Fehime ALASYA – Hüseyin ÖZBARIŞCI
Kıbrıs’ın en doğusunda bulunan Dipkarpaz köyünün halkı YENİDÜZEN’e bölgede yaşanılan sorunlardan bahsetti. En büyük sorunun gençlerin işsizlik nedeniyle gençlerin bölgeden göç ettiğini söyleyen köylüler, bölgenin geçim kaynağı olan hayvancılık, çiftçilik ve turizminde yanlış politikalar nedeniyle bitirildiğini savundu. Köy halkı, Dipkarpaz’a gereken önemin gösterilmediğini de ekleyerek, bir çivi bile çakılmasına izin verilmediğini ifade etti.

Bölge halkı ne dedi?

Tansel Kapkaya: “4 yıldır burada kalıyorum, bu yıl ilk kez turist yok”

“Benim burada kiralık evim var ve hafta sonları buraya tatil için geliyorum. Ciddi bir Coronavirüs süreci yaşadık. Çünkü yurt dışına kimse çıkmak istemiyor. Bu yıl ben buranın daha canlı olacağını hayal ediyordum ama olmadı. Yerli halk yurt içi turizmine döndü ama beklenen gene olmadı. İnsanların alım gücü düştü. Eskisi gibi olmak için biraz zaman gösterecek. Ben burada 4 yıldır ev kiralayıp kalıyorum. Normalde böyle dönemde burada çok turist oluyordu, şimdi maalesef o yok.”

Sıddık Balas: “Dipkarpaz’a iyi niyet göstergesi yok”

Ülkemizde denetim yok. İnsanların alım gücü zaten zayıftı şimdi daha da zayıfladı. Bugün Apostolos Andreas Manastırı önemli bir yapı ve düzgün bir yolu bile yok. Turisti buraya çekebilmemiz için önce eksiklikleri gidermemiz lazım. Ne yazık ki Dipkarpaz’a iyi niyet göstergesi yok. İnsanlar mağduriyetini gideremiyor.”

Yaşar Çebi: “Şu anda bölgede turist yok” 

“Kapalı kaldığımız süreç içerisinde devlet ve belediye bize yardımcı oldu. Bölge geçen yıllara oldukça tenha… Şu anda turist gelmiyor. Ben aynı zamanda otel işletmeciliği de yapıyorum. Hafta sonları kısmen dolu, hafta içleri tamamen boş. Bunun salgınla bir ilgisi yok. Devletin izlediği politika yanlış. Benim tarlam var ve o tarlarının içerisine sadece ekebiliyorum başka hiçbir şey yapamıyorum. Ya hayvancılık yapacaksın, ya da turizm… İkisi birden yürümüyor.”

Murat Güngör: “İş bulamayanlar başka bölgelere göç ediyor”

“Bu süreçte vatandaş olarak sıkıntılar yaşadık. Salgının köyümüze gelmemesi için mücadelemizi yaptık ama gene de kendimizi korumaya devam ediyoruz. Bölgemizdeki en büyük sorun yatırımdır. Geçmiş yıllarda bizim bölgemizde hayvancılık ön plandaydı. Şimdi geri plana düştü. Eskiden 6 ton kadar çıkan süt, şu anda 300-400 litreye kadar düştü. Bunun en büyük sebebi, yem fiyatlarının yükselmesi ve satılan sütün fiyatının ucuz olmasıdır. Bunu karşılayamayan insanlar, hayvanlarını satmak zorunda kaldı. Bölgemizdeki gençler hepsi göç ediyor. Ben burada bir iş buldum ama iş bulamayanlar başka yere göç ediyor. Her yere kırsal kesim arsası veriliyor ama bizim köyümüze verilmiyor. Niçin verilmiyor, onu anlamış değiliz.”

Davut Zengin: “Hem turizmi, hem de çiftçiliği öldürdüler”

“Buradaki tek geçim kaynağı turizm ve çiftçiliktir. Bunu bütün ada biliyor ki turizmi başımıza yıktılar. Böyle olunca da, çoğu insan haliyle kaçtı. Çiftçilik konusuna gelince de, yem fiyatlarından dolayı. Yani kazandığımızı onlara geri veriyoruz. Tarlalarda şu anda toplanmayan balyalar var. Çünkü balyaları yiyebilecek hayvan yok. Bunlar da hep yanlış politikalardan dolayı yaşanıyor. Üretmek için devlet bize katkı yapmalı. Ama ne yazık ki destek yerine köstek oluyorlar.”

Vefa Altınses: “Bölgeye tek çivi bile çakamıyoruz”

Coronavirüs salgını bölgemizi oldukça etkilemiş durumda. Ben müzik yapıyorum ve o süreçte oldukça moralim bozuktu. Bölgemizdeki en büyük sorun işsizliktir. Bölgede iş imkanı olmamasından dolayı gençler bölgeyi terk etmek zorunda kalıyor. Buraya çivi çakılması bile yasak. Bölgemizim kalkınması için bunun böyle olmaması lazım”

Yarın: Karpaz Esnafı, Karpaz’da yaşayan Kıbrıslı Rumlar…