‘Dünyanın en uzun soluklu Barış Gücü Operasyonları’ndan birine ev sahipliği yapan Kıbrıs’ta BM’nin personel sayısı sessiz sedasız azaltıldı.
1964’ten bu yana adada bulunan UNFICYP’e bağlı personel sayısı 880’den 800’e indirildi. Yani BM’nin adadaki potansiyeli yüzde 10 azaldı.
Barış Gücü Operasyonlarından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Bintou Keita geçen hafta Kıbrıs’taydı. BM Merkezi böyle bir ziyaretten söz etmişti, ancak Keita’nın temasları Kıbrıs medyasında yer almadı.
Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü Operasyonlarından Sorumlu Genel Sekreter Müsteşarı Jean Pierre Lacroix’un Yardımcısı Keita’nın ziyaretinin gündeminde ‘UNFICYP’in yeniden yapılanması’ konusu vardı.
Toplum liderleri düzeyinde bir görüşme yapmayan Bayan Keita, iki Dışişleri Bakanı ise görüşmekle yetindi. Keita’nın Kudret Özersay ve Nikos Hristodulis’le yaptığı görüşmelerin de daha çok BM Barış Gücü’nün işleyişine ilişkin olduğu kaydediliyor.
Keita’nın ziyareti hakkında bilgi veren BM kaynakları, 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek yeni yapılanmanın gözden geçirildiğini söylüyor. Buna göre UNFICYP’te bir yandan personel sayısında indirime gidilirken, bazı birimlerin birleştirilerek daha verimli bir yapı sağlanması gibi hedefler de konuldu.

*  *  *

Her ne kadar da Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin bir inisiyatif üstlenmese de, Keita’nın ziyareti ve BM’deki yeniden yapılanma konusu orta ve uzun vadede kimi etkiler yapacak gibi görünüyor.
BM’nin personel indirimi Kıbrıs’a özgü değil. ABD Başkanı Donald Trump’ın “BM’ye verdiğimiz kaynağı azaltacağız. Önceliğim ABD vatandaşlarıdır” şeklindeki çıkışı sonrası BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyi kimi adımları atmak üzere harekete geçmişti.
Kuşkusuz Kıbrıs gibi Barış Gücü’nün çok da ‘gerekli’ olmadığına inanılan bir ateşkes hattı bu indirimden öncelikli etkilenecek yerlerden biriydi.
‘BM’nin Kıbrıs’tan temelli çekilmesi gerektiğine’ inananların, hatta BM çekilirse Kıbrıs’ta çözümün kolaylaşacağını düşünenlerin olduğunu hatırlamakta fayda var.
Türkiye UNFICYP’e siyasi ve de finansal destek vermiyor. ‘Barış Gücü görev süresi’nin Genel Kurul’da her altı ayda bir yapılan oylamasında Ankara hep ‘ret’ oyu veriyor.
Buna karşılık UNFICYP’in adada konuşlanmasını en fazla Kıbrıs Cumhuriyeti ile Yunanistan istiyor. Zaten yıllık 55 milyon Dolarlık UNFICYP bütçesinin yaklaşık 3’te 1’ini Atina ve Lefkoşa’nın güneyi ödüyor.

*  *  *

BM çatısı altında Kıbrıs’ta 24 farklı ülkeden asker, 80 kadar polis ve bir miktar da sivil personel görev yapıyor. Kıbrıs’a en fazla asker veren ülke Arjantin ile İngiltere… Onları Slovakya izliyor.
Barış Gücü’nde görev yapan yabancı profesyonel askerler hem BM’den, hem de kendi ülkelerinden, yani çifte maaş alıyorlar.
Her ne kadar adı ‘Barış Gücü’ olsa da, günümüz koşullarında UNFICYP daha çok ‘irtibat sağlayan birim’ olarak görev yapıyor.
Birbiriyle ‘direkt’ temas edemeyen, gerek sınırda, gerekse diğer konularda birbiriyle ‘konuşarak anlaşma’yı başaramayan Kıbrıslılar, BM sayesinde haberleşiyor. Bu yüzden UNFICYP en fazla askeri makamlar ve dışişleri bakanlıklarıyla temas ediyor.
Teknolojinin iletişimi ‘çocuk oyuncağı’na çevirdiği bu çağda Kıbrıslılar ‘kendi başlarına konuşmayı’ dahi beceremiyor.
İşin özü şu ki, ‘Kıbrıs sorunu’ her haliyle ‘komik’ manzaralar vermeye devam ediyor!