1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Bizim derdimiz garantörlük  değil, ekmek ve emek meselesidir!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Bizim derdimiz garantörlük  değil, ekmek ve emek meselesidir!

A+A-

Ersin Tatar, dün yine şey dedi!

Ne dedi?

Şey; eeeeem  "… Eşit egemenliğe dayalı , uluslararası eşit statümüzün tanınması halinde bir çözüme ulaşılabiliriz” dedi…

Ve ayrıca başka ne dedi?

“… Türkiye’nin etkin garantisinden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha vurguluyorum" dedi…

-*-*-

Belli ki ya hiçbir şey bilmiyor ya da “böyle konuş” dedikleri için öyle konuşuyor!

Ya da “Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi”ni, “fiziki halin devamı” olarak kabul ediyor!

Ki sanırım asıl olan budur!

Çünkü defalarca herkes anlattı; “hukuken” Türkiye, 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “etkin ve fiili” garantörüdür; KKTC’nin ya da Kıbrıs Türk toplumunun değildir.

Ve sen eğer “eşit egemenlik” istiyorsan, ki bunun adı “iki egemen devlettir”; aslında Türkiye’nin asıl garanti ettiği, bunun tersidir!

Yani Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “teg egemenliğinin” garantörüdür!

-*-*-

Anlatsan da anlamayacaklar!

Zar zar edecekler!

Üzerinize sanal sahte adamlar salacaklar!

Ben de onları twitter harp alanında bloklayacağım falan, bu saçmalık sürüp gidecek!

-*-*-

Oysa siz gerçeğe bakmalısınız!

Nedir gerçek?

-*-*-

Dün bu yazıyı yazarken, 500 Euro tam 5 bin 733 TL’ydi… Küsuratı kuruşları saymadım…

Evet, Güneyde yaşam belki azıcık daha pahalı ama öyle “çok pahalı” falan değil…

İlla ki marka mekanlardan alış veriş yapmayacaksın; KKTC’den daha ucuz ekmek kesinlikle bulabilirsin. Süt da, yumurta da, şeker da, et da…

-*-*-

500 Euro’yu neden örnek verdim?

Çünkü 500 Euro, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yoksulluk parasıdır…

Aylık…

Yani hiç işiniz yoksa, iş bulamadığınızı belgeliyorsanız ve hiçbir sosyal güvenceniz de söz konusu değilse size 500 Euro veriyorlar…

Haaaa, KKTC’de yaşam süren Kıbrıslı Türkler arasında da bu parayı alanlar var…

Ama her nedense “faşist” Rum Yönetimi KKTC’de yaşam süren işsiz Kıbrıslı Türklere 400 Euro veriyor…

Bu konu da mahkemeliktir, bu arada belirtmiş olayım…

-*-*-

400 Euro, yine dünkü yazı saatimiz olan 14.30 sularında, 4 bin 588 TL’ye denk geliyordu…

-*-*-

Peki KKTC’de benzer ödeme yok mu?

Var…

800 TL alan yoksul da var, 2 bin 800 TL de…

Ama, KKTC’de asgari ücret; yani normal koşullarda haftada 35 saat çalışacak birine verilecek ücret, 4 bin 324 TL…

Dünkü kurdan, 377 Euro ediyor…

Bilmem meseleyi çözdünüz mü?

-*-*-

Güneyde inşaatta çalışan bir Kıbrıslı Türk ustanın haftalığı, 500 Euro’yu bulabiliyor…

En az ödenen düz işçi, 350 Euro’dan az haftalık almıyor ve ortalama inşaat işçiliğinin haftalığı 400 Euro civarında…

Haftalık canlarım benim!

Bilmem meseleyi şimdi daha da iyi kavradık mı?

-*-*-

Bir arkadaşım var devlet memuru…

Daha doğrusu “devlet işçisi”…

Galiba ayda 5 bin 200 TL kazanıyor…

Güneyde tanıdığı bir inşaat ustası var…

Bazen izin alıyor, bazen hafta sonu kaçak maçak gidip iki gün çalışıyor, haftada eline geçen para en az 200 Euro…

Bunu ayda 800 diye düşünsek, etti mi size en az 9 bin 100 TL?

Etti!

Şimdi az daha açıklayıcı olabildim mi?

