1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. BM Danışmanı: “Bosna’da soykırımın inkarı, yeniden yakınlaşmayı engelliyor...”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

BM Danışmanı: “Bosna’da soykırımın inkarı, yeniden yakınlaşmayı engelliyor...”

A+A-

Balkan Araştırmacı Gazeteciler Ağı BİRN’den Nermina Kulugliya’nın 15 Temmuz 2022 tarihli haberine göre, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin soykırımı önlemekle ilgili özel danışmanı Alice Wairimu Nderitu, “Bosna’da soykırımın inkarı, yeniden yakınlaşmayı engelliyor” diye konuştu. Konuyla ilgili haberi okurlarımız için derleyip özetle Türkçeleştirdik. Haber özetle şöyle:

***  Srebrenika’daki soykırımın 27nci yıldönümündeki anma etkinliğinde konuşan BM Genel Sekreteri’nin soykırımı önleme konusundaki özel danışmanı Kenyalı Alice Wairimu Nderitu, soykırım inkarının,  yeniden uzlaşmanın önünde bir engel olduğunu, bu nedenle savaş suçlularını övmenin cezalandırılmasının önemli olduğunu belirtti.

***  BİRN’le röportajında Nderitu, Srebrenika’nın tüm dünya için çok önemli bir yer olduğunu, görev süresi boyunca buraya yeniden gelmek istediğini ve nefret söylemi ile savaş suçlarını inkar etmenin olası sonuçları hakkında uyarılarda bulunmak istediğini vurguladı.

***  “Eski Yugoslavya için Uluslararası Ceza Mahkemesi bir karar almıştır, nihai bir karardır bu, burada soykırım suçu işlenmiş olduğuna ilişkin bir karardır bu. Bu, tüm suçların suçu olarak addedilmektedir ve bu suçun işlenmiş olduğu yerde yıldönümünde toplanmak da son derece önemlidir” diye konuşan Nderitu, Bosna’ya bir önceki ziyaretinde de çok kaygılandığını, haberlerde ve sosyal medyada soykırımın rutin olarak inkar edildiğini duyduğunu ve Bosna’da savaş suçu işleyenlerin göklere çıkarıldığına tanık olduğunu belirtti.

***  Geçen seneki anma toplantısından sonra Bosna-Hersek Yüksek Temsilcisi Valentin Inzko bu duruma engel olmak için ceza yasasına bir ek empoze etmeye çalışmış ve gerek soykırımı, gerekse savaş suçlarını inkar etmeyi, gerekse savaş suçu işlemiş olan suçluların övülmesini yasaklamaya çalışmıştı.  Soykırımda ağırlıkla erkekler ve erkek çocukları olmak üzere 7 binden fazla Boşnak öldürülmüş, 40 binden fazla kadın, çocuk ve yaşlı insan ise sınırdışı edilmişti.

***  BM Özel Danışmanı, bu yasanın Bosna’daki herkesi korumak bakımından çok önemli olduğunu ancak böylesi bir yasayı kabul eden ilk ülkenin Bosna olmadığını söyledi. “Bu yasanın Bosna-Hersek’te insanları böldüğü yönünde iddialar duydum. Ancak bu yasadan önce de ben buraya geldiğim zaman ve tartışılıyorken, insanlar bölünmüştü... Onları bölen yasa değildir” diye konuşan Nderitu, tüm politikacıların bu yasa değişikliklerini kabul etmeleri gerektiğini belirtti. Nderitu, politikacıların insanların görüşlerini etkilediğini, kullandıkları nefret söyleminin ise insanların insanlıktan çıkarılmasını teşvik edebileceğini hatırlattı...

***  “İnsandan aşağı diye tarif yapmaktadırlar. Böylesi bir şekilde insanları insanlıktan çıkardığınız zaman olan şudur ki sahada mobilize olan insanlar, bu insanlar insanlıktan çıkarıldıkları için onlara saldırmayı kolay bir şey olarak görürler...  Böylece onlara yapacağınız şeyler için kendinizi suçlu hissetmezsiniz, oysa aslında onları öldüreceksinizdir” diye konuşan Nderitu, bu tür söylemlerin tehlikesine dikkati çekti.

***  Srebrenika Anı Merkezi’nin verilerine ve BİRN’in izlemesine göre, Inzko’nun yasal düzenlemeler içeren müdahalesi ardından kamuoyu önünde soykırım inkarında düşüş kaydedildi ancak Devlet Savcılığı önünde 40’tan fazla rapor bekliyor ki bunlar soykırımı küçümseme girişimleriyle ilgilidir.

*** “Politikacılar bizleri farklılıklardan korkmaya zorlayacaklardır. Bizlere farklı olmanın tamam olmadığını söyleyeceklerdir ama tamamdır. Dünya, farklılıkların büyümekte olduğu bir dünya olarak büyüdü. Eğer hepimiz aynı olsaydık, yaptığımız farklı katkıları da yapamazdık” diyen Nderitu, esas kaygısının, 1995’teki soykırım öncesindekine benzer mesajlar duyması olduğunu kaydetti.

***  BİRN’in “Nefret Haritası” bilgi bankasına göre Srebrenika’da soykırım suçu işlemekten ve diğer savaş suçlarından ötürü ömürboyu hapse mahkum edilmiş olan Ratko Mladiç, hala göklere çıkarılıyor.  Bu konuda da Nderitu, “insanların duygusal davrandıklarını, bunun da kollektif bir suçluluğun ürünü olduğunu oysa bunun böyle olması gerekmediğini” belirtti ve “Mahkum edilmiş olanlar bireyler olarak mahkum edilmiştir. Hiç kimse mahkemeye etnik ya da dini toplumu adına çıkarılmamıştır. Mahkumiyetleri bireyseldir” diye konuştu. “Kollektif suç diye bir şey yoktur ancak bu suç işlenmiştir ve mahkemede kanıtlanmışsa, inkar edilmemiştir” dedi.

***  Geçiş süreci adaletinin de bir defalık bir olay olmadığını anımsatan Nderitu, önemli olan şeyin sosyal bağları güçlendirmeye yatırım yapmak olduğunu hatırlattı. Mahkeme süreçlerinin güven inşa etmek, sosyal bağlar oluşturmak, güvenlik alanını ve toplumun ileri gidebilmesi için başka zorunlu şeyleri reforme etmek gibi daha geniş bir mekanizmanın parçası olduğunu hatırlatan Nderitu, “Geçiş süreci adaleti önemlidir ve uzun vadede planlanmalıdır, kısa süreli değil” diye konuştu. 

***  Nderitu buna örnek olarak İkinci Dünya Savaşı ardından Almanya’da güvenin nasıl yeniden tesis edildiğini örnek verdi. Almanya’da okullarda Soykırım (Holokost) ve Soykırım inkarının tehlikelerinin okutulduğunu hatırlatan Nderitu, Bosna’daki okulların da bunu örnek alması gerektiğini ve Srenbrenika’daki soykırımın da benzer şekilde Bosna’daki okullarda okutulması gerektiğini belirtti.

***  “Bosna-Hersek’teki okullar, soykırımın yaşandığını öğretmelidir... Savaş, soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suçların getirdiği tüm suçları önleyebilecek biçimde öğretmeliyiz tarihi, bu önemlidir” diyen Nderitu, “Bunu, soykırımın herkesin başına gelebileceğini bilerek söylüyorum” dedi.

https://balkaninsight.com/2022/07/15/un-advisor-genocide-denial-in-bosnia-is-preventing-reconciliation/

(BİRN’den özetle derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN).

sayfa-13-alice-wairimu-nderitu.jpeg


***  Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Graciela Gatti Santana:

“Srebrenika soykırımının tanınması, zorunludur...”

Balkan Araştırmacı Gazeteciler Ağı BİRN’den Emine Dizdareviç’in Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Graciela Gatti Santana’yla bir röportajı 14 Temmuz 2022’de yayımlandı. Santana, bu röportajında “Srebrenika soykırımının tanınması zorunludur” diye konuştu. Röportajı okurlarımız için özetle derleyip Türkçeleştirdik. Emine Dizdareviç, özetle şöyle yazıyor:

***  Lahey’deki Birleşmiş Milletler Mahkemesi’nin yeni başkanı Santana, Srebrenika’da Temmuz 1995’te Boşnaklar’a karşı soykırım yapıldığının tanınmasının, savaş sonrasında yeniden uzlaşmanın anlamlı olabilmesi için zorunlu olduğunu kaydetti.

***  Bu göreve başlamasından on gün sonra, Graciela Gatti Santana’nın Uluslararası Ceza Mahkemeleri’nden Geride Kalan Mekanizma’nın yeni başkanı olarak Srebrenika soykırımının 27nci yıldönümünde bir konuşma yaptı.

***  Merkezi Lahey’de olan uluslararası ceza mahkemeleri tarihçesinde ilk kez bir kadın başkan var, bu mahkeme ve mekanizmalar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından, eski Yugoslavya ve Ruanda için oluşturulmuş BM ceza mahkemelerinin çalışmalarını tamamlamak üzere kurulmuş.

***  Santana, Srebrenika’daki kadınlarla ilgili dinlemiş olduğu öykülerden çok etkilenmiş olduğunu, özellikle Temmuz 1995’te yaşanmış olanların gerçekliğini korumak için onyıllarca mücadele ettiklerini kaydetti. Santana, “Burada olmamızın esas nedeni, gerçeği korumaktır” diye konuştu.

***  Aslen Uruguay doğumlu olan Santana, on yıldan fazla bir süreden beridir Lahey’de bir hakim olarak görev yapıyor – bu dönem içerisinde Boşnak Sırp savaş dönemi siyasi liderlerinden Radovan Karadziç’in Srebrenika’da soykırım ve diğer savaş suçlarından mahkum edilmesine karşılık temyize başvurduğu davada da yargıçlar kurulu üyesi olarak görev yapmıştı...

