1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. 'Bize mağduriyetimizi hatırlatıyor ama bunu değiştirmiyor'
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

'Bize mağduriyetimizi hatırlatıyor ama bunu değiştirmiyor'

A+A-

Kime, niçin oy vereceğim? (2)

 

Son 5 senedir bu ‘garip’ devletin tepesinde oturan ve Kıbrıs Türk toplumunun lideri olarak dünya sahnesine çıkan Akıncı’ya teşekkür ediyorum.
İkinci bir beş yıl için oy vermeyi düşünmüyorum.
Memleket sevgisinden ve barışa inancından şüphem yok.
Temizliğinden, dürüstlüğünden de...
Yeter mi?
Yetmez.

***

En son oy verdiğim Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı oldu.
Keşke yeni dönemde bu görevi Tufan hocaya devretseydi, yanında yürüseydi, nasıl unutulmaz bir lider olurdu o zaman...
Çünkü aktif siyasette de bir “veda zamanı” olması gerektiğine inanıyorum.

***

Şimdi çok daha dinamik ve enerji dolu bir lidere ihtiyacımız var.
New York’a uçacak, sonra Avrupa Birliği zirvesine gidecek örneğin... Ankara’dan Atina’ya geçecek. Belki defalarca... Ülkeye dönecek, Bakanlar Kurulu’yla toplanacak, Sanayi Bölgesi’nde uyanacak sabah, akşama Ledra Palace’ta toplantıda olacak, hem Strasburg’ta hem Londra’da bulunacak aynı haftada...
Çok ama çok çalışacak bir liderlik şart artık. Çünkü zaman daralıyor, eğer çok aktif olunmazsa bölünmüşlük, aslında görünmezliğimiz kalıcılaşacak.
Birbirimizi kandırmayalım, insan bedeninde belirli bir yorgunluk sonrası çok kolay değil bu...

***

En fazla önemsediğim de şu!
Memleketin artık ezberlediğimiz fotoğrafını çekecek birine değil ‘manzarayı değiştirecek’ bir liderliğe ihtiyacımız var. “Türkiye gelir güneyde Kıbrıslı Rumlarla maç yapar, Kıbrıslı Türkler de tribünlerden izler” gerçeğini yeniden ve yeniden tekrarlayacak birini değil, gençlerimizi o tribünlerden indirerek, o sahaya çıkartacak birini istiyorum. “Ülke karanlıkta” diye bağırdığımız yeter, ışıkları açacak ve bizi aydınlıkla buluşturacak bir yaratıcılığı özlüyorum.

***

Mustafa Akıncı, hepimizin söylediğini, kendisi de yüksek sesle söylüyor, haykırıyor, ruhumuzu okşuyor, doğru…
Öyle de hayatımız yerli yerinde duruyor.
Bize mağduriyetimizi hatırlatıyor ama bunu değiştirmiyor.

***

Tufan hoca gelecek de Türkiye’nin buradaki pozisyonu mu değişecek?
Böyle bir iddiam ya da beklentim de yok.
Sultan Süleyman mezardan kalksa ve Saray’a otursa, Avrupa değerlerinde yeni bir Kıbrıs yaratmadığımız, Birleşik Kıbrıs içinde dünyaya kaydımızı yenilemediğimiz sürece bu statüko kolay kolay değişmeyecek.
Peki ne?
En azından bu kadar “didişme” olmaz, böylesi bir “mağduriyet tekrarı”yla ömrümüz geçmez diye umuyorum. Belki çok daha etkin ve dinamik bir liderle, çok çalışarak, çok anlatarak, ikna ederek dünyada daha görünür oluruz. Çözüme yürürüz belki ve bu sömürge artığı hallerden kurtuluruz.

***

Kime oy verirsek, o insan dünyadaki temsilciniz olacak, unutmayınız.
Sesimiz olacak ve düşümüz.
Hele bizim gibi kapalı bir toplumda çok önemlidir bu.
Kendimizi güvende hissetmek isteriz.
Bunu düşününüz ne olur.
Bir de unutmayınız, seçimden sonra yan yana yürümeliyiz mutlaka, illaki omuz omuza...

Bu yazı toplam 2018 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar