BKP ile YKP, etkinliği; “Türkiye ile imzalanan su anlaşması hakkında halkı bilgilendirmek ve özelleştirme karşıtı ortak mücadeleyi örgütlemek” amacıyla gerçekleştirdi.

BKP’den verilen bilgiye göre, Lefkoşa’da KTÖS lokalinde yer alan etkinlikte, BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, YKP Yürütme Kurulu Üyesi Murat Kanatlı ile Jeoloji ve Maden Mühendisi Bektaş Göze birer konuşma yaptı; katılımcılar soru, görüş ve önerileriyle etkinliğe katkıda bulundu.

BKP Genel Başkanı İzzet İzcan etkinlikte yaptığı konuşmada, CTP-UBP hükümetinin imzaladığı anlaşma ile yağmur suyuna kadar tüm su kaynakları ve altyapının özel bir tekele peşkeş çekildiğini iddia ederek, hükümet yetkililerinin anlaşmanın içeriği ile ilgili halka doğruları söylemediklerini savundu.

Dünyanın çeşitli ülkelerinde gerçekleşen suyun özelleştirilmesi örneklerinin halklara maliyetinin büyük olduğunu ve bu nedenle özelleştirilmelerin iptal edilerek, suyun yeniden kamuya devredildiğini söyleyen İzcan, suyu peşkeş çekenlerin bunun bedelini çok ağır ödeyeceğini kaydetti.

Suyun bir “yaşam hakkı” olduğunu ve ticari bir metaya dönüştürülmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan İzcan, BKP ve YKP’nin tüm özelleştirme karşıtı örgütlerle birlikte hareket ederek özelleştirme politikalarına karşı birlikte mücadele edeceklerini vurguladı.

YKP Yürütme Kurulu Üyesi Murat Kanatlı da, imzalanan anlaşma ile suyun özelleştirilmesinin ve mülkiyetinin özel bir şirkete devredilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, belediyelerin tüm su, atık suyu ve yağmur suyu sistemlerinin de özel şirkete devredileceğini savundu.

CTP-UBP hükümetinin suyun ve altyapıların özel bir şirkete devredilmesi için tüm topluma ve belediyelere dayatma yaptığını savunan Kanatlı, suyun özelleştirilerek alınıp satılan bir metaya dönüştürülmesinin asla kabul edilemez olduğuna dikkat çekti, ortak mücadele ve halk ile bunun önüne geçmek için çalışmalarına devam edeceklerini kaydetti.

Jeoloji ve Maden Mühendisi Bektaş Göze ise, su anlaşması ve işletmesine dair teknik bilgiler vererek, havzadan havzaya su transferi ile ülkenin su sorununun çözülmesinin mümkün olmadığını, potansiyel su kaynakları bulmak ve çeşitlilik yaratmak için çalışma yapılması gerektiğini belirtti.

Suya erişim hakkının en temel insan hakkı olduğunu vurgulayan Göze, yaşamın kaynağı olan suyun özel bir şirketin tekeline devredilmesinin ciddi tehditler ve sorunlar içerdiğini kaydetti.