***  BİRN’e verdiği röportajda Santana, yeniden uzlaşmayı gerçekleştirebilmek maksadıyla mahkemeler tarafından kanıtlanmış olan Srebrenika’da yaşanmış olan gerçekliğin kabul edilmesinin zorunlu olduğunu belirtti. Santana, “Çünkü eğer gerçeği dikkate almıyorsanız, o zaman anlamlı bir yeniden uzlaşmaya varamazsınız – neler yaşanmış olduğunu unutamazsınız” diye konuştu.

***  Srebrenika Anı Merkezi’nde yaptığı konuşmada da Santana, gerçeğin bilinmesine karşın, soykırım inkarının hala ısrarla sürdürüldüğüne dikkati çekti, “Böylesi söylemlere sarılanlar bir azınlıktır fakat sesleri çok yüksek çıkıyor” diye konuştu.

***  Gerek Sırbistan’da, gerekse Bosna’da ağırlıkla Sırplar’dan oluşan Sırp Cumhuriyeti’nde yetkililer, Boşnaklar’a karşı Boşnak Sırp kuvvetlerin katliam yapıp soykırım suçu işlediklerini kabul etmeyi reddediyor.

***  Santana, BİRN’e röportajında, soykırımı inkarın kaygı verici bir olay olduğunu belirterek şöyle dedi: “Bu söylem gerçekten sorunludur çünkü Mahkeme’nin bulgularını ve kararlarını baltalamaya çalışmaktadır ve bu durum hem kurbanları, hem de soykırımdan sağ kurtulanları etkilemektedir çünkü onları yeniden kurban haline getirmeye benzer bu – çünkü neler olup bittiği unutturulmaya çalışılmakta, onların sesi de susturulmaya çalışılmaktadır... Bu da beni gerçekten kaygılandırıyor ve bu gerçekten sorundur..”

***  Santana, Lahey mahkemesinin mirasından gurur duyduğunu, bugüne kadar Boşnaklar’a karşı işlenmiş soykırım suçundan ydi Boşnak Sırp askeri ve siyasi lideri mahkum etmiş olduğunu belirtti. Bunlar arasında Karadziç ile savaş dönemi askeri lideri Ratko Mladiç de bulunuyor ve bunlara ömürboyu hapis cezası verildi.

***  Mladiç’in ömürboyu hapis cezası geçen sene Haziran ayında verilmişti ancak henüz hapislik cezasını nerede çekeceği belirlenmedi. Santana, Mladiç’in halen Hollanda’daki Birleşmiş Milletler Gözaltı Merkezi’nde tutulduğunu belirtti.

***  Santana halen çeşitli ülkelerle konuştuklarını ve Mladiç için en uygun hapishaneyi aramakta olduklarını kaydetti. “Bu normaldir, bu cezayı uygulayacak devleti bulmak zaman alır çünkü bu tür görevleri yerine getirecek bir devlet, çok büyük bir sorumluluk altına girecektir, o nedenle zaman alması doğaldır. Kaygılanılacak bir durum yoktur” diye konuştu.

***  Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde son kararı bekleyen eski Yugoslavya çatışmasına ilişkin son dava, Sırp Devlet Güvenlik Servisi şefleri Jovika Stanisiç ile Franko Simatoviç’le ilgili dava – her ikisi de 12şer yıl hapse mahkum edilmişlerdi geçen yıl Hazıran ayında, Bosna-Hersek’te işledikleri savaş suçları nedeniyle. Her iki sanık da temyize gitmişler ve Haziran 2023’te nihai kararın verilmesi bekleniyor. Ancak bundan sonra da Santana görev yapmaya ve savaş suçlarına mahkum edilmiş şahıslar hakkında kararlar vermeye devam edecek – örneğin erken salıverilme başvurularıyla ilgili kararlar olabilir bunlar.

***  Santana’dan önceki başkan Carmel Agius, böylesi erken salıverilme başvurularını reddetmişti – çünkü savaş suçlarından mahkum edilmiş olan bazı mahkumların herhangi bir pişmanlık göstermediklerini kaydetmişti... Agius’un bu yaklaşımını Boşnak savaş kurbanları memnuniyetle karşılamıştı.  Santana ise genel olarak böylesi bir yaklaşıma katıldığını, zamanı geldiğinde kendi kararlarını vereceğini belirtti.

***  “Pişmanlık konusu, tüm tabloya baktığınızda önemli bir konudur. Benim nasıl karar alacağımı şimdiden bilemem, bir hakim bunu yapamaz. Her bir dava diğerinden farklıdır ve o an geldiğinde, her bir davanın tüm öğeleri incelenerek karar alınılır...” diye konuşan Santana, “Ancak pişmanlık duymak, yeniden uzlaşma sürecinde önemli bir öğedir elbette” dedi.

https://balkaninsight.com/2022/07/14/hague-court-president-recognising-the-srebrenica-genocide-is-necessary/

(BIRN’den özetle derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN).

Bu yazı toplam 1303 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar