüzleri az da olsa çocukların iyi haberleri ile gülen Amasyalı ailesi, İlayda’nın önceki gün normal servise alınması ile derin bir nefes aldı.

İlayda, anne ve babasını önceki gün kaybettiğini psikolog eşliğinde öğrendi. Küçük kardeşini sorduğu öğrenilen genç kızın önceki gün hemşire eşliğinde yoğun bakıma kardeşinin yanına götürüldü.

Küçük kardeşini yoğun bakımda gördüğü zaman çok heyecanlandığını ifade eden İlayda Amasyalı, “Kardeşimin iyi olacağı günü bekliyorum, kısa süre sonra yine yanına girmek için sabırsızlanıyorum” dedi.

Kazayı hatırlıyor

Aile, İlayda’nın psikolog eşliğinde öğrendiklerinden sonra kazaya dair birkaç ayrıntı anlattığına da değindi. Kaza gecesini hatırlayan genç kızın bilinci açık şekilde ambulansa bindiğini ifade eden Amasyalı ailesi, “İlayda kazayı hatırlıyor. Çarpma anını, ambulansta gidiş anını hatırlıyor. Hemşirelerden ayna istediğini, bu yüz benim değil dediğini hatırlıyor. Bu kız bunları hatırlarken, ilerleyen günlerde arılan videoları da arayıp bulacak ve tekrar bir travma yaşayacak.”

Aile siyasilere ateş püskürdü

Yaşadıkları acının tarifsiz bir duygu olduğunu, kara günün üzerinden 6 gün geçmesine rağmen tek bir siyasinin kapılarını çalmadığına değinen Amasyalı ailesi, yaşanan bu kazada karşı tarafın hatasından ziyade yollardaki ölümleri gözü kapalı izleyen devletin büyük ihmali olduğuna dikkati çekti.

“Bize kimse duyarlı yaklaşmadı” diyen Uğur Amasyalı, küçücük bir ülkede canların yandığını ama siyasilerin bu korkunç olayı uzaktan izlemeyi tercih ettiklerini dile getirdi.

Amasyalı, “Acı bir olay yaşandı. Burası küçük bir ülke, cenazemize yedi kat hiç tanımadığımız insanlar katıldı, sosyal medya hesaplarından bizlere yüzlerce mesaj geldi. Tek bir siyasi gelip de taziyede bulunmadı. Seçim zamanı evimiz dolup taşarken bu acı günde kimse kapımızı görmedi. Yollar canımızı aldı, belki karşıdan gelen rahmetli sürücü arkadaş da hatalıydı ama o çocuktan daha da suçlusu devlettir” dedi.

 “25 senelik yolar yapılmadı, kaç Yahya kaç Aysın ölecek?”      

Kazanın gerçekleştiği yolun korkunç bir yol olduğunu ifade eden Uğur Amasyalı, KKTC geneli olduğu gibi o yolun da 25 yıldır hiçbir şekilde yapılmadığını ileri sürdü.

Siyasilerin gelen giden tüm hükümetlerin sadece birbirlerini eleştirdiğini kaydeden Amasyalı, “Canımız ciğerimizin yandığını bizim gibi yollarda canlarını kaybedenler bilir. Daha kaç kurban vereceğiz, bu yollara? Kaç Yahya, kaç Aysın daha ölecek bu yollarda. Kaç çocuk annesiz babasız kalacak, ihmal bir kez daha bir evin ışığını söndürdü. Kıbrıs’ın güneyine bakın yollara bakın artık bu yollar için bir önlem alın. Büyük acı kimse kapımızı çalmadı, kimseye evlat, kardeş acısı yaşatmasın,  KKTC’de bu yollarda ölenler kadar.”

Amasyalı: “Kardeşimin ayakkabısını arabadan aldık”

Uğur Amasyalı, kaza yerine bir sonraki gün gidenlerin araba parçalarının yanı sıra ir çok eşya bulunduğunu kaydetti.

Amasyalı, kazanın olduğu mahalde bile duramadıklarını ifade ederek cenaze günü yaşananlara dikkati çekti. Cenazenin gerçekleşeceği yerde, polis karakolu olduğunu ve kazalı araçların da orada bulunduğunu ifade eden Uğur Amasyalı, “Dörtyol Karakolu’ndan iki aracın da kapatılması için branda talep ettik. Camide mezarlıkta orada ancak aldığımız cevap brandaları olmadığı oldu. Korktuğumuz başımıza geldi. Hepimiz abimin parçalanmış aracına yapıştık, içinde ayakkabısını bulduk ve korkunç dakikalar yaşadık. Daha neyin acısını yaşayabiliriz, bu cenazelere bile saygı gösterilmedi. Kaza yapan iki aracı öretecek bir branda bulunmadı. Devlet devlet değildir, biz bunu yaşadık, bizim acımıza kimse saygı göstermedi.”

Küçük Hasan’dan iyi haber   

Günlerdir yoğun bakımdan iyi bir haber almak için yarı kalplerini de yoğun bakım kapısında bırakan Amasyalı ailesinin yüzü İlayda’dan sonra dün de Hasan için güldü. Kısa sürede olsa Hasan’ın yanına giren bir amcası, yeğenin tepki verdiğini kendisi ile az da olsa konuştuğunu ifade etti. Amcasının elini tutmak istediği öğrenilen küçük Hasan’ın bu tepkisi günlerdir gözyaşı döken ailenin gözlerine umut ışığı oldu.

“Ailece kötü günler yaşıyoruz”

Abileri ve yengelerinin iki emanetini sağ salim hastaneden çıkarmak için gün sayan Amasyalı ailesi, kötü günlerden geçtiklerini ancak iki yeğenleri için güçlü durmak zorunda olduklarını söyledi. Amca Uğur Amasyalı, yeğeni İlayda’nın cep telefonunu sorduğunu henüz bakmaya teşebbüs etmediğini ama bunu engellemenin ileriki zamanlarda mümkün olamayacağını belirtti.

Acılarını paylaşan herkese teşekkür eden aile, siyasilerin bu kadar umursuz bir tavır halinde olmalarını ‘vefasızlık’ olarak adlandırdı.

Amasyalı, “Ailece çok kötü günler geçirmekteyiz. Video, kaza görüntüleri içimizi parçalıyor. Çok şükür çocuklarımız iyi olacak, dilerim bundan sonrası için sorumsuz devlet önlemini alır ve kimse ağlamaz” dedi.

2019 yılında meydana gelen kazaların birçoğunun karşı şerit ihlali olduğuna değinen Uğur Amasyalı, hastaneden yeğenleri ile birlikte sağ salim çıktıktan sonra devlete yollardaki ihmal yüzünden dava açacaklarını gerekirse İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracaklarını ifade etti.

Trafikte, direksiyon başında herkesin mutlaka hata yapmaya bir meyilli de olduğuna vurgu yapan Amasyalı, “Kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen Haşim Girgin’in aracının 183 kilometre gittiği söylendi.  O kavşakta o sürat, yolun karanlığı bu acıyı başımıza getirdi” dedi.