Bizim 80’lerrr-Şu DALLAS Dizisi...
Daha önce “Bizim 80’lerrr yazı dizimizde genel olarak Televizyon Dizilerinden örnekler vermiştim. Neler yoktu ki o günlerde. Resmen halk tv karşısında kilitlenmiş durumda dizilerin müptelası olmuştu. İşte Dallas dizisi de 1979-1993 tarihleriarasında yani 14 yıl boyunca TRT televizyonunda izleyicileri kendisine bağlamıştı. 14 yıl ve 357 bölüm...
Sadece izleyiciler işini gücünü ona göre düzenlemiyordu, hatırımda kalan, 1986 yılında BRT televizyonuna başladığımda, yayın akışları bile TRT’deki Dallas dizisinin yayın akışına göre düzenleniyordu. Çünkü Dallas’ın saatinde, BRT televizyonunun izlenme oranı büyük ölçüde düşüyordu. Sadece izleyiciler ve BRT televizyonu üzerinde tkisi yoktu Dallas dizisinin. Kıbrıs Türk basınımızda da dizideki gelişmeler birinci sayfada yer bile bulabiliyordu. Ne demiştim özetle daha önceki yazımda:
“Dizideki hayattan etkilenip sosyal yaşamımızda karşılaştığımız bazı “ilginç” hadiseler karşısında “peee bunlar Dallas’ı da geçti” dediğimiz çok olmuştur. Dallas dizisinde petrol zengini Ewing ailesinin maceraları anlatılıyordu. Tabii ki kendine özgü karakerleri de vardı ki en önemlisi de CEYAR. Annesi bayan Elie, kovboy babası (neydi adı unuttum) Ceyar’dan az çekmediler. Ceyar’ın bir de kıvırcık kardeşi vardı Bobi. Şimdi Ceyar biraz alkolik, karısı ise Suellen. Kıvırcık Bobi de düşman Barnes ailesinin kızı Pamela ile evli. Bir ara Ceyar galiba Pamela’nın çocuğunu düşürünce, araları bayağı bozulmuştu. Bir de eskilerin deyimiyle fingirdek bir kız vardı, küçük kız Lusi. Al tekke ver külâh devam ederken dizi, en muammalı bir olayla zirve yapmıştı. “Ceyar’ı Kim Vurdu???” (Hahaha)”
Biraz tarihçesine gidelim şu Dallas’ın...
Amerika’da yayına çıkış ve bitişi 1978-1991 yılları arasını kapsıyor. Türkiye’ye gelişi kimi kaynaklara göre 1979, kimilerine göre 1980. 357 bölüm olarak yayınlanan dizi, TRT televizyonunda 1979-1993 yılları arasında yer almış. Guinness Rekorlar Kitabı’na da “en çok izlenen televizyon dizisi” olarak geçtiğini belirtelim. Konusuyla ilgili bir alıntı yapalım...
“...Teksaslı petrol zengini bir aile içinde yaşanan acı dolu bir güç mücadelesini, ihtirası ve ihaneti konu ediniyor. Dallas, Ewing ailesinin büyük oğlu olan JR'ın sinsi gülüşü ile özdeşleşmiştir. Bu dizi, Teksaslı petrol zengini olan Ewing ailesinin yaşadığı ünlü Southfork Çiftliğinde geçiyor... bu efsanevi dizi, Teksaslı petrol zengini bir aile içinde yaşanan acı dolu bir güç mücadelesini, ihtirası ve ihaneti konu ediniyor...”
Ulusal basınımızı tararken bir de baktım ki, Bozkurt gazetemizde zaman zaman hem de birinci sayfadan, DALLAS dizisiyle ilgili haberler yorumlar verilmektedir. 1982 yılına ait olan bu haberlerden de anlaşılacağı gibi, Kıbrıs Türk Halkı, DALLAS’ın etkisi altındaymıştı (Hahaha). Gazete sayfalarına yansıyan bazı haberleri sizlerle paylaşmadan önce, kendime dedim ki, şu DALLAS TRT2de hangi saatlerde yayınlanıyordu bir bak. Bakıp buldu tabii. Hem de 4 Ocak 1981 tarihli Bozkurt gazetesinde “Tv’de Bugün” sütununda Dallas’ın 21.20’de yayınlandığını görüyoruz. O dönemlerde diziler “olay gelişmeleri” hakkında bilgiye de gazetelerimizin yer verdiğini hatırlatalım.
