BM Maraş’la ilgili plandan haberdar değil
Rum Basını’nda Maronitlerin köylerine dönüşüne ilgili karara “Çok boyutlu B Planı” yorumu…
Cumhurbaşkanlığı’nda 26 Temmuz’da, üst düzey katılımla gerçekleştirilen toplantıda Maronitlerin KKTC’deki bütün köylerine dönüşlerini sağlayacak karar alınmasının ardından, Rum basınına Türk tarafının bundan sonra atmayı planladığı adımlarla ilgili çeşitli iddialar yansıdı.
Haftalık Kathimerini gazetesi, “ ‘Cebelitarık Modeli’ İle İlgili Plan” başlıklı manşet haberinde Crans Montana’daki çöküşün ardından Toprak ve Mülkiyet alanlarında, Maronitlerin ve Maraş kökenlilerin geri dönüş arzularına hitap edecek hareketlerle başlayan “çok boyutlu bir B planı” devreye sokulduğunu yazdı.
Haberde Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın gazeteye geçen hafta yaptığı özel açıklama da hatırlatılarak, Cumhurbaşkanlığı’ndaki toplantıda alınan siyasi kararların, KKTC’nin -“dış politika ve savunma politikasının Türkiye tarafından yönetileceği- Cebelitarık modeliyle yükseltilmesinin hedeflendiği belirtildi.
Cumhurbaşkanlığı’ndaki toplantıda alınan Maronitlerin Kıbrıs Türk idaresi altında geri dönmesi siyasi kararının bu “çok boyutlu planın” pilot uygulaması olduğu, ardından Maraş’ın da yine Kıbrıs Türk idaresi altına açılmasının planlandığını yazan gazete, edindiği bilgilere dayanarak Taşınmaz Mal Tazmin Komisyonu’nun (TMK) da yeniden işletilmesi ve diğer hareketler de planlandığını kaydetti.
Haberinin “Cebelitarık Modeliyle Çok Boyutlu Plan” başlığıyla ayırdığı bölümünde Türkiye’nin KKTC liderliği ve siyaset dünyasıyla birlikte, çeşitli yönleri daha önce müzakere masasında konuşulmuş bir “bulmaca planı” üzerine yoğunlaştığı ve Rum tarafının katkısı olsun ya da olmasın yeni alternatif inisiyatifler almaya hazır olduğunu açıkladığına işaret edildi.
Henüz KKTC rejim modeliyle ilgili bir karar alınmadığı, tanınma veya siyasi açıdan yükseltmeden de söz edilmediği belirtilen haberde, en hakim yaklaşımın, Serdar Denktaş’ın Kathimerini’ye açıklamasında da teyit ettiği üzere Cebelitarık modeli olduğu, ayrıca KKTC’den serbest ticaret bölgesi ve hatta Kosova modelinden söz eden sesler işitildiği ifade edildi.
“Maraş’ın iadesine karşılık Mağusa Limanı’nın yasal kullanıma açılması”
Gazete “Lefkoşa’nın Maraş’la İlgili Karşı Tedbirleri… Anastasiadis’in Önerisi Tekrarlanıyor, Konuyla İlgili Görüntü Salı Günü Netleşecek” başlıklı haberinde, KKTC’nin Maraş’ı da açacağına dair bilgiler üzerine Rum Yönetiminin cevap olarak; “Maraş’ın yasal sakinlerine iadesine bağlı olarak Kıbrıslı Türklerin AB ile serbest ticareti için Mağusa limanının yasal kullanıma açılması” önerisini yeniden masaya koymasının beklendiğini yazdı.
Habere göre Rum Yönetimi, BM’nin, Maraş’ın herhangi bir parçasının, yasal sakinleri dışında kişilerle kolonize edilmesi girişimini kabul edilmez sayan 550 sayılı kararı üzerinde çalışarak Maraş’ın idaresinin BM’ye devredilmesini istemesi bekleniyor.
Gazete KKTC’nin Maronit köyleriyle ilgili açılımı ve bundan sonraki hareketleri konusunda “yetkili” olduğu belirtilen bir Rum kaynağın, Kathimerini’ye, “geri dönmek isteyecekleri kimsenin engellemeyeceği, ancak bu geri dönüşün Türk işgali altında olacağı, bunun da Crans Montana çöküşünden sonra yeniden başlama işareti olsun veya olmasın, Kıbrıs prosedürüne de etkileri olacağı” iddiasında bulunduğunu yazdı.
Habere göre aynı kaynak, yukarıdaki iddiasını gerekçelendirmek için, “çünkü Türkiye ve Kıbrıslı Türkler Maraş’la ilgili adımı atarlarsa çözüm istemedikleri aşikardır. Sürekli yeni oldubittiler yaratılırken Kıbrıs müzakereleri nasıl devam edebilir?” dedi.
Rum Yönetimi Maronit köyleriyle ilgili siyasi karara hazırlıksız yakalandı
Haftalık Simerini gazetesi ise, “Oldubittilerin Pasif Seyircileri… Kırım Modeliyle Türk Şantajı” başlıklı manşet haberinde, Türk tarafının “işgali genişletme hareketlerinde bulunduğunu” iddia ederek Rum Yönetiminin “gelişmelerin arkasından koşarak parçaları toplamakta olduğu” yorumunda bulundu.
Rum Yönetiminin çok kıymetli zamanını BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile çatışmakla harcarken hareketlerin inisiyatifini kaybettiğini yazan gazete, KKTC’nin Maronit köyleriyle ilgili siyasi kararına hazırlıksız yakalanan Rum Yönetiminin, gelişmelerin peşinden koştuğunu aktardı, “ancak Türkler henüz son sözlerini söylemediler” vurgusunu yaptı.