-*-*-

Haaa, basit bir mutfak harcamasıysa yapacağı, ucuz olan etini Güney’den, daha ucuzsa, sütünü yumurtasını da oradan alacak…

Bizim taraf daha ucuzsa, alış verişini buradan yapacak…

-*-*-

Bu basit durumun elbette ciddi sosyolojik sonuçları ortaya çıkacaktır…

Mesela, TC kökenli kardeşlerimizin hepsi değil ama önemli orandaki çoğunluğu, Güney’e geçemiyor…

Toplumsal bölünmenin boyutları artacak…

Daha da ötesinde; bir yığın Kıbrıslı Türk, Güney’de, ayıptır söylemesi, en alt seviyedeki iş gücünü oluşturacak…

Eğitim seviyesi veya kualifikasyonu ne olursa olsun, Uzak Doğu’dan ya da Orta Asya’dan getirilen ucuz işgücünün yerini dolduracak…

Farklı ırkçılık ya da sınıf çatışmaları oluşabileceği gibi; devlet otoritesi sorunu da belirecek…

Ayrıntılı tartışmamız gereken konular bunlar…

Şimdilik basit birkaç örnekle açıkladık…

-*-*-

Efendim geçişler kapatılır mı?

Sanmıyorum!

Ama pendemi, ırkçılık, düşmanlık, faşizm gibi sebeplerle geçişler kapanabilir!

Ve insanlar, kim bilir, daha önce de yaşandı, ekmek parası için “Güney’de yaşamı tercihe zorlanır”…

-*-*-

Ne demişti Ersin Tatar?

Türkiye’nin garantisi mi?

Neyin garantisi ya hu?

Neyin garantisi?

Fuat Oktay mı?

Ne dedi ne dedi?

Ekmeeeeek!

Ekmek ya ekmek!

Emek ve ekmeğin önünde, hiçbir güç duramaz; hatırlatmış olayım!


Bananeyse, o zaman banana!

Ersin Tatar ve Fuat Oktay’ın dünkü bayramları öncesinde Lefkoşa’da malum bölge trafiğe kapatıldı.

İş günlerinde zaten tamamen berbat olan trafik, tören sırasında tamamen kilitlendi.

5 dakikalık yol 55 dakikaya çıktı.

Haaa tören yapmayalım mı?

Evet, tören yapmayın tabii ki…

Gidin, kendi kendinize kutlayın ama bu parasızlık, bu yoksulluk, bu gelirsizlik döneminde, bu gösteriş kimedir?

Komşuya cinsel organı gösterip erkeklik mi taslayacaksınız?

Çok ilkel kaldı o günler!

-*-*-

Ne mi yapmak lazım?

Önce, trafik sınırlaması nedeniyle işlerine gidemeyecek olan insanların, “evet insanların” yönlendirilmesi, yönlendirilen trafiğin akışının hızlandırılması lazım…

-*-*-

Biz ne mi yapıyoruz?

Önce, işlerine gidecek olanları “insandan” saymıyoruz…

Aptal yerine koyuyoruz!

“Banane sizden ulan” diyoruz!

Mesela aşırı yoğunluktan iyice gerilmiş bir polis size “hasta mısın kardeşim, sür arabanı” diyebiliyor…

-*-*-

Siz, bu tepkiye “banane” diyorsunuz!

O zaman ben de size “banana” diyorum!

Yerseniz!

-*-*-

Vatandaşını düşünmeyip trafiği sırf tören için keşmekeşe çevirene, “Banana cumhuriyetinin erimiş banana beyinli yetkilileri” derim; geçerim…

İnsanın emeğine, vaktine, işine saygısızlık edilemez…

Kimse; ama kimse; hatta tek kişi bile olsa, sizin komşuya göstereceğiniz silahlarınızın meraklısı değildir; bilginize!


796936-2133790526.jpeg

O seçilirse para hazır… Bu seçilirse para gelir, bu seçilirse gelmez… Bu yalanlara, aldatmacalara kananlardan biriyim… Hala kanmaya devam edeceksek ki görüntü onu gösteriyor; o zaman şunu bir yere yazın; “… Eğer Selahattin Demirtaş TC Cumhurbaşkanı seçilirse, KKTC’ye göndereceği paranın işte fotoğrafı”… Para, Mersin Limanı’nda bekliyor… Selahattin başkan çıksın, seçilsin, para gelecek. Hayır yani yalanla, aldatmayla, hamasetle olmuyor… Onu diyecektim de!

Bu yazı toplam 1932 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar