“Bizi bir gün değil, her gün hatırlayın!”
Emeğini ve alın terini hiçbir zaman eksik etmeyen emekçiler YENİDÜZEN’e konuştu, işverenlerine; “Emeğimizi sömürmeyin, haklarımızı verin” mesajını verdi. Emekçiler, sadece 1 Mayıs’ta değil, her zaman düşünülmelerini de istediklerini söyledi.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Emeğini ve alın terini esirgemeyen emekçiler, yalnızca bir gün değil, her gün hatırlanmak istiyor.
Kiminin emek vererek ürettiği, kiminin de çalıştığı işyerine gelen müşteriyi güler yüzüyle karşıladığı farkı sektördeki emekçiler, ‘1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’ dolayısıyla YENİDÜZEN’e konuştu, düşüncelerini aktardı.
Ülkemizde bir “Emek sömürüsü” olduğunu belirten bazı emekçiler, bunun yanında ekonomik krizden en çok işçi kesiminin etkilendiğini söyledi. Özel sektörde birçok işverenin, çalışanlarının geleceğinin iki dudağı arasında olduğunu ifade eden emekçiler, özel sektörde sendikalaşmanın şart olduğunu belirtti, haksızlığa uğradıkları anda haklarını savunmak istediklerini ifade etti.
Emekçiler ne dedi?
İlhan Yıldız (İnşaat işçisi): “İşçiler hak ettiği kazancı elde edemiyor”
“Günümüzde emekçilerin emekleri sömürülüyor. Bu tartışmasız bir gerçek... İşçiler hiçbir zaman hak ettiği kazancı elde edemiyor. Hep sömürülüyor. Bunu en basit bir markete gidip temel ihtiyaçlarınızı aldığınız zaman görebiliyorsunuz. Kahvaltıda bile sadece bir simitle çay tüketebiliyorsunuz. Özel bir kahvaltı yapmak lüks haline geldi. Bu ekonomik koşullarda eziliyoruz. Emek en yüce değerdir, bu unutulmamalı…”
Mustafa Tekbaş (Terzi): “Emekçi sadece 1 Mayıs günü değil, her zaman saygı görmeli”
“En başta emeğe saygı olmalı. Emekçi sadece 1 Mayıs günü değil, her zaman saygı görmeli. Ne yazık ki, bırakın her günü, o bir günü bile çok gören işverenler var. Emeğe saygı yok… Çoğu yerde emekçiler, işverenin iki dudağı arasında. Ne yazık ki, özel sektörde bir sendikalaşma da, bu konuda yasal bir dayanak da yok. Yani emekçiler hak ettiği kazancı elde etmediği gibi, hak ettiği değeri de görmüyor.”
Meral Altunay (Mağaza çalışanı): “Emekçi bir gün değil, her gün hatırlanmalı”
“Ben şu anda çalıştığım yerde 15 yıldır çalışıyorum. İşyerimden, patronumdan çok memnunum. Kesinlikle emek sömürüsü yapılmıyor. Biz de, çalışanlar olarak işimizi dört dörtlük yapmaya çalışıyoruz. Emekçi bir gün değil, her gün hatırlanmalı. Kadınlarımız da hiçbir zaman çalışmaktan vazgeçmesinler. Kadın demek ekonomi demektir.”
Mehmet Uçar (Dülger ustası): “Her gün hatırlanmalı gerekirken, o bir gün bile kimi zaman çok görülüyor”
“İçinden geçtiğimiz ekonomik krizden en fazla etkilenen emekçilerdir. Şartlar, en fazla emekçileri etkiliyor. Ne yazık ki emekçilerin günü bir gün ve o günü çok gören işverenler bile var. Her gün hatırlanmalı gerekirken, o bir gün bile kimi zaman çok görülüyor. Ne yazık ki, özel sektörde sendikalaşma olmadığı için de emekçiler boyun eğmek zorunda kalıyor.”
Davut Dolu: (Seyyar satıcı): “Emekli olabilmek için uğraşıyorum”
“60 yaşındayım, benim esas mesleğim berberlik. Birçok esnaf arkadaşım gibi, salgın sonrasında dükkânımı kapatmak zorunda kaldım. Emekli olabilmek için bu işle uğraşıyorum. Çalışmaya mecburum. Çocuklarım, torunlarım var ama onların ne yazık ki bu ülkede bir gelecek yok. Gençlerimiz hak ettiğini alamıyor, hak ettiği değeri görmüyor. Bu durumda göç yollarını tercih ediyorlar. Ülkede kalanlar da can çekişiyor.”
Celal Cin Tekstil Direktörü Fisun Aroğlu:
“Esas mesele çalışanlarınızı mutlu etmek…”
“Ülkemizde özel sektör birçok zorluklarla ayakta durmakta zorlanıyor. Özellikle kalifiye eleman çalıştırılan işverenler, çalışanlarının haklarını sonuna kadar veriyor. Biz, bütün çalışanlarımızın maaşlarını gününde ödemekle birlikte, tüm yatırımlarını eksiksiz yapıyoruz. Bunun yanında çalışanlarımıza da hak ettikleri değeri veriyoruz. Bu bakımdan buradaki tüm çalışanlar mutlu. Çalışanların yatırımını yapmak veya maaşını ödemek işverenin asli görevidir. İşverenin zaten bunu yapma şansı yok. Devlet tarafından cezalandırılır ama çalışanlarını mutlu etmek çok önemlidir. Bu, size işinizi doğru yaptığınızı gösterir. İşveren olarak bizim en büyük sorunumuz eğitimli eleman bulamamaktır. Bu haldeyken, zaten işveren de bulduğu elemanı sömürmek istemez. Özel sektöre dıştan kötü bir algı var. Çalışan başka yerde sizden bahsettiği zaman, başka insanlar da sizleri örnek bir işyeri olarak görmeli. Bu algıyı çalışanlarınızı memnun ederek yaratabilirsiniz.”
“Kadınlarımız korkmasınlar…”
“Kıbrıs Türk kadınının çok çalışkan, çok zeki, ailesine bağlı ve düzgün bir anne karakterine sahip olduğunu düşünüyorum. Ben uzun yıllardır işletme sahibiyim ve çalışanlarımla birlikte ben de çalışıyorum. Gecemi, gündüzüme katıyorum. Yakaladığım başarılar da ortada… Kadınlarımız, korkmasınlar.”
“Yerli üretime destek verilmeli”
“Biz yerli üretim yapıyoruz. Yerli üretimi yaparken, her yönüyle zorluk yaşıyoruz. Halkımızdan istediğimiz, yerli üretime her zaman destek vermeleridir.”