Haberde, diplomatik düzeyde KKTC’de, “Rumlar kabul edilemez tavırlarına devam ederlerse Kırım modeli mi Transdinyester (Moldova-Ukrayna arasında, tanınmayan bir ülke) modeli mi diye sorulacak bir referandum düşünüldüğü” de öne sürüldü.
Gazete Rum Yönetiminin “Türk tarafının ilanlarına hukuki argümanlarla tepki vermeyi planladığını ancak Türkiye’nin bir adım önüne geçmeyi nasıl başarmayı planladığını henüz açıkça ortaya koymadığını” yazdı.
Rum Yönetimi muhtıra hazırladı
Fileleftheros ise “Maraş’taki Hareketlerle İlgili Muhtıra Hazır” başlıklı haberinde, Rum Yönetiminin, kapalı Maraş’ın açılmasının “işgalin genişlemesi anlamına geldiği” iddiasında bulunacağı bir muhtıra hazırladığını bildirdi.
Habere göre Rum Sözcü Nikos Hristodulidis, muhtıranın, Rum Yönetiminin yapacağı tek hareket olmayacağını söylerken; Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, muhtırada BM’nin Kıbrıs’la ilgili bütün kararlarının, raporlarının, Denktaş-Kiprianu Doruk Antlaşması’nın, Avrupa Parlamentosu (AP) ve komitelerinin Maraş’la ilgili kararlarının yer aldığını, bu muhtıranın Rum Yönetiminin BM nezdinde yapacağı şikayetlere yardımcı nitelikte olacağını açıkladı.
Gazete Rum Yönetiminin, “kapalı Maraş’ın 1974’ten beridir Türk askerinin kontrolünde olduğuna” ve erişim olabilmesi için büyük yatırımlar gerektirdiğine işaret ederek, (gazetenin ifadesiyle) “kinayeli” şekilde “Türk tarafı Maraş için harekette bulunmak istiyorsa, güven yaratıcı önlem olarak, sakinlerinin geri dönebilmesi için BM’ye teslim etmekten başka çaresi yoktur” iddiasında bulunduğunu yazdı.
Rum Yönetiminin Maronitler konusunu da yakından izlediğine işaret eden gazete “geri dönüşün 10 yıllık süreye yayıldığını, yeniden iskan edilebilmesi için Asomato (Özhan) ve Ay. Marina (Gürpınar) köylerinde büyük yatırımlar gerekeceğini” öne sürdü.
Habere göre Anastasiadis’in Maraş konusunda izlediği politikayı eleştirerek “Maraş’ı güven yaratıcı önlemlerin birinci önceliğine koyması ve BM’nin kontrolüne verilmesini, sakinlerinin yeniden iskanını ve 3’üncü Viyana Konvansiyonu’nun uygulanmasını istemesi gerektiğini” savunan EDEK, “Bunun yerine Kıbrıs sorununun çözümüyle bağlantılı kılarak 1979 Antlaşması’nı ve BM’nin ilgili kararlarını ihlal etti” suçlamasında bulundu.
BM Maraş’la ilgili plandan haberdar değil
Alithia ise, “BM Maraş’ın Açılmasından Haberdar Değil” başlıklı haberinde, bir Kıbrıslı Türk Gazeteci'nin “Kıbrıs Türk tarafı kapalı Maraş’ı yasal sakinlerine BM’nin kontrolünde açma planı üzerinde çalıştığı” haberi üzerine Rum Haber Ajansı’nın (KİPE) yorumunu istediği BM Basın Sözcüsü’nün ofisinden bir yetkilinin, “BM’nin böyle bir plandan haberi yok” cevabını verdiğini yazdı.
Rum Ulusal Konseyi’nin Salı günü toplanarak Türk tarafının Maronitlerin köylerine geri dönmesi ve kapalı Maraş’ın Kıbrıs Türk idaresi altında açılması ilanını masaya yatıracağına işaret eden gazete, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in MEGAONE isimli TV kanalına yaptığı Maraş’la ilgili açıklamayı şöyle aktardı:
“Türkler Maraş’la ilgili harekette bulunmak istiyorlarsa gelip bizimle görüşmeleri gerekir. Maraş BM’nin idaresine verilsin ve yasal sakinleri, güven yaratıcı önlem olarak geri dönsün. Buna karşılık vermeye hazırız.”
Maraş kökenliler ikiye bölündü
Öte yandan Politis, “Kapalı Maraş’ın Açılacağı Söylentileri Maraşlıları Bölüyor” başlıklı haberinde, ilgili söylentiler üzerine Maraş kökenli Rumların sosyal medya üzeride yaptıkları paylaşımlarla “böyle bir durumda geri dönecek olanlar ile dönmeyi reddedenler” olarak ikiye bölündüğüne dikkat çekti.
Maraş kökenlilerin büyük bölümünün “acı, hayal kırıklığı, zararın eşit bölüşülmemesi nedeniyle haksızlığa uğramış, ümitsizlik ve duygusal çöküntü içerisinde olduğunu” yazan gazete, “Mağusa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı’nın Türk tarafının hareketinin “Rumlar arasında karışıklık yaratmayı hedeflediğini” öne sürdüğünü aktardı.
Habere göre, sözde “Maraş Belediyesi”nin Başkanı Aleksis Galanos ise Maraş’ın açılmasının “iyi niyetli olmadığını” iddia ederek, “ben de acı çekiyorum ama dönmeyeceğim” dedi.