Boğaz’da askeri bölgede ve Ayyorgi’de yeni kazılar…
KAZILARDA SON DURUM… KAZILARDA SON DURUM…
Kayıplar Komitesi, Boğaz’da askeri bölgede geçtiğimiz günlerde bir okurumuzun göstermiş olduğu bir alanda bir kazı başlattı.
Mayıs 2010’da Kayıplar Komitesi yetkilileriyle buluşturduğumuz okurumuz, geçtiğimiz günlerde kendisine Kayıplar Komitesi tarafından ve onların eşliğinde Boğaz’daki askeri bölgeye giriş izni alınınca, altı yıl aradan sonra buradaki olası gömü yerini göstermişti.
Mayıs 2010’da bu sayfalarda bu olası gömü yeriyle ilgili olarak şunları yazmıştık:
“…Okurumuz, 1978-79 yıllarında Boğaz’da askerliğini yaparken, yağmurlu bir gecede tepeden kayıp bir çukurun içine düşmüştü karanlıkta, yarı beline kadar... Çukurdan çıkıp nöbet yerine gitmişti. Ertesi sabah bu olayı anlattığı şehitliğin bakımından sorumlu yaşlı adam ona, “Rumlar’ın gömüldüğü çukura düştün” demiş...
Yaşlı adam ona ve askerliğini yapan diğer gençlere 1974’te buraya bazı Kıbrıslırumlar’ın kamyonlarla nasıl getirildiğini, nasıl gömüldüklerini anlatıyormuş... Yaşlı adam bu gömülere de katılmış, hatta şehitliğe Türk askerlerini ve Kıbrıslıtürk mücahitleri gömerken, bir keresinde boğazında haç olan bir Kıbrıslırum’u da farketmişler... Bugüne kadar bana anlatılanlardan çıkardığım, Kıbrıslırumlar’ın şehitliğin duvarları dışında bir noktaya gömüldüğü... Okurum, “Bu yaşlı adam bazı Yunan askerlerinden de söz etmiş olabilir” diyor “ancak bundan yüzde yüz emin değilim... Sanki bazı Yunan askerlerinden de sözettiydi...”…”
Okurumuzun göstermiş olduğu alanda bayramdan hemen önce kazılara başlandığı, bu kazıların bayram tatili ardından devam ettirildiği öğrenildi.
Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nden aldığımız bilgilere göre, Mora’da (Meriç) daha önce beş “kayıp”tan geride kalanların bulunduğu, bir okurumuzla göstermiş olduğumuz alanın yakınındaki efgaliptoların altında da yeni bir kazı başlatılmış bulunuyor.
Kayıplar Komitesi, yine bir okurumuzla birlikte Karaoğlanoğlu’nda (Ayyorgi) yıllar önce göstermiş olduğumuz bir alanla ilgili olarak yürüttüğü çalışmalarda yeni bir şahidin verdiği bilgiler doğrultusunda yeni bir kazı başlatmış bulunuyor. “Çıkarma plajı” karşısındaki bu alana bazı “kayıp” Kıbrıslırumlar’ın gömülmüş olduğu anlatılmaktaydı ve burada bazı olası gömü yerleri bulunduğu yönünde okurlarımız bilgi vermekteydi.
16 Mayıs 2012 tarihinde bir okurumuzla birlikte bu bölgeye giderek bazı olası gömü yerlerini Kayıplar Komitesi yetkililerine göstermiştik…
O günlerde bu sayfalarda bu alana yaptığımız ziyaretle ilgili olarak şunları yazmıştık:
“Bir okurum geçtiğimiz günlerde beni arıyor, Ayyorgi’de (Karaoğlanoğlu) “çıkarma”nın olduğu bölgede bazı olası gömü yerleri hakkında bazı şeyler öğrendiğini, bunları paylaşmak istediğini söylüyor...
20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin Kıbrıs’a asker çıkarmaya başladığı “Çıkarma Plajı”nın üzerinde, yol kenarındaki anıtın civarında bazı olası gömü yerleri hakkında edindiği bilgileri, Kayıplar Komitesi yetkilileriyle paylaşmamın bir sakıncası olup olmadığını soruyorum... “Hiçbir sakıncası yoktur” diyor.
