“Bizim suçumuz ne?”
2019 yılında yakalandığı ilik kanseri ile mücadele eden Aysel Alihan, bir yandan pozitif olmaya çalışırken bir yanda da tedavi için gereken ilaca erişemiyor. Alihan, yaşadığı zorlukları YENİDÜZEN’e anlattı…
Serap ŞAHİN
Aysel Alihan; Mağusa’da doğdu, büyüdü. 2004 yılından bu yana Mağusa Belediyesi’nde mimar olarak çalışıyor.
2019 yılında yakalandığı ilik kanseriyle mücadele eden Aysel Alihan, bir yandan pozitif olmaya çalışırken bir yanda da hastalık sürecinde ilaç bulamama sıkıntısı yaşıyor.
Hastalığın üçüncü kez tekrar ettiğini ve tedavinin 6’ncı ayından bu yana kemoterapi ilacı bulamadığını sesi titreyerek, gözleri dolarak anlatan Aysel Alihan, ilacın tek bir kutusunun 50 bin TL olduğunu ve bunu kendisinin karşılayabileceği bir miktar olmadığını söylüyor. Alihan, ilacı zamanında kullanamadığı için hastalığın ilerlediğini çaresiz bir şekilde anlatıyor
Alihan, “Söylediklerine göre piyasadaki eczanelerin ve doktorların dolandırıcılık hikâyelerinden ilaç alımlarını durdurmuşlar. Bu bizim suçumuz mu?” diye soruyor.
Kıbrıs’ın kuzeyinde bulamadığı ilacı, güneyde iyi bir insanın yardımıyla 1 kutu bulabildiğini söyleyen Alihan, “O milliyetçiler de bundan utansınlar. Bizi bu duruma düşüren insanlar utansınlar” diyor.
“İlik kanseri olan Multiple myolem teşhisi konuldu”
“2019 yılının başlarında sorunlar yaşamaya başladım. Sürekli hasta oluyordum, kemik ağrılarım vardı” diye hastalığın nasıl başladığını anlatıyor Aysel Alihan. Kemik ağrılarından dolayı ilk yardıma gittiği bir gün “Senin kanın yok, bir tahlil yapalım” diyen hemşire sayesinde Lefkoşa hastanesine sevk ediliyor.
“Hemoglobinim çok düşüktü. Dâhiliye bölümünde 20 günü aşkın bir süre yattıktan sonra hematoloji bölümünde yapılan biyopsi ile de ilik kanseri olan Multiple myolem teşhisi konuldu” diyor.
“Tedavi süreci 1 yıl devam edecek”
Bir senelik tedaviden sonra Ankara’ya nakle gittiğini ve nâkilin son günlerinde korona salgınından dolayı 2 ay orada kalmak zorunda kaldığını anlatan Aysel Alihan, “Tekrar Kıbrıs’a gelip toparlanmaya çalışırken 2020’nin Eylül’ünde ikinci tekrar oldu. Geçen senenin Eylül ayında da 3’üncü tekrar oldu. Bu hastalık yaşlı kanseriymiş ve 4-5 senede bir tekrarlanması normalmiş” diyor.
“Hastalığın 3’üncü kez tekrar ettiği ve üçüncü tekrar olduğu için de farklı bir ilaç kullanmak gerekiyormuş. Aynı ilaç hastalığa etki etmiyor çünkü. Hematoloji bölümünde doktorum ilaçları yazdı. Hastanede immunterapi alıyorum. Kemoterapiyi de her ay hap olarak alıyorum. İki ilaç birbirini destekliyor. Tedavi süreci 1 yıl devam edecek” diyor.