Biz şimdi yine 1982 yılına atlayalım ve Bozkurt gazetesindeki şu DALLAS haberine bir bakalım...
“Bozkurt, 24 Ocak 1982, syf:1
DALLAS’da Jack Ewing’i Nihayet Öldürdüler
New-York:
“Dallas” dizisinin çekimi sırasında Jack Ewing rolünü canlandıran aktör Jim Davis’in geçen yıl aniden ölümü üzerine senaryoda değişiklik yapılmak zorunda kalan yazarlar sonunda baba Ewing’i öldürmeye karar verdiler. Aktörün ölümünden bu yana dizideki rolünü telefon konuşmalarıyla yürütmeyi deneyen yazarlar bir ara Jim Davis’in yerine bir benzerini oynatmayı düşündülerse de, seyircinin yeni Jack Ewing’i benimsemeyeceklerini göz önüne alarak gerçeğe boyun eğmeyi tercih ettiler.
Kim Söz Sahibi Olacak?
Önümüzdeki bölümlerde senaryo gereği Güney Amerika’da bulunan Jack Ewing, Dallas’a dönmeyi kararlaştırdığı sırada bir helikopter kazasında hayatını kaybedecek. Baba Ewing’in ölümünden sonrası ise, petrol şirketinde kimin söz sahibi olacağı, ileriki bölümlerin konusunu oluşturacak.”
Dallas dizisiyle ilgili 1982 yılına ait Bozkurt gazetesinin sayfalarını tararken, diziyle ilgili daha başka haberlere yorumlara da rastladım. Fakat bugünlük bir gazete haberini daha paylaşarak yazımızı tamamlamak istiyorum. Bu haberde, dizinin psikolojik saptamaları ve dizinin başarısındaki üç sır ortaya çıkarılıyor! (Hahaha)...
“Bozkurt, 05 Şubat 1982, syf:3
Ünlü Dizi Bilinç Altından İnsanları Psikolojik Olarak Bazı İhtiraslara Yöneltiyor.
DALLAS’ın BAŞARISINDAKİ ÜÇ SIR...
*Dizi, Amerikan kapitalizminin buz gibi yüreğini simgelerken, güçlüler ve köleler olgusunu en iyi biçimde işliyor.
Bugüne kadar çevrilen televizyon dizileri arasında en büyük başarıyı “Dallas” dizisi sağladı.
“Dallas” dizisi neden çok beğeniliyor? Amerika’da uzun zamandan beri sürdürülen bir araştırma sonucuna göre, Dallas’ın başarısı üç temel nedenden kaynaklanıyor:
Birinci neden: çağımızda “büyük aile” olgusu yok olmuştur. Bir zamanların bu güçlülük ve güveni yansıtan “büyük aile” biçimi “Dallas”’da çok etkileyici bir biçimde yeniden karşımıza çıkıyor. Devletin bile önünde eğildiği, her şeyin üstünde yaşayan bir aile bu. Dallas’ın dünyasında kilise, parti, devlet gibi modern sosyal olgulara yer yok. Yalnız “klan” sistemi geçerli.
İkinci neden: Halkın güçlenme istemini tatmin ediyor. Bu ailede gülen hiç kimse olmadığı gibi, trajik olaylara da yer yok. Dizide etkili olma isteği tek duygu, tek amaç, tek teselli olarak niteleniyor. Dallas Amerikan kapitalizminin buz gibi yüreğinin atışlarını simgeliyor. Bu da, izleyiciler tarafından zevkle takip edilmesine neden oluyor.
Üçüncü neden: Dizideki “kötü adam.” Her zaman başarıya ulaşıyor. Arada sırada çevresindekiler isyan edip, onu köşeye sıkıştırsalar da, sonuçta birşey değişmiyor. Girişimleri hep zayıf kalıyor. Kimse kötü adamı yenebilecek kadar kuvvetli değil, hassas kişiler bunlar. Bu yüzden de hep güçlü galip geliyor. Bu tür diziler arasında, Dallas’ın güçlüler, köleler olgusunu ilk kez böyle çarpıcı biçimde işlediği için çok tutulduğu belirtiliyor.”