O zaman Kayıplar Komitesi’nin Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum yetkililerini arayarak 16 Mayıs 2012 Çarşamba günü okurumla buluşmak ve birlikte Ayyorgi’ye gitmek üzere anlaşıyoruz.
Geçtiğimiz Çarşamba sabahı Kayıplar Komitesi Kazılar Koordinatörü Okan Oktay, Kayıplar Komitesi Kıbrıslırum Üye Yardımcısı Ksenofon Kallis ve Kayıplar Komitesi görevlisi Turgut Vehbi’yle birlikte Ayyorgi’ye gidiyoruz. Okurum da, Kayıplar Komitesi’nin iki araştırma görevlisiyle birlikte anıtın bulunduğu alana geliyor...
Önce bizimle edindiği bilgileri paylaşıyor...
“Çıkarma”dan birkaç gün sonra, yüzünüzü denize döndüğünüz zaman, anıtın sağ tarafına bir noktaya çatışmada ölen bazı Kıbrıslırum askerler gömülmüş, bir tepecik gibi bir şey varmış bu bölgede ve oraya gömülmüşler...
Aynı yönde bir evin içerisine bir Kıbrıslırum nişancı yerleşmiş ve iki Türk askerini vurarak öldürmüş... Üçüncü bir Türk askeri bu nişancıyı bulmaya gittiğinde onu da başından vurmuş ve bu Türk askeri yaralanmış, fakat ölmemiş. Üstünde kurşun deliğinin görülebildiği miğferi şu anda İzmir’de, Foça’daki çıkarma müzesinde sergileniyormuş. Bu evin yakınındaki kuyuya birkaç kişi gömülmüş ve sonra da kuyuya bir el bombası atılmış...
Denize sırtımızı dönüp anıttan dağlara doğru, tam karşıya baktığımız zaman ise 100 metre kadar içeride büyük bir çam ağacının altına çok sayıda Kıbrıslırum gömülmüş, bunlar savaşta ölen askerlermiş. Okurum, “Esas büyük sayıda insan, o çam ağacının altına gömülmüş” diyor. Bu askerlerin hikayesini de bildiği kadarıyla anlatıyor bize okurum: Bu alana iki ya da üç tank gelmiş, tanklarda Kıbrıslırumlar varmış, Türk askerleri tankların paletlerine ateş etmişler... Sonra tanklardaki Kıbrıslırum askerler kaçmış... Belki de bunlar olabilirmiş çam ağacının altına gömülen...
Kayıplar Komitesi yetkilileriyle birlikte bölgeyi araştırıyoruz... Anıtın az ilerisindeki bir evin kuyusuna bazı “kayıplar”ın gömüldüğü yönünde bilgiler mevcuttu, hatta evsahibi, bu kuyuyu boşaltarak bulduğu insan kalıntılarını torbalara koyduğunu ve yolun karşısına götürdüğünü anlatmıştı... Fakat bu alanda başlatılan bir kazı sonuçlandırılamamış çünkü meğer buraları askeri bölgeymiş...
Bu arazide bazı kuşkulu alanlar buluyoruz, sonra da büyük çam ağacına giden patikayı aramaya çıkıyoruz ama bölge gerçekten çok değişmiş... Bazı telli bölgeler var, bunların arasından geçen toprak yolda ilerlediğimiz zaman, alanın villalarla doldurulmuş olduğunu, ağaçların kesilerek yerine inşaatların yapıldığını görüyoruz... Sözü edilen çam ağacı acaba askeri bölge içinde mi kalmış?
Tüm bu sorulara – gerek kuyunun tam olarak nerede olduğunu, gerekse çam ağacına giden monobadinin tam nerede olduğunu – Kayıplar Komitesi Kıbrıslırum üye yardımcısı 1974’te bölgede havadan çekilmiş fotoğrafları bulduğu zaman belki yanıt bulabileceğiz...
