BÖLÜNMEMİŞ KIBRIS’TA TOP OYNAMAK
Yaklaşık dört aydır yıllarca Kıbrıs’ta din, dil ve ırk farkı gözetmeksizin futbolun evrenselliğini ve uluslar ötesi olduğunu kanıtlarcasına Rum ve Türk takımlarında forma giymiş futbolcular ile konuştum.
Henüz siyasetin ve milliyetçiliğin, günlük
Yaklaşık dört aydır yıllarca Kıbrıs’ta din, dil ve ırk farkı gözetmeksizin futbolun evrenselliğini ve uluslar ötesi olduğunu kanıtlarcasına Rum ve Türk takımlarında forma giymiş futbolcular ile konuştum.
Henüz siyasetin ve milliyetçiliğin, günlük yaşamamıza müdahale etmediği, insanlarımızın takımları için terlerini akıtıp formalarını ıslattığı günleri andık.
Ayni zamanda da milliyetçi fanatizmin egemen olduğu günlerde bile her şeye rağmen, ucunda “vatan hainliğini” de göze alıp, futbol için Kıbrıslı Rumlarla ve Ermenilerle, bir meşin yuvarlağın arkasından beraberce koştukları günleri dinledik onlardan.
Adamız henüz bölünmemişken top koşturan futbolcuların sayıca fazla olduğu bir grup olmasına karşın, adanın fiilen de olmasa bölünmeye başladığı yıl olan 1955 sonrası forma giyenler ve yaşanan savaş sonrası 30 yıllık bölünmüşlüğün ardından 2003 sonrası top oynayanlarla da sohbet ettim.
On altı futbolcumuzun duygularını, düşüncelerini paylaşırken onlarla yarım asır gerilere gittik.
Bu futbolculardan ikisi Sevim Abeoğlu ve Zihni Kalmaz’dır.
Bu iki isim “Kıbrıs Futbolu”nun yaşayan efsaneleridir.
Yaptıkları, yaşadıkları gelecek kuşaklara ders olarak anlatılacak şeylerdir.
Forma aşkına, ne paranın ne de milliyetçiliğin sökmediği insanlardı bu futbolcularımız.
Sevim Ebeoğlu ile Limasol’un AEL takımı tarihinin en parlak günlerini yaşadı. 1951-57 yılları arasında sayısız lig ve kupa şampiyonu oldu AEL. Sevim, hâlâ daha tüm AEL camiasının yaşayan efsanesidir.
Zihni ise Sevim’e göre daha şanssızdır.
Üstün yeteneklerini gerek Rum takımlarında, gerekse Türkiye 1. Ligi’nde gösterme şansı yakalar. Fakat yıllar artık 1960’lar ve sonrasıdır. Kıbrıs’ta 1960’lı yılların teşkilatları ile uğraşmak zorunda kalır. Futbol ya da ailesi ikilemi içinde bırakılır. İkisini de çok sevdiği halde ailesini tercih eder sonunda. Omonoia ve Olimpiakos ile Avrupa’ya açılma şansını böylelikle kaybeder.
Türkiye’den transfer teklifleri alır. Bu defa barışçı kişiliği ve sol görüşleri ile beraber 1968’lilerle eylemlere de katılır Ankara’da... Türkiye’deki rejim buna müsade etmez. Çalışma izni iptal edilir.
Bu iki efsane ile çarşamba gecesi saat 19.00’da Gönyeli Belediye Salonu’nda sohbet edeceğiz. Zihni Kalmaz’ın 26 dakikalık belgesel filmini göreceğiz. “Barış’ı Hayal Et” belgeseli ile düzenlenecek bir seri etkinlikten bir tanesi olacak bu sohbette o günleri, futbolumuzu ve geleceğimizi sorgulayacağız...