“Eczanelerin ve doktorların dolandırıcılık hikâyelerinden alımları durdurmuşlar”
Şu anda tedavinin 7’nci ayında olduğunu ve 6. ayından bu yana kemoterapi ilacının ülkeye gelmediğini sesi titreyerek anlatıyor Aysel Alihan. “Aradık, bekledik, uğraştık ama hiçbir şekilde cevap alamadık. Söylediklerine göre piyasadaki eczanelerin ve doktorların dolandırıcılık hikâyelerinden ilaç alımlarını durdurmuşlar. Bu bizim suçumuz mu?” diye isyan ediyor.
“Sonra dediler ki getiren firmayla anlaşmaları bitmiş, tekrar ihaleye çıkılacakmış o yüzden de ihale sonuçlanana kadar ilaç getirilemiyor. Böyle böyle 1,5 aydır hiçbir şekilde ilacımı alamıyorum. 6’ncı ayı kemoterapi hapım olmadan geçirdim. Ay sonu ağrılarım başlar. Bu hastalık bir mücadele ve ben 1 ay geri kalmış oldum” şeklinde anlatıyor.
“İlacı kullanamadığım için iyileşme süreci duruyor ve hastalık da ilerliyor”
1 Kasım tarihinde ilacın yeni kutusuna başlaması gerektiğini ancak İlaç Eczacılık Dairesi’nden yine “ilaç yok” cevabı geldiğini söyleyerek “Bu konuda artık ne yapabilirim bilmiyorum” diyor Aysel Alihan.
“İlacı kullanamadığım için iyileşme süreci duruyor ve hastalık da ilerliyor. Doktorum böyle söylüyor. Doktorum, İlaç Eczacılık Dairesi’ni arayıp bu ilacın çok önemli olduğunu söylüyor ama kimse dikkate almıyor.” diyor.
“İlacın kutusu 50 bin TL”
İlacın kutusunun 50 bin TL olduğunu ve kendi karşılayabileceği bir miktar olmadığını dile getiriyor Aysel Alihan. “Güneyde sordum 8 bin Euro. Bu ay için güneyde çok iyi bir insanın yardımıyla 1 kutu ilaç buldum ve başladım. O milliyetçiler de bundan utansınlar. Bizi bu duruma düşüren insanlar utansınlar” diyor çaresizce.
“Derneklerin ayaklanması gerekmiyor mu?”
MS hastalarının da şu anda ilaç bulamadığını belirten Aysel Alihan, “Kanser Hastaları Derneği ve MS Hastaları Derneği ne yapıyorlar? Sendikalar nasıl kendi çalışanlarını korurken, derneklerin de bu durumda ayaklanması gerekmiyor mu?” diye soruyor.
“Burada hayat söz konusu”
“20 seneyi aşkındır her ay sağlık sigortam yatıyor ve bu duruma düşmeyi hak ettiğimi düşünmüyorum” diyor Aysel Alihan ve ekliyor: “Diğer insanlar için de aynı şey söz konusu. Burada hayat söz konusu. Bizim gibi hasta insanları temizlemekse hedefleri bu şekilde devam edebilirler. Ya da aksi takdirde bir an önce ilaçların gelmesi lazım. Ecza deposunun başında olan ya da sağlık bakanının kızı, kardeşi bu durumda olsaydı aynı şeyi mi yapacaklardı? ‘Bekle, idare et’ mi diyeceklerdi, yoksa 2. güne ilaç gelecek miydi?”
“Niçin susuyorsunuz?”
Kanser hastalığında stres ve sıkıntıdan uzak durmak, motivasyonun her zaman yüksek olması gerektiğini düşünüyor Aysel Alihan ve soruyor: “Bu şekilde nasıl olacak? Bana bir sürü insan yazdı ‘Benim de ilacım yok’ diye. Niçin susuyorsunuz, niçin bir şey yapmıyorsunuz?”
Aysel Alihan, “Ben hasta halimle gidip boykot yapamam ama hep beraber sesimizi çıkarırsak belki bir şeyler değişir. Susmamak lazım.” diye ilaç bulamayıp mağdur olan hastalara da sesleniyor.