Okurumuza bizimle paylaştığı bu değerli bilgiler için sonsuz teşekkürler ederek Ayyorgi’den ayrılıyoruz ve Kırnı’ya gidiyoruz...”
Kayıplar Komitesi’nin Tekke Bahçesi içerisindeki kazısı 34 “kayıp”tan geride kalanlara ulaşılmasıyla birlikte sona ererken, Tekke Bahçesi dışındaki kazılar devam ediyor. Burada da 7 şahıstan geride kalanlar bulundu ancak bunların antik bir gömü mü yoksa “kayıplar”a ait kalıntılar mı olduğu ancak laboratuar analizlerinde anlaşılacak.
Kayıplar Komitesi’nin dokuz “kayıp” Kıbrıslırum’dan geride kalanlara ulaşılan Omorfo mezarlığındaki kazısının yanı sıra, Voni’de (Gökhan) ve Ötüken’de de (Spathariko) kazıları sürüyor. Kıbrıs’ın güneyinde ise Larnaka Kıbrıslıtürk mezarlığı dışında ve Latça’da kazılar devam ediyor.
Kayıplar Komitesi kazı ekiplerinde bulunan tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara “Kolay gelsin” diyoruz.
------------------------------------------------------------------------
Kayıplar Komitesi’nin çalışmalarını yürüten bilim insanlarını anlatan kitap bu akşam tanıtılıyor…
“Harnıp ağaçlarının altında…”
Kayıplar Komitesi’nin gerek kazılarda, gerek laboratuarlarda çalışmalarını yürütmekte olan bilim insanlarını anlatan kitap bu akşam Goethe Enstitüsü’nde tanıtılıyor.
Avrupa Parlamentosu finansmanıyla üç dilde (Türkçe, Rumca, İngilizce) hazırlanan kitabı Kanadalı yazar Rory MacLean kaleme alırken, fotoğrafları da ünlü fotoğrafçı Nick Danziger çekmiş bulunuyor.
Kitap Armida Yayınları ve Galeri Kültür Yayınları tarafından basıldı…
“Harnıp ağaçlarının altında – Kıbrıs’ın kayıp yaşamları” başlığını taşıyan kitap, “kayıp” yakınlarına da dağıtılacak.
Kitap tanıtımı bu akşam Goethe Enstitüsü’nde yapılacak.
Kitaptaki fotoğraflardan oluşan bir sergi geçtiğimiz aylarda New York’ta, BM Genel Merkezi’nde açılmıştı.
Serginin Ekim ayında Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda açılması, ardından Cenevre’de de tekrarlanması bekleniyor.
Yıllardır ağır ve sert koşullar altında “kayıplar”ın bulunarak kimliklendirilmesi ve kalıntıların ailelerine iade edilmesi için çalışmakta olan arkeologlar, antroploglar ve diğer bilim insanlarının yaşadıklarının bu kitapta anlatıldığı anlaşılıyor…
----------------------------------------
BASINDAN GÜNCEL
Yanlışlıkla Yunanistan’a götürülen “kayıp” cenazesi, bu kez Kıbrıs’ta yeniden defnedildi…
Lefkoşa, 19 Eylül 2016(T.A.K): 1974 savaşı sırasında hayatını kaybeden ve o dönemde şu anki Lakatamya Askeri Mezarlığı’na gömülen Kıbrıslırum Spiros Hristofidi, Yunan askeri sanılarak Yunanistan’a gönderilmesinin ardından dün yeniden Güney Kıbrıs’ta toprağa verildi.
Fileleftheros gazetesi, 1974’te gömülen ancak 1979-81 yılları arasında hiçbir bilimsel yöntem uygulanmadan mezarından çıkarılarak Yunan askeri olduğu düşüncesiyle Yunanistan’a gönderilen Spiros Hristofidi’nin naşının dün Güney Kıbrıs’ta yeniden gömüldüğünü yazdı.
Habere göre törende konuşma yapan Kıbrıslırum Başkanlık Komiseri Fotis Fotiu, Hristofidi’nin ailesinden özür diledi.
(TAK Ajansı Rumca Haber Bülteni’nden – 19.9.2016)