'BM'den dengeli değil objektif rapor bekliyoruz'
Akıncı, Jane Holl Lute ile yapacağı görüşme öncesi Mecliste temsil edilen siyasi partilerin başkanları ile ayrı ayrı görüşüyor.
Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki taraflarla temaslarda bulunma göreviyle atadığı danışman Jane Holl Lute ile yapacağı görüşme öncesi Mecliste temsil edilen siyasi partilerin başkanları ile ayrı ayrı görüşüyor. Akıncı, saat 13.00'da Başbakan ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ile bir araya geldi
Erhürman, görüşme sonrası özetle şunları söyledi:
“Sayın Lute’un yapacağı ziyaret ve görüşmeler önemli, BM Genel Sekreteri ve onun ardından pek muhtemeldir ki Güvenlik Konseyi’nin haberdar olacağı bir rapor ortaya çıkacak. Bu rapor çerçevesinin muhakkak şunu içermesi gerektiğini Sayın Cumhurbaşkanına aktardım, şu ana kadar Sayın Anastasiaidis’in izlediği çizgi bize şunu düşündürüyor, belli ki sayın Anastasiadis zamanın GKRY lehine çalıştığı gibi bir izlenime sahip çünkü biraz zamana oynuyor gibi bir algımız var statüko ne kadar devam ederse bu o kadar GKRY’nin yararına olacak gibi bir varsayımı var, bir kere bu varsayımın doğru olmadığını, zamanın bu şekilde akıp gidiyor olmasının, zannettikleri gibi sadece Kıbrıslı Türklere değil, Kıbrıslı Rumlara da kaybettirdiğini Sayın Lute tarafından fark edilmesi artı bunun yanında GKRY’in de bu zamana oynama stratejisinin de kendisi tarafından fark edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Önemli olan şey bunun sadece Genel Sekreter tarafından değil, Güvenlik Konseyi tarafından da dikkate alınmasıdır
Cumhurbaşkanının son zamanlarda altını çizdiği bir kelime vardır, zihniyet kelimesi. Zihniyet denilen şeyin sadece GKRY yönetenler değil başka siyasi çevreler tarafından da ortaya konulduğunu görüyoruz. Mesela küçücük bir sözlüğün hazırlanması sonucu güneydeki sözlüğü hazırlayanlar ve gazetecilere yönelik kurulan baskının hangi boyutlara varabildiğini endişe ile izliyoruz.
İnsan hakları açısından, demokrasi açısından kabul edilebilir bir nokta değildir. Bu zihniyet fena bir şekilde oraya tezahür etti. Derinya kapısı açılacak, çalışmaları var denildiği anda bir takım siyasi partilerin bunu engellemek için girişim yaptığı, belediye meclis üyelerinin, bir takım esnafın girişim yapması, bütün bunlar totalde şunu gösteriyor, bu statükonun devam etmesi yönünde güneyde bir zihniyet hakimiyeti sadece yönetenler tarafından değil, başka unsurlarda da ortaya çıkıyor. Bunun da Birleşmiş Milletler tarafından fark edilmesi gerekiyor.
Bizim söylediğimiz şey çok net, eğer Kıbrıs’ta bu Kıbrıslı Rumların statükoyu değiştirirsek ve bir çözüme ulaşırsak bu sadece Kıbrıslı Türklerin değil Kıbrıslı Rumların da lehine olacak. Statükonun bu şekilde devamı da sadece Kıbrıslı Türklerin değil, Kıbrıslı Rumların da aleyhinedir. Bunun onlar tarafından fark edilmemesi durumunda, ki bugüne kadar fark etmediklerini görüyoruz, onlar statükoya yapışan ve Kıbrıslı Türkleri suçlamaya yönelik bir tavır içerisinde oluyorlar, bunun böyle olduğunu BM Güvenlik Konseyi’nin muhakkak görmesi lazım.
Sayın Cumhurbaşkanı da bunun böyle olduğunu Lute’a aktaracağını düşünüyorum. Lute sonrası çok önemli mi gelişme ortaya çıkar mı benim beklentim o derece yüksek değildir ama en azından var olan fotoğrafı objektif bir şekilde, bütün gerçekliği ile BM’ye bunun sunulacağını isterim. Bugüne kadarki tablolara baktığımızda genelde denge arayışlarının objektif gerçekliği zaman zaman gölgelediğini görüyoruz. Umarım bu kez ayni denge arayışları olmaz da fotoğraf bütün gerçekliği ile BM Genel Sekreter ve Güvenlik Konseyi’nin önüne sunulur. ”